30 Eylül 2015 13:46

Neye teşvik?

Düne kadar devlet okullarındaki niteliksiz eğitimden dolayı oluşan boşlukları kapatmak için dershanelere mecbur bırakılmıştık. Bugün ise yüklü fiyatlarına rağmen temel liselere gitmek zorunda bırakıldık.

Neye teşvik?

Helin KAMİŞ
Keçiören
Ankara

‘Teşvik’ son zamanlarda biz liselilerin sıkça duyduğu bir kelime haline geldi. Sözlükteki tanımı; isteklendirme, özendirme olan bu kelimenin günümüzdeki anlamı paran veya torpilin varsa okursuna dönüştü. Aslında teşvik kelimesinin hayatımıza girişi temel liselerle başladı. MEB’in açıklamalarında sürekli vurgu yaptığı bu teşvik primi, dershanelerin kapatılmasının ardından açılan temel liselere gidecek öğrencilere yapılan sözde para yardımıydı.
Temel liselere mecbur bırakılan öğrenciler ve aileleri, teşvik priminin sırtlarındaki yükü az da olsa hafifleteceğini düşünüyorlardı.
BELGEDE GELİRLER VARDI GİDERLER YOKTU
Ancak geçenlerde sınıfta otururken bu konuyu tartıştığımız esnada, sınıftaki hiç kimseye teşviğin çıkmadığını öğrendim. Ardından hangi arkadaşımla konuşsam konu bir şekilde teşvik indirimine geliyor ve moraller bozuluyordu.
Peki bu kimseye çıkmayan teşvik nasıl alınıyordu? Öğrenmeye gittik, bir dizi kağıtla sunulan koşullar önümüze geldi. Aylık gelirden, başarı durumuna; anne babanın durumundan, kardeş sayısına kadar her şey belli bir puanla hesaplanıyordu. Ayrıca yaşamımızı puanlamalara sığdırmalarına rağmen belli bir baraj kriteri de yoktu. Belgelerde sürekli gelirimizle ilgili sorular varken bir ailenin giderleri nelerdir, nasıl yaşam sürerler kaygısı yoktu. Bizlere kira geliriniz var mı diye soran bakanlık, kira giderimizi sormuyordu bile.
KAYGIYA TEŞVİK PAKETİ
Dershanelerin temel liselere dönüştürülmesi sürecinde ikileme düşen gençler bir de teşvik priminin çıkmadığı öğrenince büyük hayalkırıklığına uğradılar. Düne kadar devlet okullarındaki niteliksiz eğitimden dolayı oluşan boşlukları kapatmak için dershanelere mecbur bırakılmıştık. Bugün ise yüklü fiyatlarına rağmen temel liselere gitmek zorunda bırakıldık. Gün geçtikçe eğitimi paralı hale getirenler insanların gözünü boyamak için öne sürdükleri teşvik primini yine kendi yandaşlarına dağıttılar. Bizim gibi işçi, emekçi çocuklarını kapı dışarı ettiler. Bir de senetlere atılan imzalardan dolayı teşvik çıkmasa da ailelerimiz, tüm zorluklara rağmen temel liselerin taksitlerini ödemeye çalışacaklar. Biz teşvik paketini tartışırken bazı arkadaşlarımız temel liselere geçiş bile yapamıyorlardı. Meslek ve güzel sanatlar liselerine böyle bir hak tanınmamıştı. Bu liselerde okuyan gençlerin geleceklerine doğrudan engel oluyorlardı.
Tüm bu yaşananların ardından devlet, biz liselileri neye teşvik ediyor? Yapılan araştırmalara göre liseli gençler tarafından antidepresan kullanımının arttığı şu günlerde devlet, gençleri gelecek kaygısına teşvik ediyor. Bunun yanı sıra her yıl değişen sınav sistemiyle gençler sınav kaygısına teşvik ediliyor. Eğitimi özelleştiren devlet temel liselerin pahalı fiyatlarıyla öğrencileri ve aileleri geçim sıkıntısına teşvik ediyor.  Sıra arkadaşımızı bile rakip olarak görmemizi nasihat eden zihniyet bizi rekabete, bireyselciliğe teşvik ediyor. Ama asıl en önemlisi önümüze koyulan gerici, cinsiyetçi, antidemokratik ve parası olanın bir adım önde olduğu eğitim politikalarıyla bu sistem, biz liselileri geleceksizliğe teşvik ediyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var.

Bugün günlük milyonlarca lira değerinde elektrik üretimi yapan termik santralin yıllık 120 milyon dolar, 2060 yılına kadar 4.2 milyar dolar kâr elde edebileceği kaydedildi.

TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden, EÜAŞ hedefte

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et