'Halklarımızı böldürtemeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz'

Cem GURBETOĞLU
Ankara

Halkların Demokratik Partisi, 1 Kasım 2015 seçim bildirgesini Ankara'da düzenlenen etkinlikle duyurdu. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'ye “Dün 'sizi başkan yaptırmayacağız' dedik. Bugün de 'başaramayacaksınız, sizi diktatör yaptırmayacağız' diyoruz” sözleriyle seslendi.

Eş Başkan Selahattin Demirtaş da, “Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Bu gemi bu kadar  badireye rağmen alabora olmuyorsa HDP'nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. O nedenle HDP'ye Türkiye'nin ihtiyacı var” diye konuştu. Demirtaş ve Yüksekdağ konuşmalarını “Halklarımızı böldürtmeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz” diye tamamladı.

Ankara HiltonSa Hotel'de düzenlenen etkinlikte HDP'nin seçimde kullanacağı sloganlar da ilan edildi. Kasım seçimlerinde partinin sloganı “Büyük insanlık, büyük barış” olacak. HDP'nin seçim döneminde öne çıkaracağı diğer slogan ise “İnadına demokrasi, inadına barış, inadına adalet, inadına HDP”. 7 Hazıran seçimlerinde olduğu gibi “Kadınlar Meclise” sloganı da partinin ana sloganları arasında yer alacak.

COŞKULU VE RENKLİ

AKP'nin aday tanıtım toplantısı ve CHP'nin seçim bildirgesini açıkladığı toplantının aksine HDP'nin etkinliğinde coşku ön plana çıktı. Türkiye'nin farklı bölgelerinden, farklı dillerde şarkılar çalındı. “İnadına barış, inadına HDP” sloganı da sık sık ekranda gösterildi.

Etkinliğe milletvekili adaylarının yanısıra aralarında Ahmet Türk ve Gültan Kışanak'ın da bulunduğu HDP'li belediye başkanları katıldı. KESK, EMEP, ÖDP, Halkevleri'nin de bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisi de etkinliğe konuk oldu.

'SARAYI BARIŞ ALTINDA BIRAKACAĞIZ'

Toplantıda Eş Başkanların her ikisi içinde kürsü kuruldu. Yüksekdağ ve Demirtaş, sırayla konuşmak yerine seçim bildirgesini birlikte sundular.  Eşbaşkanlar birbirlerinin sunumlarını da zaman zaman esprilerle kestiler.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'nin 7 Haziran'da elde ettiği seçim barışının partilerine oy veren, vermeyen herkes için umut olduğunu, ancak iktidarlarını zorbalık üstüne kuranların HDP'nin Türkiye'yi yeni bir siyasetle aydınlatmasını istemediklerini söyledi.

“Karşımızda her türlü demokratik değişimden korkan, sorun çözen değil sorun üreten bir iktidar var” diyen Yüksekdağ, saray ve AKP'nin “seçimle geldiğini, ancak seçimle gitmek istemediklerini” söyledi. Erdoğan'ın 400 vekil hedefine ulaşamadığı için ülkeyi çatışmaya sürüklediğini vurgulayan Yüksekdağ, “Bu savaş ve çatışma günlerinde bizim sözümüz gayet net ve güçlü olacak. Dün de barış dedik. Bugün de inadına barış diyoruz. Dün bizler HDP dedik, bugün inadına HDP diyoruz. Dün büyük insanlık dedik, bugün büyük insanlık ve büyük barış diyoruz. Dün başaramayacaksınız, sizi sultan yapmayacağız, sizi başkan yaptırmayacağız, dedik. Bugün de başaramayacaksınız, sizi diktatör yaptırmayacağız, diyoruz” diye konuştu.

Yüksekdağ, “Sarayı barış altında bırakacağız. Halklarımızın barış ve çözüm iradesini kabullenmeyi öğrenecekler. Demokrasi kültürüne göre davranmayı öğrenecekler. Eğer dikkate almıyorlarsa gidecekler” dedi.

'HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ'

Yüksekdağ,  şunları ifade etti: “Herkes şunu iyi bilsin. Bizim yerimiz Türkiye. Her sokakta adım izlerimiz vardır. Her bir köşesinde memleketin bizim irademiz, bizim birliğimiz vardır. Bizler Türkiye'yiz. Bizler bu ülkenin gerçeğiyiz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Bizler bu ülkenin evlatları ve bu ülkenin geleceğine cesaretle sahip çıkanlar olarak hiçbir yere gitmiyoruz. Ama isteyenler para kasalarını sakladıkları yere gidebilirler. Halklarımızı bölenler savaştan kandan beslenenler şunu çok iyi bilin. Halklarımızı böldürtmeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz.”

'BİR KEZ DAHA YENİLGİYİ TADACAKLAR'

Selahattin Demirtaş da, “Bir kez daha inadına HDP demek için buradayız. Türkiye 7 Haziran'da çok önemli bir tercih yaptı. Çok önemli bir iş başardık. Umudu yaydık. Çaresizliğin, karamsarlığın yayıldığı topluma umut ışığı yaydık. Bunu hazmedemeyenler bir kez daha bu yenilgiyi tatmak istiyorlar. Görevimiz onlara o yenilgiyi bir kez daha tattırmak olacak” diye konuştu.

Türkiye'de halkların inkar ve isyan arasında tercihe zorlandığını belirten Demirtaş, “Şimdi yeni bir yol zamanı” diyerek HDP'nin bu yeni yolun adresi olduğunu ifade etti. Türkiye'nin geçiş sürecinde olduğunu dile getiren Demirtaş, “İnanıyorum ki bu kara bulutlar kısa sürede dağılacak. 7 Haziran akşamı hissettiğiniz, bütün Türkiye'nin HDP'nin başarısıyla umutlandığı anı yeniden halklarımıza armağan etmek zorundayız” dedi.

'HDP'SİZ BU GEMİ BATAR'

HDP'yi “Gerçek bir Türkiye partisi” diye niteleyen Demirtaş, şunları söyledi: “Bir an HDP'siz bir Türkiye düşünün. Öyle bir Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Bu gemi bu kadar saldırıya, badireye rağmen alabora olmuyorsa HDP'nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP'yi bu gemiden dışlamaya çalışanlar farkıda olmalıdır ki, HDP düşerse bu gemi atar. Bu gemide olanlar hep birlikte batar. O nedenle HDP'ye Türkiye'nin ihtiyacı var. HDP'ye sahip çıkmak, Türkiye'nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır. HDP Türkiye'yi tehlikelerden korumanın yoludur, adıdır. Türkiyenin HDP'ye, HDP'nin Türkiye halklarına ihtiyacı var.”

“Yolumuza HDP ile devam edeceğiz” diyen Demirtaş, Gandhi'nin “Adaletsiz rejimi adaletle yıkınız, alkışların önüne kansız elle çıkınız” sözlerini kendilerine rehber edineceklerini söyledi.

'BİRLİĞİN GÜVENCESİ ÖZYÖNETİM'

CHP'nin seçim bildirgesinin aksine, HDP bildirgesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı isim vererek eleştirdi. Seçim bildirgesinde Özyönetim modeline de geniş yer verildi. “Özyönetim ya da yerinden yönetim” başlıklı bölümde, bu modelin devletin “tek adam” yönetiminin panzehiri olduğu savunuluyor. Bu modelin Türkiye'nin üniter devlet yapısı ve demokratik parlamenter sistemi içerisinde gerçekleşmesinin mümkün olduğu vurgulanan bildirgede, “Valilerin ve kaymakamların eliyle uygulanan Ankara sultasına karşı özyönetim, yerel demokrasidir. Özyönetim gönüllü birliğin güvencesidir” ifadelerine yer veriliyor.

ERDOĞAN'A 'EŞCUMHURBAŞKANLIĞI' ve EŞ MUHTARLIK' MESAJI

HDP Seçim Bildirgesinde kadın ve erkeklerin siyasette eşit temsilini sağlamaya dönük vaatlere yerdi. Bunlardan en dikkat çekenleri de, Eş Başbakanlık, Eş muhtarlık ve eşcumhurbaşkanlığı oldu.
Yüksekdağ'ın eş cumhurbaşkanlığı önerilerini dile getirmesinin ardından “Saraydaki ne yapacak” sözleri salonda kahkahalar ve alkışlarla karşılandı. Demirtaş da, Cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlandırıp sembolik düzeye getireceklerini belirterek, “Türkiye, 'tek'leyen Cumhurbaşkanlarına ve onların tek adamlık Başkanlığına mahkum değildir” diye konuştu. Eş muhtarlık önerisini sunan Demirtaş, Erdoğan'ın “Muhtarlar buluşmaları”na atıf yaparak, “Eş muhtarlık olursa, saraydaki toplantı salonunu büyütmek lazım” esprisi yaptı. HDP'nin örtülü ödenekleri kaldıracağını belirten Yüksekdağ, kendine örtülü ödenek yasası çıkartan Erdoğan'ı kastederek, “Buna kim üzülecek biliyorsunuz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)