4 Ekim 2015 04:22
/
Güncelleme: 07:08

Erdal İMREK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama yılı dolayısıyla Meclis açılışında, AKP grup toplantısında seslenen genel başkan edasıyla yaptığı artık ezber ettiğimiz konuşmasında, “Kobani’den kaçan 220 bin kişiyi biz kabul ettik. Ama o günlerde yaptığım konuşmayı çarpıttılar. Bizim için asıl olan kardeşlerimizle olan tarihi geçmişimiz, medeniyet ortaklığımız, paylaştığımız ortak değerlerimizdir” dedi. Erdoğan Kobanê’yi ‘kardeşlik’ sözleriyle birlikte ağzına aldığında, insanın yüzünde nasıl bir ifade oluştuğunu anlatsak dava konusu olur.

IŞİD’in katil sürüleri silahları, tankları, toplarıyla, Türkiye sınırından askerlere ‘selamın aleyküm’ diyerek Kobanê’ye geçtiği günlerde, sivil, kadın, çocuk demeden katledip, kente bomba yağdırdığında ve dünya alemin ‘bu katiller Türkiye’den geçiyor’ dediği günlerde ağzına almıştı Erdoğan Kobanê’yi. Antep’te “Şu anda Kobani de düştü düşüyor” demişti, memnuniyetini gizlemeye gayret eden bir yüz ifadesiyle. Bu sözler işte büyük bir kırılmanın da ilanıydı. Kobanê’ye saldırıların şiddetini arttırması ve katliam tehdidinin baş göstermesiyle birlikte Türkiye’nin dört bir yanında ama önce Kürdistan’da on binlerin, yüz binlerin ayağa kalktığı günleri, tarihe 6-8 Ekim serhildanı diye kaydolan günleri yaşadık sonra.

‘KOBANÊ DÜŞECEK’ HAYALİ VE SERHILDAN

Kürtler en başından beri ‘Kobanê Amed’dir, Urfa’dır, Şırnak’tır’ diyordu. Erdoğan ve avanesi ‘Kobanê’nin Türkiye’yle ne ilgisi var, çözüm süreciyle ne ilgisi’ var dediği günlerde, her gün beşer onar cenaze geliyordu Kobanê’den Diyarbakır’a, Hakkari’ye, Mardin’e... Kobanê Kürtler için bir ölüm-kalım meselesine dönerken, sınırın hemen bu tarafındaki muktedir, iki Kürdistan’ı birbirinden ayıran yolun karşısında katliama girişenleri desteklemek bir yana umutla bekliyordu Kürdün belinin Kobanê’de kırılmasını.
Başta Diyarbakır olmak üzere Kürt illerinin tamamında yüz binler, ülkenin batısında büyük çoğunluğu Kürtlerden oluşan on binler Kobanê’yle dayanışma için sokaklara dökülüp, AKP’nin Erdoğan’ın IŞİD’in katil sürüsüne verdiği desteği çekmesini istemişti 6 Ekim 2014’te. 3 gün süren protestolara bütün zulmüyle asker ve polis, Kürdistan kentlerinde HÜDA PAR üyeleri, ülkenin batısında ırkçı gruplar, AKP’nin sokağa saldıkları saldırdı. 50 kişinin yaşamını yitirdiği o büyük serhildan (başkaldırı) hem çözüm süreci boyunca adım atmayan AKP’nin Kürdün sabrını zorlamasının sonucunu hem de Kobanê hassasiyetinin bilinenin de ötesinde olduğunu gösterdi. 4 HÜDA PAR üyesinin ve bir polisin yaşamını yitirdiği olaylarda 45 Kürt linç ya da polis asker kurşunuyla can verdi. Bütün bu süreci kışkırtan AKP ve başı, sadece öldürülen HÜDA PAR’lıları andı ama bunu bir siyasi malzemeye dönüştürerek. Sadece kalbi Kobanê için çarpanlar gözaltına alındı, HÜDA PAR’lıları öldüren grupta yer aldığı iddiasıyla tutuklananların çoğunun o sırada ya askerde, ya cezaevinde, ya hastanede olduğu ortaya çıktı.

KOBANÊ’DEN NE KADAR NEFRET ETSEN AZ REİS!

Baştan aşağı skandal, devlet zulmü, Erdoğan kışkırtmasıyla örülü bu süreç Kürtler için ciddi bir kırılma oldu. Kobanê boyun eğmedi, direndi ve kazandı. Türkiye 7 Haziran seçimlerine bu koşullarda gitti. Bugüne kadar AKP’ye oy vermiş aşiretlerin, korucu ailelerinin dahi AKP’ye sırtını dönüp HDP’yi desteklediği seçimde, AKP birçok bölgede adeta silindi. Uzun uzun hatırlatmaya gerek yok; Kobanê’nin düşmesini canı gönülden isteyenin başkanlık hayallerinin suya düştüğü bir tablo çıktı ortaya.

YENİ SEÇİM YİNE ZULÜM

Şimdi işte başkanlık hayalleri suya düşenin kendi yasalarını da ayaklar altına alıp, kan deryasına çeviren adımlar atarak memleketi sürüklediği yeni bir seçim dönemindeyiz. 7 Haziran öncesi, Kobanê’yle Kürtleri sınayan akıl, bugün başkanlık uğruna, kendi ikbali uğruna, ‘buzdolabına kaldırdık’ dediği çözüm sürecini, bir ölüm sürecine çevirerek götürüyor ülkeyi seçime. ‘Ders almadı’ demek yetmez, tek kurtuluşunun bu olduğunu düşünüyor artık 7 Haziran’da yediği ağır darbeden sonra. Daha dün Meclis açılışında, konuşmaya başlayacağı sırada salonu terk eden, Kürdün neredeyse silme oy verdiği HDP’li vekillerin arkasından, ‘Bunlar Kürtleri temsil etmiyor’ diye seslenip, AKP sıralarına dönerek, ‘Kürt kardeşlerim burada’ diyen ve coşkuyla alkışlanan zeka, o günlerde, Kobanê’ye saldırılar sürerken, her ağzını açtığında Kürdün damarına nasıl basıyorduysa bugün de aynısını yapıyor. Bugün bolca ettiği, ‘bunlar terörist, yerle yeksan edeceğiz’ laflarını, Kürde, temsilcisine hakaretleri o gün de eksik etmeyen Reis, Kobanê adından bile nefretle söz ediyordu. Bugün HDP’ye oy veren milyonlarca Kürde, Türke hakaret edip, ‘550 milli ve yerli vekil’ narası atan, o günlerde Estonya dönüşü, kendisine ‘bir emriniz var mı’dan öte soru soramayan gazetecilere yaptığı açıklamada, Rojavalıların iradesini temsil eden, oradaki kölelikten kurtuluş mücadelesinin siyasi öncüsü PYD için, “Bunlar terör örgütüdür” dedikten sonra ismini dahi duymaya tahammül edemediği Kobanê için, “Orası aslen, Kürtlerin mi yoksa Arapların mı tartışmasına girmek istemiyorum. Ama adı üzerinde, Ayn’el Arap’tır. Daha sonra bu Kobani’ye dönüşmüştür” diyordu. Şimdi her gün Bismil’de, Silvan’da, Cizre’de katledilen siviller, bebeler, çocuklar için ‘terörist’ deyip, gerilla mezarlarını ‘yerle yeksan’ ediyor.

ZALİM YENİLECEK BÜYÜK İNSANLIK KAZANACAK

Her gün gelen polis, asker cenazeleri için, ‘şahadet ne güzel şey’ hamaseti yaparken, yaşamını yitiren Kürdün ölüsüne işkence edilip, mezarı yıkılırken, Cizre sokaklarında 35 günlük bebeler, 70’lik dedeler katledilirken, Saray’da gelecek hayalleri kuranın varacağı yer 7 Haziran’dan belli. HDP’nin yüzde 90’ları aşan oranda oy aldığı yerleri cehenneme çevirip, her gün can alan, yetmedi hâlâ yaşayanlar oy kullanamasın diye ‘sandık taşıma’ rezillikleri icat edenler, 1 Kasım’da da halkın okkalı tokadını yemeye mahkum. Hileyle, zorla, baskıyla, şiddetle, yalanla bir kez daha iktidar olsa ne olur. Artık ortadadır gerçek, Gezi Direnişi’nin, Kobanê serhildanının, 7 Haziran tokadının sesi hâlâ sokaklardadır. Saray’ın kalın duvarları o sesten kurtulmaya yeter mi sandın Reis! Bak işte büyük insanlık yürüyor duyuyor musun sesi?

Evrensel'i Takip Et