04 Ekim 2015 11:17

AKP seçim beyannamesini açıkladı

Paylaş

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Seçim Beyannamesini açıkladı. 7 Haziran seçimleri öncesi CHP ve HDP'nin vaatleri için "Kaynak" soran Davutoğlu'nun başta asgari ücret ve emekliler olmak üzere bolca ekonomik vaatte de bulunması dikkat çekti.

Davutoğlu, partisinin 1 Kasım seçimlerine yönelik seçim beyannamesini açıklarken "Bizim kardeşlik ve barış adına sergilediğimiz sabrı yanlış yorumlayanlar, vatandaşlarımızın ve güvenlik güçlerimizin karşısında bir tehdit unsuruna dönüştüler. Kamu düzeni ihdas edilene, bütün silahlar gömülene, üzerine beton dökülene kadar bu mücadelemiz sürecek. Sırtını dağa yaslayan, dağdan aldığı emirle siyaset yapanların aramıza nifak tohumları ekmesine; bin yıllık kardeşliğimizi zedelemesine kesinlikle izin vermeyiz. Aslolan çözüm süreciyle tesis etmeye çalıştığımız barış iklimidir. Bu kardeşliği 13 yıldır yürüttüğümüz demokratik siyasetin izinde özgürlükçü, yeni bir Anayasa ile hukuki zemine kavuşturarak pekiştireceğiz" dedi.

1 Kasım seçimleri için hazırladıkları beyannamenin özelliğine değinen Davutoğlu, "Değişim ve irademiz, bu anlamda milletimizin yaşam standartlarını yükseltme davamızda 1 Kasım seçimleri önemli bir eşiktir. Hep beraber 1 Kasım seçimlerinde reformcu, vizyonel niteliğimizle ülkemize yep yeni ufuklar çizeceğiz. Bu çerçevede 7 Haziran seçimleri hem demokrasimiz hem siyasi hareketimiz için çok önemli ve farklı sonuçlar doğuran önemli bir seçim olmuştur. 7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçların bu tecrübeden, her bir partinin ders çıkardığını milletimizin gösterdiği istikmaeti doğru tahlil ettiğini ümit etmek istiyorum. Bu en başta demokrasimiz için büyük kazanç olacaktır. 7 Haziran seçimlerinde bütün partilerin çıkaracağı dersler, Türk siyasetine yeni katkılar getirecektir. Milletimiz seçim sandıklarında çatışma kültürünün terk edilmesini istemiştir. AK Parti olarak milletimizin verdiği bu mesaja kulak verdik ve kollarımızı sıvayarak tazelendik ve yeni bir yola çıkmaya karar verdik" ifadelerini kullandı.

7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçları değerlendiren Davutoğlu, "Son 3 ayda bu dersleri bütün detaylarıyla ele aldık. Partimizin her kademesinde 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tartıştık. Bütün kademelerde tek bir hedefimiz vardı. Milletimizin verdiği sesi doğru anlamak ve gereğini yapmak. Bütün şehirlerde seçim sonuçlarına ilişkin araştırmalar yaptık. Halkımıza sorduk, bizden ne bekliyorsunuz? Yüzde 41 gibi yüksek bir oranla seçimden birinci parti olarak çıkmamıza rağmen iç muhasebeyi derinden yaptık. Bu seçim beyannamesi, masa başında dar katılımla hazırlanmış bir beyanname değil; milletin katılımıyla geniş bir mutabakatla hazırlanmış bir beyannamedir" şeklinde konuştu.

'İSTİKLAL HARBİ'MİZ GİBİ STARTI SAMSUN'DAN VERECEĞİZ'

Davutoğlu, seçim çalışmaları kapsamında ilk mitingini yarın Samsun'da yapacağını belirterek "AK Parti bütün birikim ve kararlılığıyla 1 Kasım'a hazırdır. Yola çıkmaya hazırdır. Yarın İstiklal Harbi'miz gibi startı Samsun'dan vereceğiz. 13 yılın kazanımlarının heba olup gitmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kaosa, krize, kriz çıkarmak isteyenlere hiçbir surette geçit vermeyeceğiz. Başladığımız işi; kim, önümüze ne engel çıkarırsa çıkarsın mutlaka neticeye ulaştıracağız. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl hedeflerini birlikte gerçekleştireceğiz. Biz hayal tacirliği yapmıyoruz. Afaki hedefler koymuyoruz. Başardıklarımızın daha fazlasını başarmanın sözünü veriyoruz. En büyük teminat geçmişizdir. Bize göre beyan esastır. Beyan sahibiyle birlikte değer kazanır. Milletimiz bizim hizmetlerimizi, yönetim tecrübemizi biliyor. Bizim sözümüz sözdür, bizim sözümüz senettir. Notere ihtiyacı olmayan bir senettir" açıklamasında bulundu.

'BLOK SİYASETİNE, HAYIR SİYASETİNE, TERÖR SİYASETİNE KARŞI; BİRLİK SİYASETİN TAKİP ETTİK'

7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan gelişmelere değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün ısrarlı gayretlerimize rağmen muhataplarımız uzlaşma arayışlarına girmek yerine kendi tutumlarında inat ettiler. 7 Haziran'dan sonra yeni kavramlar üretildi. CHP, hemen blok siyasetine yöneldi. Sanki üç birbirine benzemez bir blok oluşturacakmış gibi AK Parti'yi dışlayan bir dil geliştirildi. Blok siyaseti TBMM Başkanlık seçimlerinde çöktü. CHP, blok siyaseti derken; MHP 'hayır' siyasetini takip etti. Her şeye hayır, dedi. Bütün koalisyon görüşmelerinde ne teklif etmişsek hayır, dedi. Hükümet kuralım, hayır. Beraber erken seçim hükümeti kuralım, hayır. Beraber seçim kararı alalım, hayır. Biz hükümet kuralım, siz destek verin; hayır. Blok siyaseti ve hayır siyasetinin ne noktalara geldiği görülüyor. HDP ise terör siyaseti geliştirmeye çalıştı. 8 Haziran'da AK Parti ile asla, dediler. Sonra da terörü teşvik eden bir söylem benimsediler. Biz bu blok siyasetine, hayır siyasetine, terör siyasetine karşı; birlik siyasetin takip ettik"

'EL SIKIŞMADAN KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ İLAN EDENLER, OLDU'

Koalisyon görüşmeleri sürecinde siyasi partilerin tutumunu eleştiren Davutoğlu, "Bütün siyasi partilerle ayrım gözetmeden konuştuk. Ön yargısız gittik. Çaylarını içerken muhabbet de ettik. Her şeyi paylaştık. Bizim için mesele bir parti meselesi olmasının ötesinde bir ülke meselesiydi. İyi niyetle hükümet formülü bulmaya çalıştık. Onlar ise hükümet kurulamamasının faturasını bize çıkartma gayreti içine girdiler. Ne olursa olsun ben yokum, diyenler oldu. El sıkışmadan kırmızı çizgilerini ilan edenler, oldu. Uzlaşmayı içine sindiremeyenler, oldu. Anayasal zorunlulukla hükümeti kurmak gerektiğinde de biz orada da yokuz, dediler. İpe un serdiler, Anayasal hükümete dahi katılmama konusunda hayırcı bir tutuma girdiler" diye konuştu.

CHP ile neden koalisyon kurulamadığını açıklayan Davutoğlu, "CHP ile son derece medeni, istikşafi görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerin sonuçsuz kalması, AK Parti'nin iradesizliği veya herhangi bir müdahale sebebiyle değildir. Aksine sonuçsuz kalmasının temel sebebi, görüşmeler esnasında özellikle eğitim ve dış politika alanında derinden ve 180 derece farklı görüşlerle bir onarım hükümetinden bahsedilmesi sebebiyledir. CHP 'onarım hükümeti' deyince ben Kılıçdaroğlu'na da söyledim. Şimdi burada da söylüyorum. 13 yıllık AK Parti iktidarları herhangi bir yıkım bırakmadılar ki onarıma ihtiyaç olsun. 13 yıllık AK Parti iktidarları imar, yeniden inşa iktidarlarıdır" ifadelerini kullandı.

Geçici hükümete katılmayan siyasi partilerin tutumunu eleştiren Davutoğlu, "Anayasa'nın öngördüğü hükümete katılma konusunda CHP ve MHP çekindiler. Katılma konusunda olumsuz tavır sergilediler. Bakan adaylarına gönderdiğimiz mektuplara bakıldığında çok ciddi bir mahalle baskısı uygulandığını görürüz. MHP'den şu anda aramızda bulunan Tuğrul Türkeş dışında elini taşın altına koyan bir babayiğit çıkmadı. CHP ve MHP mahalle baskısı uyguladı. HDP ise 2 bakan katıldı ama onlar da bir ay sonra dağ baskısıyla hükümetten çekildiler. Bize mahalle baskısına, dağ baskısına direnemeyenler değil; gerektiğinde ülke için her türlü fedakarlığı yapacak olanlar lazım" şeklinde konuştu.

'BÜTÜN O ODAKLARA HADDİNİ BİLDİRMEK SİZİN TEMEL GÖREVİNİZDİR'

Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Ne yazık ki varlığını ve geleceğini teröre, çatışmaya, düşmanlığa bağlayan hain odaklar; bu toplumsal uzlaşmayı, bu kardeşliğin yaygınlaşmasını istemediler. Siyasetin çözüm arayışına menfur eylemlerle, bombalamalarla, zulümle son vermeye çalıştılar. 7 Haziran'dan bu yana terörist faaliyet içindeki çeşitli örgütler, dış odaklarla iş birliği içinde huzurumuza, istikrarımıza yönelik saldırılarda bulundular. 23 Temmuz'da yaptığımız Güvenlik Zirvesi sonrasında bütün güvenlik birimlerimize şunu söyledik. Madem ki DEAŞ'ından bölücü terör örgütüne kadar bütün çakallar, hainler meydana çıkmış, bizim özgürlüğümüzü tehdit etmektedir; bütün o odaklara haddini bildirmek sizin temel görevinizdir. Biz buna 'huzur ve demokrasi operasyonu' dedik. Bu terör örgütleri huzurumuzu ve demokrasimizi hedef edindiler"

Çözüm sürecine yönelik açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Bizim kardeşlik ve barış adına sergilediğimiz sabrı yanlış yorumlayanlar, vatandaşlarımızın ve güvenlik güçlerimizin karşısında bir tehdit unsuruna dönüştüler. İşte biz bu tehdit unsurlarına da hak ettiği cevabı verdik. Çok net bir ayrımla teröristleri halkımızın masum vatandaşlarımızdan ayırarak hak ettikleri cevabı verdik. Kimse başladığımız işi yarım bırakacağımız vehmine kapılmasın. Kamu düzeni ihdas edilene, bütün silahlar gömülene, üzerine beton dökülene kadar bu mücadelemiz sürecek. Sırtını dağa yaslayan, dağdan aldığı emirle siyaset yapanların aramıza nifak tohumları ekmesine; bin yıllık kardeşliğimizi zedelemesine kesinlikle izin vermeyiz. Terörün arkasındaki hain odaklar, çözümden rahatsız olan odaklardır. Bu engelleri ortadan kaldıracak ve kardeşliğimize halel getirmeyecek şekilde bütün ülkeyi bütünleştirecek toplumsal uzlaşı çalışmalarına devam edeceğiz. Aslolan çözüm süreciyle tesis etmeye çalıştığımız barış iklimidir. Özgürlüktür, kardeşliktir, huzurdur, güvendir, ezeli ve ebedi birliğimizdir. Aynı kıbleye yönelenlerin kıblesini değiştirmeye kimse muktedir olamayacaktır. Bu kardeşliği 13 yıldır yürüttüğümüz demokratik siyasetin izinde özgürlükçü, yeni bir Anayasa ile hukuki zemine kavuşturarak pekiştireceğiz" açıklamasında bulundu.

Davutoğlu, "İstiyorlar ki bu milletin çocukları birbirine düşman olsun. Bu yapılanlar, genç fidanların özgürce serpilip büyümesini engellemek için yapılıyor. Hedef Türkiye'dir. Hedef milletimizdir. Hedef genç nesillerdir. Şimdi hedef edinilen bu milletin birliği ve beraberliğinin adresi de AK Parti'dir. Hedef birliğimiz ve kardeşliğimizdir. Herkesin kendini aidiyet bağlarıyla bağlı hissettiği Türkiye'yi bunlar istemiyorlar. Çünkü böyle bir Türkiye'de şiddetten, terörden, nefretten beslenenlere ekmek yok" dedi.

Filistin bayrağının Birleşmiş Milletler'de göndere çekildiğini hatırlattığı konuşmasında Davutoğlu, "29 Kasım 2012'deki konuşmam demiştim ki birileri istemese de bir gün Filistin bayrağı bu binanın önünde dalgalanacaktır. O konuşmayı sizler adına yapan bu kardeşiniz, geçtiğimizde günlerde BM binasının önünde Mahmud Abbas'ın hemen yanında o bayrağın göndere çekilmesine şahit oldu. Bu gözler onu gördü ya inşallah bir gün o bayrağın Kudüs'te Mescid-i Aksa'da dalgalanmasını da hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı.

'Paralel yapı' ile mücadele konusunda açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlerle geçmişin vesayetçi anlayışıyla mücadele ettik. Bundan sonra da hiçbir vesayete izin vermeyeceğiz. Ne karanlık mahfillerin ne de paralel odakların vesayetine bir daha bu millet şahit olmayacak. İzin vermeyeceğiz. Hukuka tasallut eden, millet iradesine ipotek koyan anlayışı tümüyle ortadan kaldırdık. Bundan sonra da tekrar ortaya çıkmasına izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

'BEYANNAMEMİZ, G20 ÜLKELERİYLE KIYASLANDIĞINDA GELECEK İÇİN REFORM VAADEDEN TEK BEYANNAMEDİR'

Seçim beyannamesinin detayları hakkında bilgiler veren Davutoğlu, her türlü hesabın yapılarak bu beyannamenin hazırlandığını vurgulayarak "Bu beyannamede Türkiye için kurduğumuz hayaller var. Hazırladığımız hedefler ve projeler var. Gelin bu hayalleri birlikte hayata geçirelim. Bu beyannemede hayal tacirliği ve afaki projeler yok. Çünkü AK Parti siyasetinde millete yalan söylemek yoktur. 13 yıl boyunca milletimize verdiğimiz her sözü tuttuk. Bu beyannamede de sadece ve sadece yapabileceklerimize yer veriyoruz. Milletimize tutacağımız sözü veriyoruz. AK Parti beyannamesi insan onurunu esas alan, reformcu bir beyannemedir. Bu beyanname diğer partilerin beyannameleriyle değil; G20 ülkeleriyle kıyaslandığında gelecek için reform vaadeden tek beyannamedir. Bu beyanname yerli, yenilikçi, büyümeyi esas alan bir beyannamedir. Bu beyanname Türkiye'yi yüksek gelir grubuna taşıyacak bir beyannamedir. Bu beyanname güven ve istikrar zeminiyle kazanımlarımızı koruyan bir beyannamedir. Hesabı kitabı son derece iyi yapılmış bir beyannamedir. Halkımızın ihtiyaç ve taleplerine göre hazırlanmış bir beyannamedir" açıklamasında bulundu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Beyannamemiz üç ana bölümden oluşuyor. Yapacağımız reformlar, halkımızın her kesimine dokunan vaatlerimiz, büyük Türkiye yolunda temel aldığımız büyük projelerimiz. AK Parti yalana tenezzülü olmayan, yapmayacağını vaat etmeyen tek partidir. Beyannamelerimizin birinci önceliği; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri olmuştur. Bu beyannamemizin asli özelliği de demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlüklerinin eksiksiz olarak hayata geçirilmesidir"

BEYANNAMEDEN

- Siyasi partileri güçsüz kılan ülke seçim barajıyla ilgili düzenleme yapacağız.

- Cemevleri, Alevi öğretisiyle ilgili eğitim sisteminde sağlıklı bilgilendirme Alevi kanaat önderiyle diyalog temelinde gerekli adımı atacağız. Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız.

- Bütün toplum kesimleri ve Roman vatandaşlarımıza yapılan ayrımcılığı kaldıracağız.

- Kardeşliği ebedi kılacağız, demokratikleşme adımlarını atacağız.

- TBMM İnsan Hakları İnceleme Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu daha da üstün kılacağız.

- Yargıda, yargı reformu bağlamında, yargıda yaşanan bazı gelişmeleri, yargının saygın hale gelmesi için tekrar gözden geçirdik. Kapsamlı bir reform öngörüyoruz.

- Anayasal değişikliklere bağlı olarak içtihat düzleminde dağınıklıkları gidereceğiz.

- Disiplin mahkemeleri dışında askeri yargıya son vereceğiz.

- Yargı üst yönetimiyle, temyiz mahkemelerinin oluşumunda TBMM’nin rolünü artıracağız.

- Yüksek mahkeme üyeliklerini ömür boyu kazanılmış hak olmaktan çıkarıp, makul sürelerle belirleyeceğiz.

- HSYK’yı yeniden yapılandıracak, Hakimler Yüksek Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu olarak yeniden yapılandıracağız.

- Bilirkişilik müessesini yeniden yapılandırıp etkin kılacağız.

- Anayasa ve yargı reformu yanında, eğitimde çok önemli reformları gerçekleştirdik. Artırarak ve genişleterek sürdüreceğiz. Fiziki altyapı kadar niteliksel dönüşümün de önüne açacağız.

- Üniversite özerkliğini esas alan yeni bir YÖK yasası hazırlayacağız.

- Kamunun vatandaşımıza sunduğu her hizmetin kalitesini artırıyoruz, artırmaya devam edeceğiz.

- Kamu ihale sistemini revize edeceğiz.

- Gelir ve kurumlar vergisini birleştirerek yeni gelir  vergisi kanunu çıkartacağız.

- Ekonomimizdeki en büyük reformu reel ekonomide büyük bir dönüşüm projesi halinde gerçekleştireceğiz.

- Gümrük işlemlerini hızlandıracağız.

- En kısa zamanda 5G’ye geçişin altyapısını hazırlayarak gerçekleştireceğiz.

VAATLER

- Biz vaatlerimizi masa başında hazırlamadık. Gençlerimizle, kadınlarımızla, esnafımızla konuştuk. Cevaplarını kaydettik.

- Aile ve çocuklara dönük olarak... Aileyi güçlendirmemiz, çocuklarımıza sahip çıkmamız gerektiğini biliyoruz. Sosyal yardım veya hizmete ihtiyacı olan tüm dezavantajlı vatandaşlarımıza Aile ve Sosyal Destek Programı’nı hayata geçiriyoruz.

- Ev almak için yüzde 25 peşinat biriktirenin yüzde 15’ini devlet verecek.

- Kadınların siyasetten bürokrasiye, kültürel ve sanatsal hayattan sivil toplum faaliyetlerinde karar alma mekanizmalarında yer almalarını sağlayacak her türlü tedbiri alacağız. Kadın  girişimcilere 100 bin lira ve 5 yıla ulaşacak kefaret imkanı sağlayacağız.

- İlk çocukta 3 ay, ikinci çocukta 6 ay, üçüncü çocukta 10 ay kadınlar yarım zamanlı çalışıp tam zamanlı maaş alacak.

- Kadına yönelik şiddete ilişkin bütüncül çerçevede mücadele edeceğiz.

- Gençlerimiz için atacağımız adımları paylaşıyorum. Bir seçilme yaşını inşallah 18’e indireceğiz.

- Gençlerimize sınırsız, limitsiz, bedava internet erişimi sağlıyoruz.

- Genç girişimcilere 50 bin liraya kadar nakdi destek vereceğiz. Bu yetmiyorsa, 100 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğiz.

- Gençler faizsiz kredi almak için nereden kefalet bulacaklar? Yüzde 85 oranında kefalet imkanı sağlayacağız. Yeni iş kuracak gençlerimize 3 yıl gelir vergisi muafiyeti sağlayacağız.

- İlk kez iş bulan her gencimizin maaşını 1 yıl boyunca devlet tarafından karşılanmasını sağlayacağız. Bu çift yönlü bir destek. Aynı zamanda işverene bir destek.

- Gençlerimizin genel sağlık sigortasını 2 yıl boyunca karşılıksız ödeyecek, ücretsiz sağlık hizmeti sunacağız.

- Aşkın önüne geçilmez. Evlilikte çeyiz desteği vereceğiz. Gençlerin çeyiz hesabında 100 bin lira aile biriktirdiyse, 20 bin lira devlet verecek.

- Engelli yaşam merkezleri kurulacak. Bir annenin, babanın o gün bir işi varsa, ya da tatile gitmek istiyorlarsa, engelli gençlerimizi buraya bırakabilecek.

- Emekli ve yaşlılarımıza borcumuzu ödemek mümkün değil ama biz şartlarını iyileştirmeye devam edeceğiz. 1.100 liranın altında maaş alan içi ve Bağkur emeklilerine aylık 100, yıllık 1200 lira vereceğiz demiştik, Temmuz’da başladı. Bütün bu düzenlemelerden sonra, bütün emeklilerimizi kuşatacak şekilde yılda 1.200 lira zam yapıyoruz.  Böylece tarım Bağkurluları dışında 1000 liranın altında maaş alan kalmayacak. Tarım Bağkurluların maaşı 884 lira olacak.

- Yüzde 15’ten yüzde 10’a indirdiğimiz Bağkur sigortaları kesintilerini tamamıyla ortadan kaldırıyoruz.

- TOKİ eliyle emeklileri ve asgari ücretlileri konut sahibi  yapacağız. Emeklileri aylık 250 lira taksitle konut sahibi yapıyoruz.

- Esnaf ve kobilerimize 30 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğiz.

- Emek yoğun sektörlerde yatırımcıların talebi halinde sembolik bir kira bedeliyle, fabrikasını yapacağız.

- Yemde ve gübrede KDV’yi kaldırıyoruz. Genç çiftçilerimize 30 bin lira karşılıksız destek vereceğiz.

- Kırsal kalkınma desteklerini 81 ile yaygınlaştıracağız.

- Ürünlerini lisanslı depolarda muhafaza eden çiftçilere kira yardımı yapacağız.

- Son dönemde 12 yıl içinde eğitimde neler yaptığımıza millet şahittir. 20-30 kişilik derslikler inşa ettik. Bir tüm okullarımızda tam gün eğitim ve öğretime geçilmesini sağlayacağız.

- Fatih Projesi aracılığıyla tüm öğrencilerimize fırsat eşitliği yaratacağız.

- Dezavantajlı kesimler ile okul çağı dışında kalanlara uzaktan eğitim fırsatı tanıyacağız.

- Öğrencilerimizin üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla geçiş sınavlarının birden çok kez yapılmasını sağlayacağız.

- Bundan sonra üniversiteye geçiş sınavları her aşamada öğrencilere fırsat vermek amacıyla 2, mümkünse üç kez yapılacak.

- Kendi aşımızı üreteceğiz.

- Bir milyon bisikletle sağlıklı yaşam projesini başlatacağız.

- Kanserde erken teşhise yönelik taramaları artıracağız.

- Asgari ücreti inşallah 1300 TL’ye çıkaracağız. İşin tehlikesine göre, asgari ücreti farklılaştıracağız.

- Polislerimizin 2.200 TL olan ek göstergelerini 3.000’e çıkarıyoruz. Askerlerimizle ilgili çalışma tamamlanınca paylaşacağız.

- Kişi başı 10 metrekare olan yeşil alan şartını 15 metrekareye çıkaracağız.

PROJELER

- Silvan Pompaj Sulama Projesi. Tarıma dayalı sanayi ve ticaret gelişecek.

- Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi. Tamamı 2018 yılı sonuna kadar tamamlanacak.

- Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Projesi

- Sinop Nükleer Enerji Santrali Projesi

- Her bir proje Türkiye’nin milli ekonomisine katkı sağlayacak. (Kaynak: DHA/T24)

ÖNCEKİ HABER

Tat Metal'de sendikalı olan işçiler işten atıldı

SONRAKİ HABER

Son bir çırpınış bildirgesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa