Ahmet Sönmez'in kardeşi: Ağabeyimi polisler katletti
Nusaybin'de kapısının önünde vurularak öldürülenAhmet Sönmez'in kardeşi Şahabettin Sönmez, valiliğin açıklaması ile AKP medyasının iddialarına tepki göstererek, "Ağabeyim sokak başında bekleyen zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledilmiştir. Valiliğin söylediği patlama olayı doğru değildir. Burada bir katliam yapılmaktadır. Geç olmadan herkesin ayağa kalkması gerekiyor" dedi.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde 4 gün önce Valilik tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından ilçede 2 yurttaş katledilirken, onlarca kişi ise yaralandı. Evinde yalnız yaşayan Ahmet Sönmez (61) ise keskin nişancılar tarafından evinin kapısından dışarı bakmak isterken kurşunların hedefi olarak katledildi. Sönmez'in babası ve kardeşlerinin yaşadığı ev, özel harekat polisleri tarafından kapısı kırılarak basıldı. Ev içinde bulunan 11 aile bireyi yere yatırılarak darbedildi. Keskin nişancılar evin damına konuşlanırken, evde bulunan 11 kişi bir odaya konularak, dünden bu yana gözaltında tutuluyor.
Telefonla DİHA'ya konuşan Ahmet Sönmez'in kardeşi Şahabettin Sönmez, şu anda bir odada tutulduklarını ve evin damına konuşlanan keskin nişancıların sürekli bir yerlere ateş açtığını ifade etti. Elektriklerin kesik olduğunu ve telefon şarjının bitmek üzere olduğunu söyleyen Sönmez, tüm Nusaybin halkının aynı durumu yaşadığını aktardı. Sönmez, "Burada bir katliam yapılmaktadır. Geç olmadan herkesin ayağa kalkması gerekiyor" diyerek çağrıda bulundu.
Ağabeyi Ahmet Sönmez'in katledilmesi ile ilgili Valiliğin "Meydana gelen patlamada yaşamını yitirdiği" açıklaması ve AKP medyasının aynı kalemden çıkan cümlelerle servis edilen "Evine teröristleri sokmayınca katlettiler" başlıklı haberlere sert tepki gösteren Sönmez, "Ağabeyim sokak başında bekleyen zırhı araçtan açılan ateş sonucu katledilmiştir. Ağabeyim evde yalnız yaşayan biriydi. Hayvanları olan kendi halinde biri. Kapıyı açıp dışarı bakmak istiyor. O sırada yüzlerce kurşun sıkılıyor. Valiliğin söylediği patlama olayı doğru değildir" dedi. (Mardin/DİHA)