Çiller’in Ağar’ı AKP’nin Altınok’u
AKP’nin savaş yürüten seçim hükümetinde içişleri bakanlığına atanan Selami Altınok, “bin operasyon” yürüten Mehmet Ağar’ı aratmıyor.
Türkiye, AKP iktidarıyla birlikte yeniden savaş sürecine girerken, sadece uygulamalar değil aynı zamanda kimi görevlendirmeler, atamalar da ’90’lı yılları aratmıyor. Savaş konsepti ile birlikte AKP, bir yandan ’90’lı yılların uygulamalarını daha katmerli bir şekilde devreye koyarken, öte yandan da strateji değiştirerek doğrudan sivilleri hedef alan katliamlara yöneldi.
SALDIRILARI ORGANİZE EDİYOR
Bu uygulamaların yürütüldüğü savaş hükümetinin içişleri bakanlığını ise bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrasında cemaate yönelik başlatılan operasyonlarda İstanbul Emniyet Müdürlüğüne atadığı Selami Altınok yapıyor. Altınok’un geçmişi ve bürokrasideki hızlı yükselişi ile uygulamaları ’90’lı yılları ve Mehmet Ağar’ın geçmişini hatırlatıyor.
’90’LARIN AĞAR’I
Kürtlere karşı “bin operasyon” düzenleyen, Susurluk kazasında devlet içinde özel örgütlenmelerle ilişkisi açığa çıkan Mehmet Ağar, kendisi de emniyet müdürü olan bir babanın çocuğu olarak “Kemalist düzenin mabedi” sayılan Çankaya Köşkü’nde doğdu. 1968 yılında Haydarpaşa Lisesinden mezun olan Ağar, siyasal bilgiler fakültesini bitirdikten sonra önce emniyet müdürlüğüne atandı, ardından da Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürlüğünde komiserlik görevi yaptı. Ağar, Kürt sorununda çatışmalı yılların başladığı 1984 yılından 88 yılına kadar Terör ve Asayişten Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı görevini yürüttü. Akabinde de İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlerinde yer aldı.
Bu görevlerinin ardından Ağar, 1992 yılında Erzurum Valisi olarak atandı ve Vali olarak görev yaptığı sırada Bahçelievler Katliamı sanığı Haluk Kırcı’nın nikah şahitliğini yaptı. Çatışmalı sürecin en yoğun olduğu dönemde ise Tansu Çiller’in Başbakanlık görevine gelmesinden bir ay sonra Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirildi.
Ağar, Emniyet Genel Müdürlüğü görevindeyken bir yandan Özel Harekat Dairesini kurarken, öte yandan Hizbullah’ı himaye etti. “Hizbullah devlet aleyhine eylemlerden kaçınmaktadır. Örgüt üyelerini yakalamak fayda sağlamaz” sözleriyle Hizbullah’a verdiği desteği ifşa eden Ağar döneminde sivil Kürt siyasetçiler olmak üzere binlerce kişi faili meçhul cinayetlerde öldürüldü. Susurluk bağlantısı daha sonra mahkeme tarafından onaylanan Ağar’ın, Kürt iş insanlarının öldürülmesi olaylarındaki yargılanmaları ise halen sürüyor.
2015’İN ALTINOK’U
Erdoğan’ın, 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon kurulmasına izin vermeyerek erken seçim kararı almasının ardından kurulan ve başlatılan savaş konseptini yürütmekle görevlendirilen seçim hükümetinde içişleri bakanlığına atanan Selami Altınok’un hikayesi ve bürokrasideki yükselişi de çarpıcı bir şekilde Ağar’ın hikayesini anımsatıyor.
Altınok da tıpkı Ağar gibi önce kaymakamlık ve valilik görevlerini yürüttü, emniyet müdürlüğüne getirildi ve sonrasında da içişleri bakanı yapıldı. Kimi küçük farklar olsa da Altınok, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 17-25 Aralık operasyonlarından sonra valilik görevinden İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirildi ve en son içişleri bakanlığına atandı.
AĞAR ÇİLLER’DEN, ALTINOK ERDOĞAN’DAN TALİMAT ALDI
Ağar’ın, ’90’lı yıllarda failli meçhul cinayetlerde devlet içindeki yapılanmaları kullanırken, Altınok ise yapılan sivil katliamlarda jandarma ve polisi kullanmaktan çekinmiyor. Ağar, Çiller’den talimatları emirleri, dönemin Genelkurmay Başkanı Güreş “Tak diye emrediyor, biz şak diye yapıyoruz” dediği gibi uygularken, Altınok ise Saray’dan gelen emirleri eksiksiz bir şekilde hem Cemaate karşı hem de Kürtlere karşı uygulamaya başladı.
Ağar döneminde sokağa çıkanlar kör kurşunlara kurban giderken, Altınok döneminde ilçe ilçe sokağa çıkma yasakları ilan edilmeye ve bu yasaklarda sırasında siviller öldürülmeye başlandı.
PANZER GÖRÜNTÜLERİ AYNI
Yine Ağar döneminde görülen PKK’li cenazelerinin “Panzer arkasında sürükleme” uygulanmaları, Altınok döneminde yeniden devreye sokuldu. Ağar döneminde onlarca Kürt gazeteci katledilirken, Altınok döneminde gazetecilerin kafasına silah dayandı, yazarlar saldırıya uğramaya başladı. Fakat Ağar döneminde bile göze alınmayan mezarlıklara, cenazelere yönelik saldırılar Altınok döneminde hayata geçirildi.
Altınok, Ağar gibi “bin operasyonunu” göğsünü gererek anlatırken, Silvan’da yaşananlar sivil katliamlar için “Arkadaşlarımız iyi işler başardı” açıklaması ile aynı zihniyeti ortaya koydu. (AnkaraDİHA)
