9 Ekim 2015 12:27

Digiturk’ün Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Kanaltürk, Yumurcak TV ve Irmak TV’yi platformundan çıkarmasına tepki yağıyor. Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren dijital yayın platformu Tivibu’nun ardından Digiturk de Samanyolu TV, S Haber, Bugün TV ve Kanaltürk gibi televizyon kanallarına sansür uygulama kararı aldı. Bu duruma medya ve siyaset dünyasından büyük tepkiler geldi.

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Digiturk’ün 7 kanalı yayından kaldırmasına ilişkin “Bugün 7 kanalın bir yayın portalı tarafından hukuksuz bir şekilde çıkarılmış olması, yayın bir gerçeği yani iktidarın yıpranmış olduğunu, yalanlarını toplumdan saklamanın bir yöntemi olarak kullanılıyor” dedi.

Bugün TV’deki “Özgür İfade” programında gazeteciler Nazlı Ilıcak ve Hayko Bağdat’a konuk olan Demirtaş, basına yönelik baskıları eleştirdi. 

Demirtaş, “Basın özgürlüğü ve diğer özgürlükler açısından çok ileri aşamaya gelmiş bir ülke değiliz. Basın özgürlüğü Türkiye’de her zaman tartışılan bir konu oldu. Çok daha ağır bedellerin ödendiği günler de oldu. Gazeteci cinayetleri, gazete binalarının bombalanması, çok sayıda gazetecinin toplu tutuklanmaları. Bunların hepsi belli bir amaca hizmet için; iktidar, devlet ve hükümet merkezli yönetilen baskı yöntemi oldu” diye konuştu. 

Demirtaş, Türkiye’de yandaş bir medya grubu olduğunu ve istediklerini çalıp istediklerini söyleyebildiklerini aktardı. Demirtaş ayrıca “Hakaretler gırla, yalanlar ve iftiralar gırla gidiyor o kanallarda. Buna karşı cevap verme hakkınız bile kullandırılmıyor. Basın üzerindeki baskı iç açıcı değil” dedi. 

RTÜK ÜYELERİ TEPKİLİ 

3 RTÜK üyesinden de Digiturk’e tepki geldi. “Karar siyasi, bu iş platformun kapatılmasına kadar gidebilir” denildi. RTÜK üyeleri, gelişmeleri Hürriyet’ten Meltem Özgenç’e değerlendirdi. CHP’li Süleyman Demirkan, “Böyle bir konuda RTÜK’ün mutlaka bilgi sahibi edilmesi gerekirdi. Ancak değiliz. Bu nedenle öncelikle kanalların platformdan çıkarılma sebebini soracağız. Tek gerekçe, savcılık yazısı olamaz. Digiturk ihlal yaptıysa hukuk ve yetkilerimiz çerçevesinde gerekeni yaparız. Bu iş platformun kapatılmasına kadar gidebilir” dedi. 

RTÜK Üyesi MHP’li Esat Çıplak, “Anayasa’nın 26’ncı maddesi, insanların düşünce, görüş ve fikirlerini basın ve matbuat yoluyla yaymalarını düzenlemiştir. Savcılık yazısı ile kanallar bir platformdan çıkarılamaz. RTÜK mevzuatında yapılacak bir işlem varsa biz yaparız” dedi. 

HDP’li Ersin Öngel de “Sözleşme özgürlüğü var deniyor, ancak birtakım siyasi yönlendirmelerle yayıncı kuruluşlar mağdur edilmemeli. Mağdur kanallar bize başvururlarsa konuyu RTÜK gündemine alırız” diye konuştu. 

ABD’DEN TEPKİ GELDİ

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Türkiye ‘de özgür, adil ve güvenilir bir seçim beklediklerini söyledi. Medya kuruluşlarına yönelik baskı ve seçimlerle ilgili yöneltilen bir soru üzerine Kirby, başkent Washington’da düzenlediği basın toplantısında, “Özellikle bazı medya kuruluşlarına getirilen yasaklama haberlerini gördük. Daha önce de söylemiş olduğumuz gibi, hükümete yönelik eleştirileri yüzünden, medyaya getirilen ve giderek artan soruşturmalardan, bazı medya gruplarına yönelik terör propagandası iddialarından son derece endişe duyuyoruz. Ayrıca, ifade özgürlüğünü kısıtlamak için yargının saldırganca kullanılmasından kaygı duyuyoruz” dedi.

TGC, TGF VE BASIN KONSEYİNDEN TEPKİ  

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, “Seçim öncesi Tivibu’dan sonra Digiturk’ün de Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV ‘yi  platformundan çıkarması basın özgürlüğüne aykırıdır. Bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilmelidir” dedi. 
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, son günlerde halkın haber alma özgürlüğünün vazgeçilmez unsurları yazılı ve görsel basına yönelik engellemelerin endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi. 

Basın Konseyince yapılan açıklamada, “7 kanala gelen engellemenin yasal dayanağının açıklanmasını bekliyoruz” denildi ve getirilen yasaklamanın, ifade ve basın özgürlüğünün açıkça ihlali olduğu vurgulandı. 

KÜÇÜK: SUÇ ÖRGÜTLERİNİN MEDYASI OLMAZ

Star Yazarı Cem Küçük,  Tivibu ve Digiturk’ün 7 TV kanalını yayından çıkarmasına ilişkin olarak, “Normalde Türksat FETÖ propagandası yapan kanalları uydudan çıkartmalıydı. Umarım Digiturk’ten sonra Türksat da beklemeden gerekeni yapar” dedi. “Bu arada bakalım Aydın Doğan’ın D-Smart’ı nasıl bir karar alacak?” diye soran Küçük, “FETÖ’nün propagandasını yapmaya devam edip Türkiye Cumhuriyetine meydan mı okuyacak, yoksa Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının kararının gereğini yapacak mı? Hep birlikte göreceğiz” ifadesini kullandı.

DIGITURK MECLİS GÜNDEMİNDE 
 

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Digiturk’ün satış süreci ve 7 kanalın platformdan kaldırılması konularıyla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. 
Emir, “2013 mayıstan itibaren TMSF’nin elinde bulunan Digitürk, Katarlı Bein Media Group’a 2015 temmuz ayının ortalarında satılmıştır. Satışın değerinin 1.2 milyar dolar olduğu iddia edilmektedir. 3.5 milyon abonesi olan ve ülkemizdeki en büyük televizyon platformu olan Digiturk’ün piyasa değerinin 2 milyar dolar civarında olduğu iddia edilmektedir. 09.10.2015 tarihinde Katarlıların sahibi olduğu Digitürk, platformundan 7 kanalın kaldırıldığını açıklamıştır.” hatırlatmasında bulundu.
CHP’li Emir, “İlgili satış yapılırken nasıl bir yöntem izlenmiştir? TMSF, Digiturk’ün mülkiyetine mi yoksa yönetimine mi el koymuştur? Yönetimine el koyduysa satışın ortakların rızası ile açık artırma ile yapılması gerekmez miydi?
Digitürk platformunun kendi sisteminden 7 kanalı kaldırması için Başsavcılığın resmi bir kararı var mıdır? Yoksa Başsavcılık tarafından sadece tavsiye niteliğinde mi bulunulmuştur? Bu konuda bir mahkeme kararı var mıdır? Mahkeme kararı yoksa Digiturk’ün kendi inisiyatifinde 7 kanalı kaldırması suç teşkil etmez mi?” diye sordu. (MEDYA SERVİSİ)

Evrensel'i Takip Et