EMEP: Faşist terör ve provokasyonlara karşı mücadeleyi yükseltelim
Ankara'da miting öncesi patlama
Demirtaş: Mafyalaşmış, katilleşmiş bir devlet anlayışıyla karşı karşıyayız
'Barış çığlıklarına bombayla yanıt verildi'
Emek Partisi (EMEP), Ankara'da emek ve meslek örgütlerinin öncülüğünde gerçekleştirilen mitinge yönelik saldırıya dair yaptığı açıklamada "Faşist terör ve provokasyonların arkasındaki güç, kendi iktidarlarını sürdürmek için ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürükleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’dir. Katliamın sorumlularından hesap sormak, faşist terör ve provokasyonları durdurmak için güçlerimizi birleştirelim; genel grev, genel direniş şiarıyla demokrasi ve barış mücadelesini yükseltelim" dedi.
EMEP'in açıklaması şöyle:
"Ankara’da emek örgütleri tarafından yapılan ‘Barış Mitingi’nde gerçekleştirilen bombalı terör saldırısında onlarca insanımız öldü, yüzlerce yaralı var.
Hangi adla gerçekleştirilmiş olursa olsun bu faşist terör ve provokasyonların arkasındaki güç, kendi iktidarlarını sürdürmek için ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürükleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’dir. Çünkü 5 Haziran’da Diyarbakır’da ve 20 Temmuz’da Suruç’ta yapılan katliamların faillerini izledikleri halde bu katliamlara göz yumanlar, sarayın savaş hükümeti ve MİT’i-emniyeti ile istihbarat örgütlerinden başkası değildir. Bu katliam ve provokasyonların amacı, işçi sınıfı ve halklarımız üzerinde korku salarak ülke siyasetini dizayn etmek ve kendi egemenliklerini sürdürmektir. Açıktır ki bugün bu katliam ve saldırılara ve arkasındaki savaş hükümeti-sarayın iktidarına karşı mücadele, aynı zamanda ülkenin geleceği için mücadele sorunu haline gelmiştir.
Faşist terör ve provokasyonların hedefi bütün halk güçleri ve emekçilerdir!
Saray ve savaş hükümeti, uzun bir süreden beri Suriye’de IŞİD-Nusra benzeri barbar çeteleri desteklemeye dayalı müdahale politikasında ısrar etmektedir. Öte yandan Kürt sorununda çözüm sürecini sona erdirerek sokağa çıkma yasakları, özel güvenlik bölgeleri, ilçelerin kuşatılması gibi uygulamalarla çatışmalar tırmandırılmış; ülke yeniden savaş ortamına sürüklenmiştir. Eşit haklara dayalı birlik isteyen Kürtler, ülkedeki emek ve demokrasi güçleri, sendikalar, medya, hakları için direnen, greve çıkan işçi-emekçiler, bütün halk güçleri bu saldırı dalgasının hedefi durumundadır. Üstelik bu saldırılar sadece sarayın emri altındaki devlet güçleri tarafından yapılmamakta, Suriye’ye müdahale için desteklenerek MİT’in tırlarla silah taşıdığı çeteler de kullanılmaktadır. Bu politika, ülkeyi adım adım ateş çemberine dönüştürerek Suriyeleştirmektedir.
Gün saldırı dalgasına karşı her yeri mücadele alanı yapma günüdür!
Ülke bir yol ayrımındadır; ya kendi iktidarının devamı için ülkeyi her gün yeni felaketlere sürüklemekten geri durmayan saray-savaş hükümetinin politikalarına teslim olacağız. Ya da her milliyetten işçi-emekçiler, halk güçleri olarak barış ve kardeşlik içinde yaşayacağımız demokratik bir gelecek için mücadeleyi yükselteceğiz.
Öyleyse gün, faşist terör ve provokasyonlarla halk düşmanı iktidarlarını sürdürmek isteyenlere ‘dur’ demek için ülkenin dört bir tarafından mücadeleyi yükseltme, güçlerimizi birleştirme günüdür. Gün işçi sınıfı ve halklarımızın bu saldırı dalgasına karşı her fabrika ve iş yerini, her mahalleyi demokrasi ve barış için mücadele alanına çevirme günüdür.
Katliamın sorumlularından hesap sormak, faşist terör ve provokasyonları durdurmak için güçlerimizi birleştirelim; genel grev, genel direniş şiarıyla demokrasi ve barış mücadelesini yükseltelim!" (HABER MERKEZİ)
Patlamada hayatı kaybeden EMEP GYK Üyesi Korkmaz Tedik'in babası Erdoğan Tedik oğlunu teşhis ettikten sonra, "'Anne, baba mitinge muhakkak gelmelisiniz. Barışa gideceğiz' demişti. Katil faşistler oğullarımızı katlettiler. Bu savaş ortamında bunu yapacakları belliydi. Korkmaz'ım gitti. Oğlum mücadeleciydi. Onun gibi mücadeleci birini kaybetmek en acısı" diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)