Bombardıman uçağınız ne güçlü generalim!

Yusuf KARATAŞ

Generalim Tankınız Ne Güçlü!

Tankınız ne güçlü generalim,
Siler süpürür bir ormanı,
Yüz insanı ezer geçer.
Ama bir kusurcuğu var;
İster bir sürücü.
Bombardıman uçağınız ne güçlü generalim,
Fırtınadan tez gider, filden zorlu.
Ama bir kusurcuğu var;
Usta ister yapacak.

Savaşa ve öldürmeye karşı yazılmış en çarpıcı şiirlerden biridir Bertolt Brecht’in bu şiiri. Yazımızın başlığını da bu şiirin bir dizesinden aldık. Bize bu dizeyi düşündüren ise Türk Hava Kuvvetleri’nin komutanı Orgeneral Abidin Ünal’dan başkası değil. Sarayın Kürt hareketine karşı son savaşında hava kuvvetlerinin özel bir rol oynadığı biliniyor. Her gün havalanan onlarca uçakla Kandil ve diğer PKK kampları bombalanmış ve iki buçuk yıl süren çatışmasızlık süreci sona erdirilmişti. Bu operasyonlardan sonra sadece ‘havuz medyası’nda değil, her renkten burjuva basında “kampların dümdüz edildiği”ni, “yüzlerce teröristin etkisiz hale getirildiği”ni okuduk. İşte Hava Harp Okulu’nun açılış töreninde Orgeneral Ünal’dan dinledik bombardıman uçaklarının ne büyük işler başardığını!
“Bugün Türk Hava Kuvvetleri aslında savaşıyor. Hem orta çaplı bir savaşın ötesinde hem de iki cephede savaşıyor. Özet olarak, 2 binin üzerinde modern mühimmat kullanmışız, 1200’ün üzerinde de hedef karşılamışız.”

Demek ki neymiş?

Fırtınadan tez giden, en modern mühimmatla donatılmış bombardıman uçaklarımız iki cephede büyük bir savaşın içindeymiş.
İki cephe; sınırların içinde ve ötesinde. Üstelik bu sadece PKK’ye karşı bir savaş değil. Kürt halkına, Kürdistan dağlarındaki bitki ve hayvanlara, yani tüm canlılara karşı bir savaş. Gece gündüz demeden “2 bin bombanın 2 bini de hedefini vurmuştur” diyor komutan.  
Generalin akıllı bombaları hedefini hiç şaşırmaz. Mesela PKK’li bulamadığı zaman da ziyan etmez kendini, Zergelê köyündeki gibi Kürt köylülerini bulur!

Üstelik bu savaş sadece havadan da sürmüyor. Şimdi artık kent merkezlerinde dolaşıyor generalin tankları. “Barikatları tankların top atışıyla aşabildik” diyor Silvan kaymakamı.

Güçlü tankları, bombardıman uçakları olan generalimiz unutmuşa benziyor savaşın 30 yıllık geçmişini. Mesela Kürdistan’da taş üstünde taş bırakmama konusunda ne “bütün TSK’yi göndersek Kandil’i temizleyemeyiz” diyen eski Genelkurmay başkanlarından Büyükanıt daha az hevesliydi generalimizden, ne de “terörist öldürerek terörü bitiremeyiz” diyen Başbuğ…
***
Elbette bu savaş da bitecek.

Generalin bombardıman uçakları Kürtler üzerine akıllı bomba yağdırdıkça direniş büyüyecek; bugün Saray’ın savaşına karşı cenazelerden yükselen sesler gibi sesler artacak. Gerçeği gördükçe daha çok insan dikilecek savaşın karşısına…
Halklar el ele yürüyerek açacak barışa giden yolu.

Ve general, öncelleri gibi bu savaşın tarihçesinde en lanetli sayfaların kara bir ismi olarak kalacak.

“İnsan dediğin nice işler görür, generalim,
Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin.
Ama bir kusurcuğu var;
Bilir düşünmesini de.”

(Çeviren Asım Bezirci)