36 bin 401 kız çocuk
Ebru Nihan CELKAN
“Biz kölelerin kölesiyiz. Biz erkeklere göre çok daha acımasızca sömürülmekteyiz.”
Lucy Parsons
Lise 12’nci sınıf öğrencisi İlayda Şamilgil, Polonya’da düzenlenen ‘‘First Step To Nobel Prize In Physics’ (Fizik alanında Nobel Ödülüne ilk basamak) yarışmasında dünya birincisi oldu. Proje, 70’e yakın ülkeden 5 bin fizik projesi içinde en başarılı proje seçildi. İlayda Şamilgil, “Sıvılardaki Su Oranını Mıknatısla Ölçebilen Ucuz, Hızlı ve Taşınabilir Bir Sistem” adlı projesiyle bu başarıyı yakaladı. Basından öğreniyoruz ki aynı projeyi TUBİTAK’ın yarışmasına da gönderen İlayda Şamilgil’in projesi kurum tarafından dereceye uygun görülmemiş.
PEN Türkiye başkanı Zeynep Oral, sonuçları 16 Ekim’de belli olacak PEN Dünya başkanlığına aday gösterilen üç isimden biri oldu. Zeynep Oral Türkiye tarafından değil Almanya, İngiltere ve İtalya tarafından aday gösterildi. 1921’de İngiltere’de kurulan PEN (Poets Essayists Novelists – Şairler Denemeciler Romancılar) edebiyat ve ifade özgürlüğünün gelişmesi için çalışmalar yürüten 20 bin üyesi olan bağımsız bir kurum. PEN Türkiye 1950’de Halide Edip Adıvar öncülüğünde kuruldu.
Eğitim-Sen, 2014 yılında ortaokuldan mezun olan 36 bin 401 kız çocuğunun açık liseler de dahil olmak üzere hiçbir kuruma kayıt yaptırmadığını açıkladı.
Yukarıda okuduğunuz haberlerin her biri eşitlik esası sağlanmış, adalet sistemi kuvvetli, akıl yoluyla idare edilen bir ülkede günlerce tartışılacak, üzerine düşünülecek ve çeşitli stratejiler ortaya konulacak konular. Kadınların başarılarını da, telafisi zor, derin cinsiyet eşitsizliği yaratan konuları da gündemin üst sıralarını şahsi ikballeri ve savaş güzellemeleriyle dolduran erkekler nedeniyle konuşamıyoruz. Uzun bir süredir gündem tehditler, hayali idealler, ölümler, meydan okumalar, intikam çağrılarını fütursuzca yineleyen erkeklerce işgal ediliyor.
KADINLARIN YOLUNDAN ÇEKİLİN
Hedefi Nobel olan İlayda Şamilgil’in eğitimi ve geliştireceği yeni projeler nasıl desteklenir? Projesi Türkiye’de kaliteli gıda üretimi alanında nasıl kullanılabilir? Zeynep Oral’ın PEN Dünya Başkanı adaylığını desteklemek için neler yapılmalı? Zeynep Oral’ın olası PEN Dünya Başkanlığı Türkiye edebiyat dünyasına ve özellikle kadın edebiyatçılara ne ifade edecektir? 36 bin 401 kız çocuk neden eğitim hayatından çekilmiştir? 4+4+4 eğitim sisteminin bu olası sonucu önceden tartışmaya açılmak istendiği halde neden eğitimciler yok sayılmıştır? Eğitimcileri kim yok saymıştır? Bu kız öğrencilerin ne kadarı yoksulluk nedeniyle eğitim hayatına devam edememektedir? Yoksulluk nedeniyle eğitime devam edemeyen kız çocuklara nasıl destek sağlanabilir? Eğitim hayatlarının başında okuldan uzaklaştırılan 36 bin 401 kız çocuk desteklendiği takdirde hangi ufukları açacak, kendilerini hangi konuda nasıl ifade edecek ve hayata nasıl değerler katacaklardı? Eğitim sistemi bu şekilde devam ettiği sürece daha kaç kız çocuğun elinden okuma hakkı alınacak? Ortaya çıkan gerçek şu ki; 36 bin 401 kız çocuğun başta okuma hakkı olmak üzere bilim, sanat ve edebiyata dair öğrenme, düşünme ve üretme olasılıkları da ellerinden alındı. Bu durumun sorumluları kimdir?
Türkiye kız çocuklarına yürüyebilecekleri yollar açmıyor, hayatlarını zorlaştırıyor, başarılı olanlara ise destek vermiyor, yalnız bırakıyor. Son 13 yıldır hızla artan bir şekilde kız çocuklarını eğitimden, kadınları çalışma hayatından uzaklaştırmaya yönelik yasalar, yönetmelikler kesintisiz şekilde birbirini takip ediyor. Kadın örgütlerinin tüm çabalarına rağmen değişmeyen yasalar ve uygulamalar nedeniyle, her geçen gün kadınların hayatı daha fazla şiddet ve ölümle kararmaya devam ediyor.Hayati yasal düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle artan kadın cinayetleri herkes tarafından biliniyor. İktidar partisinin mensuplarının alenen kadın düşmanlığı içeren açıklamaları ise artık neredeyse olağan sayılıyor.
KADINLAR VE GELECEK TAHAYYÜLÜ
Uzun bir süredir mantık, sağduyu ve düşünce yerine, öfke ve hırs gibi duygular ve kindar yaklaşımlar tarafından yönetiliyor ve yönlendiriliyoruz. Bilim ve sanat alanında elde edilen başarıları desteklemek yerine yüksek betonarme yapılarla, uzayıp giden duble yollarla gururlanmayı tercih eden bir iktidarla karşı karşıyayız.
36 bin 401 kız çocuğun eğitim hayatının sonlanmış olmasından aileleri kadar onları yalnız bırakan devlet kurumları ve 4+4+4 eğitim sistemine destek veren siyasetçiler de sorumludur. Sistemli bir şekilde kadınları çerçeve dışına çıkarmaya çalışan her bir çabanın izini tek tek sürülmeli ve deşifre etmeliyiz. Diğer taraftan gözlerden uzak tutulmaya çalışılan kadınların eriştiği her başarıyı görünür hale getirmeliyiz.
Yeter! Kadınların görünmez olduğu yerlerde görünür olan sadece ölüm ve acı. Kadınların duyulmaz kılındığı yerlerde duyulan sadece intikam ve şiddet. Bütün isteğimiz demokrasi ve eşitlik. Bu isteği kadınların ağzından görünür ve duyulur kılmak zorundayız. Yaşadığımız coğrafyanın gelecek tahayyülünü kadınlar inşa etmeli. Yıllardır artarak devam eden bunca haksızlık ve eşitsizliğe rağmen düşünce üretmeye ısrarla devam eden ve hayata geçiren kadınlar koşullar eşitlendiğinde hiç şüphesiz yıllardır dile gelen rüyayı gerçekleştirecektir. Dünyayı kadınlar değiştirebilir.
Dünyayı eğitimden mahrum bırakılan 36 bin 401 kız çocuğu değiştirebilir.