Çanakkale'de emekçiler böyle bağırdı: Ercan Adsız, bu kentin onurudur

Çanakkale'de DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Eğitim-İş’in çağrıcılığında ilan edilen iki günlük grev bugün başladı. Çok sayıda, işçi, emekçi ve öğrencinin katıldığı miting ise Salı Pazarı’ndan İskele Meydanı’na yürüyüş ile devam etti. Mitingde, “Ercan Yoldaş ölümsüzdür” ve “Ercan bu kentin onurudur” sloganı atıldı. Ankara’da bombalı saldırıda hayatını kaybeden Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız’ın fotoğrafı mitingin en önünde taşındı. Mitingde Ankara’daki bombalı saldırı lanetlenirken, emek, barış ve demokrasi mücadelesinin daha da yükseltileceği ifade edildi.

Meslek örgütlerinin öncülüğünde düzenlenen iki günlük grev bugün başladı. Yarın da devam edecek grev nedeni ile Salı Pazarı’ndan İskele Meydanı’na bir yürüyüş organize edildi. KESK ve bağlı sendikaları, DİSK-Genel-İş üyeleri, TMMOB’a bağlı odalar, Çanakkale Tabip Odası, Eğitim-İş, Çanakkale Halkevi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu gibi meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri ile Emek Partisi, CHP, ÖDP, Komünist Parti ve Halkların Demokratik Partisi gibi siyasi partiler katılım sağladı. Yürüyüşe CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile siyasiler de destek verdi. Salı Pazarı’ndan başlayan yürüyüş, İnönü Caddesi, Piri Reis Caddesi, Orduevi Kavşağı ve Kayserili Ahmet Paşa Caddesi üzerinden İskele Meydanı’nda son buldu. Ankara’da gerçekleşen ve 128 yurttaşın yaşamını yitirdiği bombalı saldırı lanetlenirken, AKP iktidarı sert bir dille eleştirildi. Mitingin konuşmasını KESK adına Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç yaptı. “Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız, isyandayız” diyen Koç, “Katliamı ve katillerini asla unutmayacağız. Ankara’ya gittiğimizde ellerimizde barış vardı, tebeşir tozları vardı. Şimdi arkadaşlarımızın kanları var. ama inadına barış mücadelesi vereceğiz. Bu katilleri, barışla, barış mücadelesi ile birleşmiş, haklarına, özgürlüklerine sahip çıkan bir mücadele ile boğacağız. 10 Ekim’de Ankara’da ‘Emek, barış ve demokrasi’ mitingi için toplanmıştık. Sarayın saltanatı uğruna, aylardır dökülen kanlara dur demek, savaşa karşı barışı savunmak için yollara düştük. Nereden bilebilirdik, Suriye’ye gitmeyi hayal eden sarayın, Suriye’yi Ankara’ya getireceğini. Kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için, kandan ve savaştan beslenenlere karşı, ‘savaşa inat barış hemen şimdi’ demek için Ankara’ya gitmiştik. Türkiye’nin dört bir yanından, emek, barış ve demokrasi taleplerini haykırmak için gitmiştik. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, barış türküleri ile birlikte halaya durmuştuk.  Türkiye’nin önünde, Ankara’nın önünde, binlerce polisin gözü gönünde patlattılar bombalarını. Daha doğrusu polis, kendi planladığı tuzağı gerçekleştirmek için saklanmıştı köşelerin arkasına. Her zaman, iktidarın önünde set olan polis yoktu ortada, kendi yandaşlarına zemin hazırlamak için. 128 canımızı aldılar aramızdan, canımızdan can gitti. Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. Dün, Ercan yoldaşı, gökyüzünün ağladığı Çorlu’da toprağa verdik. İki gündür yüreğimiz yanıyor. İçimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Ankara’da bombalı saldırıya uğrayan ‘emek, barış, demokrasi’ mitinginin katılımcılarından HDP Çanakkale 2’nci sıra Milletvekili adayı Ömer Faruk Kırnıç, “Bizleri, adım başı kameraya alan polis acaba o gün neden piyasada yoktu?  Kriz masasındayken aldığım bir bilgi var; patlamadan yarım saat önce hastaneleri arayıp, acil ambulansları başka yerlere sevk edenler kimlerdi? Bunlar ortaya çıkarılsın. Neden ambulanslar 30 dakika sonra geliyor? Neden ambulanslar gelmeden biz yaralıları taşımaya çalışırken üstümüze gaz sıkılıyor? Bunları sormak istiyoruz. Öfkemiz var, evet. Gençlerimiz haykırıyor; ‘Bedel ödeteceğiz.’ Bizim bedelimiz, gerçek demokrasiyi, gerçek barışı temin etmek olacaktır. Bizim bedelimiz, diktatörleri saraydan indirmek olacaktır. Acımız var. 128 arkadaşımızı kaybettik. 120 arkadaşımızın kimlikleri belli. Halen 8 arkadaşımızın kimliği ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Barış için gelen, ellerinde ‘barış’ yazısı olan insanlarımızı katlettiler. Ben kendi ellerimle barış pankartı üzerinde yaralıları taşımaya çalıştım. Bu ne acıdır. Öfkemiz var” dedi.

Yine Ankara’da miting katılımcılarından Ragıp İncesağır ise; “Ercan’ı tanıyanlar ve sevenler el kaldırsın. Şimdi bu ellere bakın etrafımızı çevirenler! Bu ellerin hepsi yakanızda ve yargılanacaksınız. Bu katliamda, ya da bu katliamı onaylayan ufacık bir şey varsa, yüreğinizde ufacık bir pislik varsa hepiniz yargılanacaksınız” dedi.

DİSK'e bağlı Genel İş Şubesi ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tüm Bel-Sen sendikaları örgütlü bulundukları Çanakkale Belediyesi önünde sabah saatlerinde bir araya geldi. Çok sayıda işçi ve memurun katıldığı yürüyüş, Salı Pazarı’na kadar devam etti. Burada toplanan işçi, emekçi ve öğrenciler ile birlikte İskele Meydanı’na yüründü. (Çanakkale/EVRENSEL)