Bu intihar son olsun!

Dershanelerin kapatılıp özel okullara çevrilmesi söz konusu. CHP’nin buna itirazı var.
Bunun AKP projesi olduğunu  olmasını bekliyordunuz?
Dershane borçlarını ödemediği için cezaevine giren anne…
Annesi tutuklandığı için gururuna yediremeyip intihar eden…
Yılarca çok kısıtlı imkanlarla eğitim alıp, yılda otuz bin TL ödeyip kolejlerde eğitim gören bir öğrenciyi aynı sınava sokup, doğal olarak da özel eğitim alan kişilerle yarışamadığı için üniversiteyi kazanamayıp intihar eden insanlar oldu bu ülkede.
***
-Alo polis amca
-Efendim kızım
-İntihar ediyorum
Aynen bu diyalog yaşandı…
Ve hala deniyor ki:
“çocuklarımıza ne oluyor?​”
***
Kayseri-Osman Kavunlu Mahallesi
Polis kapıda….
M. ASLIÖZ henüz 16 yaşında liseli kız.
Sorunları vardı annesiyle ailesiyle anlaşamıyordu. Hayalleri umutları vardı. Üstüne çöken baskılara rağmen her genç insan gibi idealleri vardı…
***
M. ASLIÖZ’ün doğum günüydü o gün.
Arkadaşlarını çağıramamanın ezikliği vardı içinde, özlemle bekledi mutlu bir yaşamı o yaşta, ve o yaşta ağır bir psikolojik sıkıntı içindeydi…
Dokun ağlardı!
Sabah kalkar, bitmiş tükenmiş bir halde her sabah okula gider, kimseyle konuşmazdı kimse de sormazdı zaten neyin var diye...
Eğitim için aslında orda olması gereken öğretmenler, işin sadece öğretim kısmını anlatıp çekip giderdi.
Hep beklerdi aslında birinin ona elini uzatmasını. Tekrar yalnız bitkin bir şekilde eve gelirdi. Öylece kala kalırdı saatlerce çaresizce umutsuzca…
***
Annesi o gün yanına geldi kavga etti kızıyla ders için.
-Çalış!
-Çalıştım
-Daha çok çalış
24 saat kavga…
Dayanamadı küçük kız dayanamadı
İntihar etti….
***
Balkondan atmıştı kendini başını kaldırım taşına çarpmıştı ağır yaralıydı, hastaneye kaldırıldı. sabaha karşı öldü. Kardeşi G.ASLIÖZ 15 yaşında isyan ediyordu hastane morgunda çaresizce
Annesine, düzene, sisteme…
Polisler küçük kızın evine gittiler ne gelen vardı ne giden, anne babası ayrılmıştı. Mahalleli de pek tanımıyordu onları açıkçası...
Anne ben kızımın iyiliği istedim sadece, kardeşi isyan
ederken senin yüzünde oldu tüm bunlar derken annesine...
Ertesi gün cenazesi kaldırıldı…
Milli Eğitim’den ne bir öğretmen, belediyeden herhangi bir görevli, ne de bir sınıf arkadaşı hiçbiri gelmemişti cenazesine. Kimselere haber verilmemişti zaten…
Sessiz dünyasında yapayalnız kalmıştı öylece, kimseler onu anlamadan gitti…
***
Onun için bırakın vatana millete hayırlı evlat olmasını kafasına sıkmadığına dua edin. Sınav sayılarını azaltacaklarına güya reform yaptılar artırdılar, manyağa çevirdiler çocukları.
Elalemin çocukları Disneyland’a gidiyor…
Bizimkiler psikiyatra.
Mide ağrıları, baş ağrısı ne ararsan var, ama ailelerin tek derdi çocukların yarış atı gibi o sınavdan bu sınava geçerken başarıyı yakalasın bu yeterli.
Başarı elde edilir de, yetip giden hayatlar geri gelir mi.?
***
Polisler bir not buldu o evde intihar eden kıza aitti “Sizi çok seviyorum. İstediğiniz gibi olamadım. Üzülmeyin varlığımla sizi üzdüm. Düzgün bir aile hayatı yaşayamadım. Hiç mutlu olamadım” yazılı bir not….
Polis öylece baktı, gözleri doldu, çöktü olduğu yere.
Ağladı…
Ölen küçük kızın ardından ağlayan sayılı insanlardan biri o oldu…
Bu arada birkaç gün sonra 24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü. Öğretmenler o günü kutladılar, Milli Eğitim bildiri yayınladı “Atatürk’ün gösterdiği yolda aynı inançla yürüyoruz” denildi..
Ama o küçük kızdan, o sistemin kurbanından ne söz edildi ne de hatırlandı…
***
89 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkeyi iki zihniyet yönetti:
CHP ve AKP zihniyeti.
Adalet Partisi uzantısıdır AKP.
CHP den söz etmeye gerek yok zaten herkes bilir. Yani Türk solu diye tabir edilenler ve muhafazakarlar yönetti her zaman bu ülkeyi.
Şimdi bunlar birbirini suçluyor...
***
Bu ülkede 4 binden fazla dershane olması, intihar eden öğrencilerin olması, eğitimin parayla olması, sınavlı eğitimin olması, çocukların yarış atı gibi koşturmasının sebebi…
Bu iki zihniyetin hep bu ülkeyi yönetmesidir.
Herkes susar ama gerçekleri tarih yazar…