Kayıp yakınları sordu: Temizöz suçsuzsa 21 insanı kim öldürdü
Diyarbakır, Batman, Yüksekova ve İzmir'de bir araya gelen kayıp yakınları, 21 kişinin katledilmesinden sorumlu tutulan emekli Albay Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin yargılandığı Cizre JİTEM davasının beraatla sonuçlanmasına tepki gösterdi. "Cemal Temizöz suçsuz ise 21 insanı kim öldürdü" diye soran kayıp yakınları, tepkilerini 21 dakikalık oturma eylemiyle dile getirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınların, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 352'ncisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme katılanlar arasında Cizre'de sıkıyönetim uygulamaları ardından polis ve özel hareket timlerinin mahallelerde bıraktığı patlayıcı ile oynadığı sırada yaşanan patlamada bir elini ve bir ayağını kaybeden Yusuf Şık da kayıp yakınlarına destek verdi. Eylemde, JİTEM Cizre davasında yargılanan emekli Albay Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin beraat etmesine tepki yağdı.
FAİLLER SİSTEMATİK OLARAK AKLANDI
Kayıp yakınları adına açıklamada bulunan İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi avukat Muhterem Süren, 352 haftadır katledilen yakınlarının faillerinin yargılanması için mücadele ettiklerini belirterek, 90'lı yıllarda sistematik olarak JİTEM tarafından gerçekleştirilen katliamların bugün sistematik olarak aklandığını söyledi. JİTEM Cizre davasından emekli Albay Cemal Temizöz ile Kamil Atak'ın suç ortakları ile birlikte beraat etmesine tepki gösteren Süren, "Yargı 20 yıl boyunca sessiz kalarak, dosyaların zaman aşımına uğramasını bekleyerek faillerin aklamaya çalıştı ve failler cezasız kaldı. Yine devam eden davalarda ise faillerin tutuksuz yargılanması sağlandı" şeklinde konuştu.
JİTEM davalarının Ankara, İzmir ve Eskişehir gibi kentlerde görülmesine değinerek açıklamasını sürdüren Süren, "Yargılamanın görülmesi gerektiği yerlerde güvenlik gerekçesiyle batı kentlerinde davaların görülmesiyle kamuoyunun uzaklaştırıldı. Musa Çitil, Mete Sayar ve Cemal Temizöz ile ortakları aklandı. Bu aklanma ile birlikte 90'lı yıllarda sistematik katliamlar ile failler cezasız kaldı" dedi.
Faillerin cezasız kalmasına rağmen mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Süren, faillerin kurgusal davalar ile aklanamayacağını ve devletin "beyaz Toros"larını mahkûm etmeye devam edeceklerini söyledi. Kayıp yakınlarının eylemine katılan Cizre'de yaralanan Yusuf Şık'ın kendilerine güç verdiğini ifade eden Süren, "Bu ülkede Yusuflar var oldukça, hakikatler ve gerçekler ortadan kaldırılamayacaktır. Katliamcılar bu gerçeklerle yüzleşip, bundan kaçamayacaklardır" diye konuştu.
Kayıp yakınlarından Hayriye Doğan, beraat kararına tepki göstererek, kimsenin failleri beraat ettirmeye hakkının olmadığını, kendilerinin ne failleri ne de failleri beraat edenleri unutmayacaklarını mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
'ONLAR İLK GÜN AFFEDİLDİLER'
Kayıp yakınlarından Mehmet Mustafa Bayram ise, faillerin 90'lı yıllarda dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından affedildiğine dikkat çekerek, "Temizöz ve suç ortakları Demirel, Çiller ve Ağar döneminde affedildi. 17 bin faili meçhulden korkmayanlar affedilmesi ardından katliamlarını sürdürmeye devam ettiler. Failler dün affedilmedi. Onlar ilk gün affedildiler ve halen katliamlara devam ediyorlar" dedi. Bayram, failler yargılanıncaya kadar mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından 1994 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesinde "beyaz Toros"ların aktörleri tarafından katledilen Ömer Candoruk, Süleyman Gaysak, Yahya Akman Mehmet Gürrü Özer ve 12 yaşındaki Aziz Gaysak'ın katledişlerinin hikayesi, Kayıp Yakınları Komisyonu üyesi Nigar Kocaman tarafından okundu.
Eylem 5 dakika oturma eylemi ardından sona erdi.
BATMAN
İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları da, kayıpların bulunması talebiyle Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde 352'inci hafta da bir araya geldi. Kayıp yakınları, Cizre'de JİTEM tarafından 21 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan ve aralarında JİTEM Grup Komutanı Albay Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atak'ın bulunduğu 8 sanık hakkında görülen davadan beraat kararı çıkması nedeniyle ağızlarına siyah bantlar bağlayarak kararı protesto etti.
Akıbetleri sorulan kayıpların arasında bu hafta, Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenlerden, İbrahim Atılgan ile 9 yaşındaki oğlu Veysel Atılgan'ın fotoğrafları taşınması dikkat çekti. Yurttaşlar, "21 insani kim öldürdü", "Beyaz Torosları Ak'layazsınız!", "Katiller yargılansın" dövizleri taşıyarak, 21 dakika oturma eylemi yaptı.
YÜKSEKOVA
İHD ve kayıp yakınların bir diğer eylemi de Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeydi. İHD ve kayıp yakınları, "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle düzenledikleri eylemin 83'üncü haftasında Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş da destek verdi. Kayıp yakınları bu haftaki buluşmasında, 8 Kasım 1985 tarihinde ilçede askerlerce gözaltına alınıp katledilen Hamza Tutan'ın akıbeti soruldu.
GÖZALTINDA KATLEDİP CENAZEYİ AİLEYE VERDİLER
Saygı duruşunun ardından dayısının hikayesini anlatan Rugeş Yazgan, dayısının Jandarma Tabur Komutanlığı'na götürüldüğünü söyleyerek, "Ondan sonra ailesinin tüm aramalarına rağmen bulunamadı. Daha sonra Tutan'ı gözaltına alanlar eve gelerek annesi Bınevş Tutan'ı yanlarına alarak Jandarma Tabur Komutanlığı'na götürüyor ve annesine söylüyorlar 'Bak bakalım bu cesede bu senin oğlun mudur?' Annesi cesedi görür görmez acıdan bayılıyor. Yaklaşık bir saat sonra anneyi evlerine geri getiriyorlar" dedi. Aynı gece saat 12 sularında aynı kişilerin evin önüne gelerek cenazeyi oraya attığını kaydeden Yazgan, "Aileye 'Oğlunuz kalp krizinden hayatını kaybetmiştir' diyorlar. Ailesi cenazeyi aldıktan sonra vücudunun çeşitli yerlerinde darp ve işkence izlerini görüyor" diye kaydetti.
'TAKİPSİZLİK' KARARI VERİLDİ
Daha sonra ailenin savcılığa başvurduğunu ve işkence iddialarına yönelik savcılığın cenazeyi İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdiğini ifade eden Yazgan, "Kurumun yaptığı inceleme sonucunda işkence yapıldığına karar verdi. Rapordan sonra iddia makamları 5 polisi işkence yaptığına dair görevden aldı. Olaydan altı ay geçtikten sonra aynı iddia makamları görevden alınan polislere görevlerini iade etti ve olay hakkında da 'takipsizlik' kararı verildi. Biz ailesi olarak bu hukuksuzluğu kabul etmiyor ve davamızın takipçisi olacağımıza söz veriyoruz" açıklamasında bulundu.
Konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eyleminde bulundu.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi de, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Dernek üyelerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı açıklamada, "Kayıplar belli failler nerede" pankartı açılarak, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Cizre JİTEM davasında çıkan beraata dikkat çeken İHD İzmir Şube yöneticisi Aysel Buzludağ, Türkiye'de kolluk kuvvetleri tarafından işlenen suçların cezasız kalma geleneğinin devam edildiğinin altını çizerek, Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamları başta olmak üzere tüm suçların cezasız kalacağını bir göstergesi olduğunu söyledi. İnsanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla yargılanan komutanların teker teker aklandığını gördüklerini söyleyen Buzludağ, "Cemal Temizöz suçsuz ise 21 insanı kim öldürdü" diye sordu.
Açıklama, oturma eylemi ile sona erdi. (DİHA)