07 Kasım 2015 13:47

İlk kabusum evliliğimdi, ikincisi boşanma sürecim

Boşanma aslında bir kadın için çok zor bir süreç. Tabii ki benim içinde çok zor, hatta ikinci kabusum. Birinci kabusum ise; daha önce sizlere yazdığım mektup aracılığıyla anlatmıştım 8 yıl süren evliliğim. Bu mektubumda da sizlerle boşanma sürecimi paylaşmak istedim.

Paylaş

Boşanma aslında bir kadın için çok zor bir süreç. Tabii ki benim içinde çok zor, hatta ikinci kabusum. Birinci kabusum ise; daha önce sizlere yazdığım mektup aracılığıyla anlatmıştım 8 yıl süren evliliğim. Bu mektubumda da sizlerle boşanma sürecimi paylaşmak istedim.

8 yılın sonunda 2013 yılının Mayıs ayında boşanma davası açtım. İlk davam 10 ay sonra 2014 yılında görüldü. Ben hep boşanma davalarının filmlerde gösterildiği gibi olacağını düşünmüştüm. Dizilerde hakimler tarafları kaldırıp dinler ya kadın aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu söyler. Karşı taraf savunma yapar ve hakim kararını verir ve boşanırlar. Ama durum ülkemizde böyle değil. Adalet sistemi çok bozuk. Eşler birbiriyle anlaşamayıp boşanmak istediğinde kadın ya şiddet görüyor ya da boşanamadan öldürülüyor.
İlk duruşmada hakim bize hiç söz hakkı vermedi. Avukat konuştu. Kızımın ve bizlerin pedagog ile görüşmesine karar verildi. Ben ancak iki ay sonra pedagog ile görüşebildim. Görüştüm ama pedagog anlattıklarımın tam tersini mahkemeye rapor olarak sunmuş. Kızımı istemediğimi, işsiz olduğumu yazmış. Mahkeme de kızımın velayetini babasına verdi.
İkinci duruşma da 2014 yılının Haziran ayında görüldü. Mahkeme de benim iki tanığımı dinlendi ama tam bir fiyaskoydu. Olayların tamamını doğru dürüst bilmiyorlardı çünkü. 8 yıllık evlilik hayatım boyunca eski eşim ailem de dahil hiç kimse ile görüşmeme izin vermedi. O yüzden ailem “Biz sadece kızımızın anlattıklarını biliyoruz” dediler. Bu yüzden tanıklıkları dikkate alınmadı. Hakim tarafından dava 1 ay sonraya ertelendi. 3 Temmuz’da görülen üçüncü duruşma da benim için oldukça kötüydü. Çünkü tanık olarak çağırdığım kişiler sadece benim anlattıklarımı söylüyorlardı. Ve anlattıkları dikkate alınmadı. Hakim kızımı 15 günde bir kere görme kararı çıkarttı fakat ben kızımı sadece 3 kez görebildim. Her görmek istediğimde kavga çıkarıyor, bana saldırıyor ve iftira atıyorlardı. Hatta kızım bana telefonda “Sen babamı aldattın. Seni bir adamla gördüm. Beni bir daha arama” dedi. Tabii böyle konuşmasını telefonda yanında olan babasının söylediğini duydum. Bu görüşmeden sonra kızımın ne sesini duydum ne de yüzünü görebildim.
Dördünce duruşmada eski eşimin annesi ve kız kardeşi tanık olarak dinlendi. Birçok yalan söyleyip bana iftira attılar. Hakim bunun üzerine bir sonraki duruşmada kızımı pedagog eşliğinde yalnız dinleyeceğini söyleyerek duruşmayı erteledi.
21 Nisan 2015’te beşinci duruşma görüldü. Kızımı mahkemeye bir getirişleri vardı akıllara zarar. İki halası ellerinden tutmuş, iki amcası arkalarında, babası ve babaannesi önünde kızımı abluka altına almışlardı. Hakim önce avukatları sonra kızımı dinlemiş. Kızım “Ben babamı istiyorum. Annem beni dövüyor, ondan korkuyorum. Annemi istemiyorum” demiş.
Sonra duruşmaya beni ve eski eşimi aldılar. Hakim eski eşime “Söyleyeceğin bir şey var mı?” diye sordu. Eski eşim “Ben eşimi seviyorum ama o beni istemiyor. Artık ben de onu istemiyorum” dedi. Hakim bana aynı soruyu sorduğunda “Boşanmak istediğimi ve kızımın da benimle kalmasını istediğimi” söyledim. Karşı tarafın avukatı boşanmayı kabul ettiklerini fakat ne kızımı ne de nafakayı vermeyeceklerini söyledi. Hakim bu şekilde duruşmayı bitirdi ve “Temyiz yolu açıktır” dedi.
Ben de temyiz davası açtım. Temyiz dosyası Ankara’da ve ben hala sonuçlanmasını bekliyorum. Beklemek çok zor ve ben hala direnmeye çalışıyorum.
Esenyalı/İSTANBUL

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla Polis Müdürü açığa alındı

SONRAKİ HABER

25 KASIM: Geçmiş bugüne taşınırken

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa