8 Kasım 2015 09:13

Nedim TÜRFENT

Şemdinli’deki Umut Kitapevi’ne yönelik JİTEM mensuplarının düzenlediği bombalı saldırısının ardından 10 yıl geçti. Aradan geçen zamanda dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın ‘iyi çocuklar’ dediği saldırganlar en hafif cezalara çarptırıldı. Kitapevinin sahibi, şimdiki Şemdinli Belediyesi Eş Başkanı Seferi Yılmaz, bugün Cizre JİTEM davası sanıklarının beraat ettirilmesi ve Başbakan’ın ‘beyaz Toros’ tehdidiyle özel ahrekatçılara mesaj verildiğini belirtiyor. Yılmaz, “Arkasında siyasi bir güç olmadan hiçbir kolluk kuvveti bu şekilde katliamlar gerçekleştiremez” diyor. 

HALK JİTEM'İ SUÇÜSTÜ YAKALADI

Bölge’de binlerce cinayet gerçekleştiren JİTEM’in 9 Kasım 2005 tarihindeki hedefi Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitapevi’ydi. Astsubaylar Özcan İldeniz ve Ali Kaya ile itirafçı, JİTEM elamanı Veysel Ateş’in gerçekleştirdiği bombalı saldırıda, kitapevinde bulunan Mehmet Zahit Korkmaz yaşamını yitirmiş, 6 kişi de yaralanmıştı. Saldırı anında kitapevinin bulunduğu pasajın önünde bekleyen 30 AK 933 plakalı otomobil ile kaçmaya çalışan JİTEM mensupları, halk tarafından suçüstü yakalandı. Arabada 3 kalaşnikof, bir çelik yelek, Şemdinli haritası, infaz edilecek kişilerin ev ve işyeri adresleri ile telefon numaralarının bulunduğu ajanda, krokiler, birçok belge ve harita üzerinde bombalanacak iş yerlerinin yer aldığı krokiler bulunmuştu. Olay sonrası Yüksekova’da halkın düzenlediği gösteride ise 3 genç katledilmişti. 

OLAY 3 KAFADARIN İŞİ GİBİ YANSITILDI

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın faillerine ‘iyi çocuklar’ diye sahip çıktığı Şemdinli saldırısının 10. yıl dönümüne denk gelen günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Biz iktidardan düşürülürsek buralarda yine beyaz Toroslar gezecek’ tehdidinin ardından, Bölge’deki çok sayıda cinayetin faili olan Albay Cemal Temizöz ve Korucubaşı Kamil Atak da beraat etti. Kürt illerinde özel harekat timleri eliyle sivil katliamları da aralıksız sürüyor. O dönem Umut Kitapevi’nin sahibi olan Şemdinli Belediyesi Eş Başkanı Seferi Yılmaz, “Suçla alakası olanlar bir bir aklandı ve dosya iki üç kişi ile sınırlı kaldı. Yargıtay, olayın bir örgütün değil, sanki üç kafadarın işi gibi yansıtmaya çalıştı. Hakkari İl Jandarma Alay Komutanı Erhan Kobat, dönemin Van Asayiş Ordu Komutanı Selahattin Uğurlu ve Orgeneral Yaşar Büyükanıt gibi kişiler olaya müdahildi. Fakat hepsi dosyadan uzaklaştırıldı” dedi.

JİTEM’E BERAAT ÖZEL TİMLERE KATLİAM MESAJIDIR

Geçtiğimiz günlerde Albay Temizöz ve beraberindekilerin JİTEM davasından beraat ettirilmesini hatırlatan kendisinin de beraat ettirilen JİTEM’in mağduru olduğunu söyledi. O dönem AKP’nin ‘bardakta fırtına kopardığını’ kaydeden Yılmaz, “Ancak şimdi kendi denetimi altındaki yargıyla müebbetlik cezalar beraat ettiriliyor. Elinde taş olan bir çocuğa ise onlarca yıl ceza veriliyor. Davutoğlu’nun ‘beyaz Toros’ tehditleriyle insanlar ansızın değil apaçık bir şekilde katlediliyor. Devlet güçleri kaygı taşımıyor, katliamlar artık meşrulaştırılmış durumda” şeklinde konuştu. 

HÜKÜMET TETİKÇİLERDEN DESTEĞİ ÇEKERSE ÖLÜMLER DURUR

Hükümetin JİTEM unsurlarına sahip çıkarak onları beraat ettirmesinin, halkın bir katliamla karşı karşıya olduğunu gösterdiğini söyleyen Yılmaz, “Bu beraat aslında özel harekatçılara bir mesaj. Bu faşizmdir, katliamcı zihniyettir” dedi. Arkasında siyasi bir güç olmadan hiçbir kolluk kuvvetin bu şekilde katliamlar gerçekleştiremeyeceğinin söyleyen Yılmaz, “Mevcut hükümetin tetikçilerden desteğini çekmesi halinde ölümler son bulur” dedi. 

YILAN HİKAYESİNE DÖNEN DAVA SÜRECİ

Saldırıya ilişkin 22 Kasım 2005’te Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Bombalama olayına karıştıkları gerekçesiyle astsubaylar Kaya ve İldeniz ile itirafçı Ateş, 28 Kasım 2005’te Van’da tutuklanarak, askeri cezaevine kondu. Sanık avukatlarının, itirazı üzerine temyiz incelemesini 16 Mayıs 2007’de tamamlayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 3 sanık hakkında verilen kararı, usul ve görev yönünden bozdu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ‘örgüt’ suçuna verilen bozma kararına direnince dosya yeniden Yüksek Mahkeme’nin gündemine geldi. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Kaya, İldeniz ve Ateş’e, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘Suç işlemek için kurulmuş silahlı örgütün amaçları doğrultusunda bombayla ve tasarlayarak insan öldürmeye teşebbüs etmek’, ‘Suç işlemek için kurulmuş silahlı örgütün amaçları doğrultusunda bombayla kasten yaralama’ suçlarından 39 yıl 10 ay 27’şer gün hapis cezası verilmesine karar verdi.

DOSYA ANKARA’NIN TOZLU RAFLARINDA

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne geldi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, astsubaylar İldeniz ve Kaya ile itirafçı Ateş’e ‘adam öldürme’ suçundan verilen hapis cezalarını onadı, ‘suç işlemek için örgüt kurma’ suçundan verilen hükmü ise bozdu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın hükmüne direnerek, sanıkların ‘Suç işlemek için kurulmuş örgütün üyesi olmak’ suçundan ayrı ayrı 1 yıl 10 ay 27 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. İtiraz üzerine dosya yeniden Yargıtay’a geldi, ancak henüz bir karar verilmedi. 

BÜYÜKANIT’A DOKUNAN SAVCI YANDI

Şemdinli olayıyla ilgili iddianameyi hazırlayan dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, Kaya ve İldeniz için ‘Tanırım, iyi çocuklardır’ diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında da dava ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle ek bilgiyi Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdi. Büyükanıt’a yönelik suçlamaları nedeniyle Savcı Ferhat Sarıkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) görevden alındı. (Hakkari/DİHA)

Evrensel'i Takip Et