05 Nisan 2012 09:06

Mücadeleyi yükseltme çağrısı

“İş ve Eğitim Hakkı; Barış ve Özgürlük için Birleşiyoruz” şiarıyla tüm Türkiye’de konferanslarını toplayan Emek Gençliği, İstanbul il Konferansını 25 Mart Pazar günü gerçekleştirdi. Emek Gençliği’nin konferansında yapılan konuşmalar, ülkenin politik gündemi ve gençliğin b

Mücadeleyi yükseltme çağrısı
Paylaş

Leyla Güzel - Çağlayan Tekstil İşçisi

Çağlayanda tekstil atölyeleri kuralsızlıkta sınır tanımıyor.  İşçilerle bir komite kurduk. Bir dernek çatısı altında çalışmamızı sürdürmek istiyoruz. Çocuk işçiliğinin çok fazla yoğun olduğu bir yer Çağlayan. 4+4+4’ ü çocuklara ve ailelere anlatacağımız paneller örgütlemek istiyoruz.

Kader Edemci  – Hey Tekstil

Biz direnişin ne demek olduğunu bugün öğrendik. Biz direnişimizde çok şey öğrendik ve bizim için bir okul oldu. Buradaki arkadaşların direnişimizi ziyaret etmesini bekliyoruz. Türkiye’deki işçi direnişlerinin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Tabi sadece biz işçiler ezilmiyoruz. Öğrenciler, Kürtler, aleviler, yoksullar eziliyor. Birleşirsek başarıya gideceğiz ve direnişimizi kazanacağız.  Evrensel gazetesinin ve Hayat TV’nin desteği ve bizimle birlikteliğinden dolayı çok sevindik. Teşekkür ediyoruz.

Ulaş Can – İMES

Bir işçi olarak İMES’te çalışma yürütüyorum. Gençlik örgütü olarak İMES’te işçilerle rahatça konuşuyoruz. Konferansımız gerçekleşmedi ama önümüzdeki dönemde çalışmalarımız sürecek. Bir piknik düzenlemeyi düşünüyoruz. Havzamızda en düşük işçi ücreti 1500 TL olsun, ücretsiz servis olsun, kültürel faaliyet alanları açılsın, sendika hakkı olsun, günlük çalışma saati 7,5 saat olsun. Çalışma koşullarından dolayı gazeteyi takip edemediğim günler oluyor. Çalışmalarımızı yoğunlaştırırsak kazanımlar elde ederiz.

Bekir Kılıç

İnşaat sektöründe çalışıyorum. Haklar yenilmiyor diye Adana’dan buraya geldi. Ama böyle değilmiş işler. İnsanlar bir saatlik molalarının 45 dakikasını yemek sıralarında gerçekleşiyor. Biz 4 kişi şantiye şefinin önüne çıktık. Haklarımızı alamazsak basın açıklaması yapacağımızı söyledik. Bir hafta sonra da bizi işten çıkardılar ve haklarımızı verdiler.

Mehmet Ali Kaçık - Lise Öğrencisi

Lise yıllarıma kadar nedir ne değildir en ufak bir fikrim dahi yoktu.
Çevre genişledikçe, yeni insanlar tanıdıkça insanın kültürü genişliyor haliyle. Siyaset de bunun içinde.

Siyaseti belirli bir kesimden öğrenmek, o kesimin bir üyesi olmak demek neticesinde.
Benim siyaset kavramım ilk olarak Ülkü Ocaklarında başladı. Türk olmak, Türklüğün verdiği gurur, Turan, Kızıl Elma, Bozkurt, 9 Işık, 32 farz vs. bu topluluk içindeki insanlarda olmazsa olmazdı lakin kimse ne olduğunu tam olarak bilmezdi.

Okuldan çıkar, ocağa gider, oradaki takım elbiseli ağabeylere kafa sallar, çayımızı içer evimize geri dönerdik. Bazı zamanlarda ise hoş karşılamadıkları davranışlarımız yüzünden falaka yer, sopayı vuran arkadaşla helalleşirdik. Helalleşmek zorunlu değil, mecburiydi. Hakkını helal etmeme gibi bir şansımız hiç olmadı.

Velhasıl bu yolun yol olmadığı kafaya biraz geç dank etti. Düşünme eyleminin sadece filozoflara özgü olmadığını algılamak benim için büyük, insanlık için küçük bir adımdı.
Okudum. Durmadan okudum. Araştırdım. Anladım ki insanın karşıya geçmesi için hem sola hem de sağa bakması gerekir. Yoksa hiç ummadığın bir anda hiç ummadığın bir taraftan bir düşünce çarpıyor ki adama sormayın...

Farkettim ki bu dünyada yolunda gitmeyen bir şeyler var. Peki ben küfretmekten başka ne yaptım? Bu soru hayatımı, kurduğum düşünce sistemini, inandıklarımı alt üst etmeye yetti. Ve en önemlisi; Türk olmanın verdiği gurur, yerini insan olmanın verdiği gurura bıraktı. Devrim ateşi dedikleri duygunun damarlarımda gezmeye başladığını hissediyordum.


Serhad Akdal - Malatya Şehit Ş.K.Ö Endüstri Meslek Lisesi

Emek Gençliği; halkların kardeşliğini savunan, sosyalist,  işçilerin-emekçilerin daha iyi bir konumda yaşamalarını amaç edinmiş evrensel bir örgüttür. Ben bu örgüte konferans sürecinde katılmış bir birey olarak tartışılan sorunlardan, alınan kararlardan etkilendiğimi söyleyebilirim. Emek Gençliği'nin plan ve projelerinden, yaptığı değerlendirmelerinden vardıkları kanıya ve Marksizm-Leninizm ideolojisinin süzgecinden geçirerek sorunları daha iyi halkla bütünleştirdiği kanısına vardım.

Emek Gençliği'nin kendi içerisinde yaptığı haber yazılarını, yayınlarını oldukça mükemmel buldum. Bu kanıya varmamın sebebi Emek Gençliği'nin gençlerinin kendi aralarında her türlü güncel-siyasal sorunları tartışıp, uzlaştıkları bir ortamın olmasıydı.

Geçmiş günlerde yapılan Emek Gençliği 6. Bölge Konferansında gençler sorunlarını dile getirdi.  Bu sorunlar genellikle; AKP hükümetinin eğitim sisteminde yapmak istediği değişim, dindar bir gençlik yetiştirme isteği, 4+4+4 eğitim sistemi modeliyle çocukların daha erken okula başlaması, İmam Hatip Liselerinin önünün açılması, çıraklık yaşının düşürülmesi ve kız çocuklarının küçük yaşta eve kapatılması, Malatya-Kürecikte kurulan füze kalkanı, anadilde eğitim, KCK davası adı altında yapılan tutuklamalara, Pozantı Cezaevindeki gibi çocuk mahkûmlara yapılan taciz ve tecavüz, kadınların ikinci planda tutulması-kadınlara değer verilmemesi, çevrenin-tarihin sömürüye ve tahribata uğraması, politik ve ideolojik eğitime önem verilmemesi,  Kürt sorununun hala çözüme kavuşturulamaması ve Kürt olmanın sorun olarak görülmesi, Kürt dilinin yayın organlarında kullanılmaması gibi sorunlar dile getirildi.
6. Bölge Konferansında;  Gençlik Örgütlerimizin: HDK çalışmalarının güçlenmesi için çalışmalar yapmak, işçi gençliğin örgütlenmesinde özel görevlendirmeler yapmak ve bu çalışmalara üniversite ve lise gençliğinin de katılmasını sağlamak, politik ve ideolojik eğitime önem vermek ve işçi sınıfının mücadele tarihini sosyalizmi öğrenmeye çabalamak, çevrenin, tarihin savaş politikalarına karşı-emperyalizm ve savaş politikalarına karşı-barış ve demokrasi mücadelesinin örgütlenmesini Marksizm'e kazanmak için çalışmalar yapmak, Newroz  kitleselliğini 1 Mayısa taşımak üzere güçlü bir çalışmanın örgütlenmesini sağlamak, Kürt sorununun demokratik ve halkçı çözümü için mücadelenin yükseltilmesi ve demokratik anayasa için mücadele etmek, KCK adı altında yapılan göz altılara tutuklamalara karşı Pozantı Cezaevindeki gibi çocukların taciz ve tecavüze karşı demokrasi ve özgürlük şiarına yükseltmek, anadilde eğitim mücadelesini büyütmek, kadınların özgün talepleri için mücadele etmek gibi kararlar alındı.

ÖNCEKİ HABER

Gale - idam cezası - Erdal Eren

SONRAKİ HABER

Bilimsel eğitim rüya mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa