Hem ayrımcı hem yetersiz!
BAŞBAKAN tarafından bizzat açıklanan “Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Sosyal Yardım Programı” ile ilgili araştırmayı yürüten akademisyenler, “Program hem bir çok kadını dışlıyor, hem de yetersiz kalıyor” dedi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Nisan 2012 tarihinden itibaren uygulamaya koyacağı programa göre, kocası
BAŞBAKAN tarafından bizzat açıklanan “Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Sosyal Yardım Programı” ile ilgili araştırmayı yürüten akademisyenler, “Program hem bir çok kadını dışlıyor, hem de yetersiz kalıyor” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Nisan 2012 tarihinden itibaren uygulamaya koyacağı programa göre, kocası vefat etmiş ve aylık geliri asgari ücretin üçte birinin altında olan kadınlara ayda 250 TL sosyal yardım yapılacak. Ancak bu yardım, boşanmış, kocası kayıp ya da cezaevinde olan, evlilik dışı çocuklarıyla beraber yalnız yaşayan kadınları .
Söz konusu yardım programına ilişkin araştırmayı yürüten Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Şemsa Özar, Aslı Orhon ve Pınar Gümüş, Kocaeli Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Burcu Yakut Çakar, Leeds Üniversitesinden Volkan Yılmaz, yazılı bir açıklamayla, programın kapsamına ve içeriğine ilişkin eleştirilerini dile getirdiler.
TAMAMEN SİYASİ BİR TERCİH
“Araştırma ekibi olarak eşi vefat etmiş, eşinden boşanmış, eşinden ayrı yaşayan ve eşi cezaevinde olan kadınların karşı karşıya kaldıkları sosyal ve ekonomik sorunları bir bütün olarak politika yapıcıların dikkatine sunduk” diyen akademisyenler, buna karşılık hükümet programının sadece eşi vefat etmiş kadınları kapsayacak şekilde kurgulanmasının tamamen siyasi bir tercih olduğunu vurguluyor. Kadınların önemli bir bölümünü dışlayan bu tercihin, bütçe sıkıntısıyla ilgili olmadığı, “Bilakis hükümetin boşanan kadınlara ve boşanmaya karşı tutumunu” sergilediği belirtiliyor.
Akademisyenler, “Hak ediş kriterlerine baktığımızda, eşi vefat etmiş kadınlar arasında dahi ayrımcılık yapıldığı çok açıkça görülmektedir. Genel olarak kadınların fiziksel, sözlü ve psikolojik baskı altında tutulduğu, özellikle de yanında eşi olmayan kadınların ‘namus’ meselesi adı altında tehdit olarak algılandığı ülkemizde, ‘sevgilisi’ olan dul kadınlara maaş bağlanmaması, bu toplumsal ön yargıyı güçlendirmekte ve eşi vefat eden kadınların ilişki yaşama özgürlüğü yok edilmektedir” diyor.
Açıklama, destek almaya hak kazanan kadınların yaşadıkları yerlerde devlet görevlileri ve çevreleri tarafından sürekli izleneceği uyarısında da bulunuyor: “Kadınların halihazırda toplumsal baskı altında olan özel hayatları bu kez bir de devlet desteği ile müdahaleye açılacaktır.”
(HABER MERKEZİ)