12 Kasım 2015 15:43

Şiir Anayasaya Ayrıkırıdır

34. Kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığımız YÖK'ün üniversiteler üzerindeki tahakkümünün, bilimin ve özgür düşüncenin üretildiği yer olan üniversitelerin YÖK eliyle üniversiteleri niteliksiz, statükocu, muhafazakar eğitim politikaları çerçevesinde şekillendirmeye çalıştığının göstergesidir.

Paylaş

Denizli Genç Hayat Grubu

Şaire şiirin, politikacıya siyasetin, akademisyene bilimin, öğrenciye eğitimin yasak olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Gazeteciye haber, tiyatro oyuncusuna sahne yasak. Sarayın yasakları belediyelerde, üniversitelerde, liselerde çeşitli biçimlerde karşılık buluyor. Yaşamın her alanında buna dair örnekler bulmak zor değil. Biz, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi  tarafından birlikte organize edilen bir şiir yarışmasını ele alacağız. Denizli Büyükşehir Belediyesi 'Yarenler Şiir Yarışması' adı altında üniversite ile ortak bir etkinlik düzenliyor. Yarışmanın kazananları 28 Kasım tarihinde Pamukkale Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi'nde şaşalı bir gösteriyle açıklanacak. Günümüz Necip Fazılları ise onur konukları köşelerinde kendilerine yer bulacak. Bu yarışmayı düzenleyenlerin şiir yazmayı düşünenlere sunduğu garip bir şartnamesi var. Şartnamede yarışmanın kuralları aynen şöyle belirtiliyor: 
"Şiirler, anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkelerle; Cumhuriyetin niteliklerini benimsetici ve bu görüş ve ilkelere uygun düşünce tarzına, dünya görüşüne, yaşam tarzına aykırı olamaz. Seçilen temaların moral yıkıcı, herhangi bir politik görüşü övücü veya yerici, müstehcen, anlamsız olmaması ve ticari bir amaç taşımaması gerekmektedir. Şiirler Türkiye Türkçesi'yle imlâ kurallarına uyularak yazılacaktır ve şiirlerin ölçüsü hece veya aruz olmak zorundadır. Bu vezinlerde yazılmayan şiirler yarışma dışı kalacaktır." 
Bu bölümü şartnameden birebir kopyaladık. İçerikteki cümle düşüklükleri bizzat yarışmanın sahiplerine aittir. İmla kurallarını bir kenara bırakırsak içerik otoriter zihniyetin ifşası niteliğinde. Yarışmaya katılacak şiirlerde her ne kadar politik bir görüşün yansıtılmaması istenilse de, aslında açıklanan kurallar ile devletin resmi ideolojisi olan Türk-İslam sentezine bağlı şiirlerin yazılması şart koşuluyor. 

DÜŞÜNME, SORGULAMA ELEŞTİRME DİYOLLA...

Belediye ve Paü'nün bu yasaklar çerçevesinde düzenlediği yarışma tabi ki iktidarın gerici, ırkçı, tek tipçi ve muhafazakar politikalarından bağımsız değil. Bu yarışma, 12 Eylül askeri darbesinin bir kurumu olan ve geçtiğimiz hafta 34. Kuruluş yıl dönümünü geride

bıraktığımız YÖK'ün üniversiteler üzerindeki tahakkümünün, bilimin ve özgür düşüncenin üretildiği yer olan üniversitelerin YÖK eliyle üniversiteleri niteliksiz, statükocu, muhafazakar eğitim politikaları çerçevesinde şekillendirmeye çalıştığının göstergesidir. Bir üniversite düşünün ki düşünce ve ifade özgürlüğünü yasaklayan, bilimi, sanatı, edebiyatı, kültürü ve eğitimi halk için değil; iktidar ve arkasındaki sermaye sınıfı için üreten bir pozisyonda yer alsın. Bütün bunlar AKP hükümetinin, üniversiteler aracılığıyla dindar ve kindar bir nesil yetiştirme politikasının bir ürünüdür. Pamukkale Üniversitesinin yasakçı uygulamaları tabi ki bununla da sınırlı değil.Geçtiğimiz dönemlerde üniversitenin tiyatro topluluğu Aziz Nesin imzalı bir oyunu sergilemek isteyince rektörlüğün yasaklar duvarıyla karşılaşmıştı. Paü öğrencileri tarafından hazırlanan oyunu rektörlük 'fazla eleştirel' bulduğu gerekçesiyle yasaklamıştı. Rektörlük bu uygulaması ile öğrencilere resmen düşünmeyin, sorgulamayın, eleştirmeyin ve itiraz etmeyin demek istiyor. Tiyatroları kapatan, romanları yasaklayan, canlı yayında tv kanallarını basan; şiirlere, kitaplara, yazarlara, gazetelere sansür uygulayan; üniversiteleri sermayenin çıkarları doğrultusunda deforme eden hükümetin bu politikalarına karşı bizler özgür ve demokratik bir üniversite; parasız, sınavsız, bilimsel, nitelikli bir eğitim; sermaye için değil halk için bilim üreten, mali ve idari özerk bir üniversite talepleri etrafında birleşerek mücadele edeceğiz. Egemenler her dönem yeni Necip Fazıllar yetiştirmek isteyedursun. Bizler emeğin, işçi sınıfı kültürünün öğrencileri olarak Sennur Sezerleri, Gülten Akınları işleyeceğiz edebiyatın her alanında. 
*Cemal Süreya Papirüsten Başyazılar

ÖNCEKİ HABER

İTÜ'nin ÖTK'sını soracak olursanız

SONRAKİ HABER

Ankara'daki kadınlar Silvan için ses verdi: Silvan'da kadınların da halkın da öz savunması meşrudur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa