Zirvedeki umut pazarı
Bir CEO veya müdürün katıldığı bu zirveler; vizyon, misyon, enerji, sinerji gibi afilli kelimelerin havalarda uçuştuğu trajedi ve totolojinin harika bir dansı niteliğindedir. Bu dansa da kadınlar ve erkekler en şık takımları ve elbiseleriyle gelmeyi ihmal etmezler.
Sinem ŞİBUMİ
Hazal DEVECİ
Pamukkale Üniversitesi
Denizli
21. yüzyılın eğitimdeki en büyük akımı, kariyer zirveleri olsa gerek. Neredeyse tüm üniversitelerde ve hatta liselerde kariyer zirvelesi duyurularına rastlayabilirsiniz. Birer CEO veya müdürün katıldığı bu zirveler; vizyon, misyon, enerji, sinerji gibi afilli kelimelerin havalarda uçuştuğu trajedi ve totolojinin harika bir dansı niteliğindedir. Bu dansa da kadınlar ve erkekler en şık takımları ve elbiseleriyle gelmeyi ihmal etmezler. Bizler de sertifika ya da katılım belgeleriyle süslenmiş bu kariyer zirvelerinin ne olup ne olmadığını üniversitedeki arkadaşlarımızdan öğrenmek istedik. Kurumsal köleliğin tanıtımı olan kariyer zirvelerini bir de arkadaşlarımızdan dinlemek için düştük kantin yollarına. Üçüncü sınıf iktisat öğrencisi olan Onur Gökçe arkadaşımız ilk sohbet ettiğimiz kişi. Gelir uzmanı olmak isteyen Onur, hiç kariyer zirvesi gibi bir etkinliğe katılmamış. Belki de o yüzdendir ki kendisini KPSS ve atanamama gerçeğine alıştırmış. İleride gerçekleşek bir kariyer zirvesine katılmayı düşenen Onur yine de bu tür etkinliklerin faydalı olduğunu ve iş bulmakta kolaylık sağladığını düşünüyor. Onurun yanından ayrılıp başka bir masada oturan PAÜ öğrenci meclisi başkan yardımcısı olan Serkan Resulov’un yanına gidiyoruz. Serkan ileride Azerbeycan Türkiye Konsolosluğu’nda çalışmak istediğini söylüyor. Şimdiye kadar 2 kere kariyer zirvesine katılmış ve bunlardan birin de kendisi de düzenleyici olarak rol almış. Zirvelerde verilen sertifikaların iş bulmakta önemli olduğunu ancak verilen katılım belgelerinin bir işe yaramadığını söylüyor. Bizim de aklımıza geleni ona soruyoruz; aynı sertifikanın onlarca üniversitede on binlerce öğrenciye veridiğini düşünürsek bu sertifikaların nasıl bir etkisi olur? ‘Eğer biz aynı seviyede ve aynı sertifikalara sahipsek o zaman kendimizi işverene karşı ne kadar öne çıkarırsak o kadar iyi olur’ diyor.
GELECEĞİ ÇÖP KUTULARINA SIĞDIRILAN GENÇLER OLARAK...
2015’in Temmuz ayında Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’un sosyal medyada paylaştıklarını hatırlamakta fayda var;
Üzülerek söylemek zorundayım, lütfen bana Üniversite! mezunu CV yollamayın. Bakmadan çöpe atıyorum.
Nitelikli ara iş gücü bulamıyoruz. Üniversite bitirdim diye eline diploma alan, ben ne zaman müdür olacağım demeye başlıyor.
Buradan YÖK’e sesleniyorum, gelecek üç yıl içinde binlerce meslek eğitimli işçi istihdam edeceğim. Üniversite mezunlarına ise kapım kapalı.
Serkan’a bu mesajları hatırlattığımız da ise; “Ben Azerbeycan’dan geldim orada mezun olduğum diplomayla hemen iş bulabilirim. Çünkü bu diplomayla Azerbeycan’da kaliteli bir işçi konumunda olacağım.” Diyor.
Kariyerizmin gençler üzerindeki etkisi istenilen başarıya ulaşmış görünüyor. 23 saatlik seminerlerde ‘sizler de CEO olabilirsiniz’ diyenlerin, aynı gençlerin kariyer uğruna verdiği fazla mesaiden ve sömürüden beslenenler olması yaşamımızın asıl gerçeği. Üniversite diplomasını bakmadan çöpe atanlar ile okullara gelip umut tacirliği yapanların aynı kişi olması çok da ironik sayılmaz herhalde. Bireysel kariyer mücadelelerinin, eğitimin önüne geçtiği günümüzde bizler, yani gelecekleri çöp kutularına sığdırılan gençler olarak birleşmeli ve hak ettiğimiz bilimsel eğitimi ve özgür geleceği kurmalıyız.