Mülteciler hastalıkla boğuşuyor

Metehan UD
İzmir

Kurulduğu günden beri mültecilerle ilgili çalışma yürüten Halkların Köprüsü Derneği üyeleri Agora, Kadifekale ve Ballıkuyu bölgelerinde yaşayan mültecilere sağlık taraması yaptı. Derneğin sağlık taramasına Evrensel de eşlik etti. 

Aralarında çeşitli dallardan uzman ve pratisyen hekimlerin, uzmanlık öğrencilerinin, hemşirelerin, tıp öğrencilerinin, eczacıların, sağlık memurlarının ve tercümanların da olduğu 50’den fazla dernek üyesi toplamda 49 mülteci ailenin kapısını çalarak 300’e yakın mülteci ile temas etti. 

GELİRİN BÜYÜK BİR KISMI KİRAYA

Aileler, evlerine 300-600 lira arasında değişen kiralar veriyor. Yaşanılan yerler son derece sağlıksız, haşere, tahtakurusu olan, ısınma problemlerinin eşlik ettiği, nemli, havasız ve rutubetli evler. Çatısız ve pencere camı olmayan soğuk, içeriye yağış alan evler de vardı. Evler bodrum, yarı bodrum, çatı katı ve genellikle tek veya 2 odadan oluşan eski yapılar şeklinde. Barınma koşullarının olumsuzluğu sağlık sorunlarını daha da artırmış. 

Bazılarında banyo ve tuvalet bulunmazken bazı evlerde elektrik ve sular kesikti. Banyo için sıcak suya erişim oldukça sınırlı. Bazı evlerde hiç ısıtıcı yoktu. Aynı evde hatta tek bir odada birden fazla ailenin onlarca insanın birlikte yaşadığı da oluyor. 

BEBEK İZLEMİ YOK

Bebeklerin bağışıklaması kısmen tamdı. Hiç aşısı olmayan bebeklere de rastlandı. Doğuma yakın dönemde olan henüz hiç takibi yapılmamış gebeler var. Düzenli bebek izlemi ve 15-49 yaş kadın izlemi yapılmıyor. Taramada çocuklarda solunum yolu enfeksiyonu, akut bronşiyolit, akut tonsillit, gripal enfeksiyon gibi hastalıklar tespit edildi. Bu çocukların sağlık hizmetine erişim ve tedavi olanakları sınırlı. Bit, pire, tahtakurusu lezyonları ve bunlara dair kaşıntılı cilt döküntüleri çocuklarda ve erişkinlerde saptandı.

HASTALAR İLAÇLARINA ULAŞAMIYOR

Kronik hastalık yükü açısından taranan toplulukta diyabet, hipertansiyon, guatr, romatolojik hastalıklar, fıtık ve çeşitli böbrek ve kalp hastalıkları, görme bozuklukları, işitme kaybı, ruhsal sorunlar öne çıkan hastalıklar. 

Mülteciler, sağlık hizmetini nereden alacağını bilmiyor. 98 ile başlayan kimlik kartlılar 99 ile başlamadığı için sağlık sistemine kayıt yaptıramıyor. 99’lu numaralara geçiş için bürokratik sorunlar yaşanıyor. Dil problemi nedeniyle kimlik kartları olsa da sağlık hizmeti alamayanlar da var, muayene olup para sıkıntısı nedeniyle ilaç alamayan da.

‘SAĞLIK HİZMETİ SAĞLANMALI’

Halk Sağlıkçısı Dr. Zeynep Varol Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerine erişiminin önündeki engellerin geçen zamana rağmen olduğu yerde durduğunu belirtti. Varol “Ana dilde sağlık hizmeti şart. Toplum tabanlı 1. basamak sağlık hizmet organizasyonu bu nüfus, sağlık sistemini öğrenene ve yasal düzenlemeler onların bu hizmetleri kullanmalarını koşulsuz sağlayana dek acilen organize edilmeli ve sürdürülmeli. Bu 1.basamak hizmetleri mobil saha hizmetlerini de kapsayacak şekilde olmalı. T.C. vatandaşına sunulan haklar artık Türkiye’den gitmesi olası olmayan milyonlarca Suriyeli için de verilmeli. Artık burada yeni bir nesil yetişti bile” dedi.