KORKU FİLMİ GİBİ BİR HAYAT YAŞAMAMAK İÇİN
Savaş ve çatışma dönemlerinde artan ama aynı zamanda görünmez olan kadına yönelik şiddeti, Denizli’de KYK yurdunun bulunduğu Bağbaşı’ndaki tacizleri, Pamukkale Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımızla değerlendirdik…

Denizli Genç Hayat Grubu
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nün yaklaştığı şu günlerde bile taciz, tecavüz ve şiddetle karşı karşıyayız. Kadına şiddet, bugün sadece erkek şiddetiyle değil aynı zamanda erkek egemen sistemin şiddetiyle de dahil oluyor yaşamımıza. Polisiyle, askeriyle bir savaş ablukası altına alınanlara hayatın dar edildiği, kadınların evinin önünde öldürüldüğü, çocuklarının ölü bedenlerini buzdolaplarında saklamak zorunda kaldığı korkunç bir şiddet ortamında yaşamaya mahkum ediliyoruz. Savaş ve çatışma dönemlerinde artan ama aynı zamanda görünmez olan kadına yönelik şiddeti, Denizli’de KYK yurdunun bulunduğu Bağbaşı’ndaki tacizleri, Pamukkale Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımızla değerlendirdik…
SOKAKTA YÜRÜMEYE KORKAR OLDUK
Ayşenur Küçük, Bölge ve Şehir Planlamacılığı okuyor. “Okuduğumuz bölüm gereği stüdyoda bazı günler gece bire ikiye kadar çizim yapıyoruz, o saatten sonra eve giderken korku filmi gibi bir gece geçiriyoruz.” diyor. Bir gece okuldan evine gittiği sırada orada oturan bir grup öğrencinin önce alay ettiğini ardından sözlü tacizde bulunduğunu anlatıyor. Bu olayın ardından artık tek başına eve gidemediğini ve geç saate kaldığında okulda sabahladığını söylüyor. Bir diğer arkadaşımız Gizem Bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon okuyor. Gizem ile geçtiğimiz günlerde Asmalıevler’de yaşanan bir taciz olayı üstüne, tacize uğrayan kadının polisten aldığı “bu civarda böyle olaylar hep oluyor, zamanla alışırsınız.” cevabını konuşuyoruz. Gizem; “Kesinlikle insanlıkla alakalı bir şey. Dışarıdan bir insanın bile müdahale etmesi gerekir ki bir polis olarak onun görevi bu.”diyor. Sokakta yalnız yürüyemediğini, karşısına birisi çıkarsa savunmasız kalacağından korktuğunu ve ailesinden uzakta yaşadığı için ailesine anlatamadığını söylüyor. “Ülkemizde cezaların caydırıcılığı yok.” diyerek devam ediyor sözlerine. Tahrik indirimini, iyi hal indirimini kabul etmediğini söylüyor.
ŞİDDETE KARŞI SES ÇIKAR
Başka arkadaşlarla da gerçekleştirdiğimiz sohbetlerden çıktığımız ortak bir yol var. Bizler devletin, kolluk kuvvetlerinin hatta sistemin her zaman kadınları ve mücadele eden, direnen, insanları sindirmeye çalıştığını biliyoruz. Bunu püskürtmenin tek yolunun tacize, tecavüze ve şiddete karşı mücadeleden geçtiğini de biliyoruz. 25 Kasım bu mücadeleyi ortaklaştırma günüdür. Tüm kadınları bu mücadele etrafında birleştireceğimiz, ortak taleplerimizi yükselteceğimiz gündür. Çevremizde tacize ve şiddete karşı ses çıkarmak isteyenlere yapacağımız çağrı bu mücadeleye güç katacaktır.
Evrensel'i Takip Et