26 Kasım 2015 22:54

Geleceğimiz için formasyon hakkımıza sahip çıkalım

Gencecik insanların hayalleriyle oynanması bu kadar kolay olmamalı. Şimdi formasyon almasam, öğretmen olma şansım ortadan kalksa, yaşayacağım mahalle baskısını hayal bile edemiyorum. En azından formasyon alıp, KPSS’ye girmeliyiz. ‘Girdi de atanamadı’ desinler. Şunu biliyoruz ki formasyon alsak ta KPSS ye girsek de bizler, kendi işini yapamayan üniversite mezunu olacağız ki binlerce örneği var.

Geleceğimiz için formasyon hakkımıza sahip çıkalım

Alicem AYDIN
Mesut TÜRK
Kayseri

Yüksek Öğretim Kurulu, Pedagojik Formasyon Eğitimi için üniversitelere kontenjan dağılımını açıklamasının ardından, bu açıklamanın muhatabı öğrencilerin çığlığı giderek artıyor.  Öğrencileri her sene başka bir hamleyle mağdur bırakan eğitim sistemi, bu sene de formasyon bekleyen öğrencileri seçti. Bu mağdurlardan biri olan Erciyes Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü öğrencisi Berfin Binboğa. Berfin “Emeklerimizi, hayallerimizi çaldılar” diyerek başlıyor konuşmaya ve süreci şöyle anlatıyor, ‘‘Pedagojik Formasyon benim öğretmen olmam için almam gereken eğitimin adı. Geçen sene herkes aldı. Peynir ekmek gibi dağıtıldı. Bu sene on beş bin gibi komik bir rakamın verilmesi bizi ve ailelerimizi mağdur etti. Ben dördüncü sınıftayım. Dördüncü sınıfa gelene kadar birçok hayalim vardı. Ancak bu sene bize dediler ki ‘Sen buraya kadar boşa okumuşun’ Bu kontenjan sayısının başka bir açıklaması, izahı yok.  Eğitim hakkı benim en temel hakkım. Bu hak elimden alındı bir nevi”
GEÇEN YILDAN BU YANA NE DEĞİŞTİ?
Erciyes Üniversitesi’nin ve kendi bölümünün bu durumdan nasıl etkilendiğini soruyoruz Berfin’e. “Erciyes Üniversitesi’ne 250 kişilik kontenjan ayrıldı. Kendi bölümüme ise 150 civarında mezuna karşılık, 18’i bölümden 7’si dışardan olmak üzere 25 kişilik kontenjan ayrıldı. Tarih bölümü de bu durumda. Bunun haricinde bildiğim kadarıyla İlahiyat Fakültesi 45, Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü 4 ve BESYO (Beden Eğitimi Yüksek Okulu) 12 kişilik kontenjanlar ayrılmış. Hiç kontenjan verilmeyen fakülteler de olduğu söyleniyor. Bu sayılarla mezun olan öğrenci sayıları arasında uçurum var. Hak mı bu şimdi? YÖK başkanı Yekta Saraç geçen sene de başkandı, bu sene de başkan. Açıklanan bu kontenjan sayısı ile eğitimi kaliteli hale getiriliğini söylüyor. Ben buradan soruyorum: “Formasyonun peynir ekmek gibi dağıtıldığı geçen sene eğitim kaliteli değil miydi?”
GELECEĞİMİZDEN BAŞKA DERDİMİZ Mİ VAR?
Berfin Binboğa, bu kontenjan sayıları belirlenmeden önce yetkililerin ‘öğrencileri gereksiz beklenti içine sokmayacağız’ dediğini ifade ederek “Bunu söyleyeni ve bu söylemi anlamakta güçlük çekiyorum. Bizler zaten yıllarca fakülte sıralarında, gelecek beklentisi ile gelecek kaygısı ile dirsek çürütüyoruz. Ailelerimiz maddi ve manevi emekleriyle bizleri buralara gönderiyorlar. Biz nasıl beklenti içine düşmeyelim? Anlayamıyorum” diyor.
BUYURSUN EL ATSIN!
Binboğa, geçen sene formasyon kontenjanı hem güz hem de bahar döneminde verildiğini, bu sene kasıtlı olarak 1 Kasım seçimlerinden sonraya bırakıldığını belirtiyor ve ekliyor “Ahmet Davutoğlu, ‘öğrenciler formasyonda mağdur olursa bu duruma el atarız’ demişti.  Ben soruyorum şimdi  ‘el atılmış şekli bu mu?’  Erciyes üniversitesine verilen 250 kişilik kontenjanla kaç bin öğrenci mağdur oldu. Buyursun el atsın.”
ÜSTÜNE BİR DE PARA VERİYORUZ
Formasyon eğitiminin, iki taksit şeklinde 2.054 tl gibi bir ücretle alındığını ifade ediyor Berfin “Formasyon alamadığımız takdirde öğretmen olamıyoruz. Özel okullarda bile çalışamıyoruz. Bu eğitimi de bedava almıyoruz. Ben yaz aylarında bursumu biriktirip, bir işte çalışarak formasyon eğitimi parasını biriktirmiştim. Bir kadın olarak birçok ihtiyacımı erteledim bu parayı biriktirebilmek için. Arkadaşlarım ise, bu sisteme güvendikleri için, ailelerine kredi çektirdiler. Böylece formasyon parası elde etmişlerdi. Yine ‘formasyonu nasıl olsa alırım’ düşüncesiyle kredi çekip KPSS denen lanet sınav için dershanelere yazılanlar oldu. Gelin görün ki kontenjan sayısı ortada. Emeğimizle oynamayın” diyerek sitem ediyor.
HAYALLER GARDROPUN İÇİNDE KALDI
Babamın bir hayali vardı. ‘Berfin öğretmen olsun’ diye yıllarca beni okutmak için çalışmış. Stajım için babam bana takım elbise aldı. Şimdi öyle dolapta asılı duruyor. Ben onu giyemeyeceğim. Yazık değil mi emeklere, hayallere? Bunun hesabını kim verecek? Gencecik insanların hayalleriyle oynanması bu kadar kolay olmamalı. Şimdi formasyon almasam, öğretmen olma şansım ortadan kalksa, yaşayacağım mahalle baskısını hayal bile edemiyorum.  En azından formasyon alıp, KPSS’ye girmeliyiz. ‘Girdi de atanamadı’ desinler. Şunu biliyoruz ki formasyon alsak ta KPSS ye girsek de bizler, kendi işini yapamayan üniversite mezunu olacağız ki binlerce örneği var. Satış danışmanı, kasiyer olacağız ya da hiç çalışamayacağız, diyor Berfin.
TALEPLERİMİZİ DUYURANA KADAR...
Formasyon talepleri için neler yaptıklarını da özetliyor bize Berfin; “Kampüs içinde yürüyüşlerimiz devam edecek. Bunun dışında BİMER’e (Başbakanlık İletişim Merkezi), AKP İletişim Merkezi’ne, Cumhurbaşkanlığı’na dilekçeler, mailler yazdık. Ayrıca YÖK Başkanı’na da yazacağız. Sosyal medya üzerinden taleplerimizi, YÖK başkanının göreceği şekilde yayınlıyoruz. Olabildiğince sesimizin duyulmasını istiyoruz” Son olarak bir çağrı yaparak bitiriyor sözlerini: “4 senelik emeğimizin sonu bu olmamalı. Bu durumdan mağdur arkadaşlarımı, hocalarımızın müthiş desteği de varken, hakkımızı istemeye ve taleplerimizi gerekli yerlere iletmeye çağırıyorum.’’


KORKUDAN FAYDA GELMEZ
TALEPLERİ için ne yapıldığını sorduğumuzda Berfin: “Bu açıklamalar sonrasında kampüs içinde rektörlüğe yürüdük, öğrenci işlerine yürüdük ve taleplerimizi ilettik. Şunu da belirtmeliyim ki; bu kontenjan açıklamalarından birçok kişinin mağdur olmasına rağmen, yürüyüşe çok az kişi katıldı. Yaratılan korku dünyası bilim yuvaları, tartışma ortamları olması gereken üniversitelere bile yayılmış. Öğrencilerin gelecekleri ellerinden çalınmış, maalesef bu haklarını talep etmeye korkuyorlar. Okuldan atılma veya fişlenme korkusu ile insanlar haklarının peşine düşmüyor. Ama az da olsa yürüyüşlerin olması ümit verici.  Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü’ne dilekçeler oluşturduk, imza topluyoruz. İmza atmak için bile çekinen arkadaşlarımız var. Ancak korkunun bize bir şey kazandırmayacağını düşünüyorum. Ben yanlış bir iş yapmıyorum ki korkayım! Ben eğitim hakkımı, gelecek hakkımı arıyorum. Eğitim haklarının gasp edildiğini dile getiren ancak bu hakkı için hiç bir şey yapmayan öğrencilere de ‘Senin eğitim hakkın engellendiyse neden bizim yanımızda değilsin’ diyerek sesleniyoruz.”


TALEBİMİZ: KOŞULSUZ ŞARTSIZ FORMASYON!
ÖĞRENCİLERİN ne düşündüğü sorusuyla devam ediyoruz sohbetimize. “Bu durumdan mağdur olan birçok öğrenci var ve gelecek kaygısı hepimizi sarmış durumda. Bu açıklamalar tam da vize haftasına denk geldi. 15.000 gibi trajikomik bir sayı duyan birçok arkadaşım sınavlara gitmemeyi düşündü. Böyle bir kontenjan rakamını kabul etmiyoruz. Şimdi 5.000 ek kontenjan daha verme tartışmaları mevcut. Ama 5.000 verecekse hiç vermesin. Binlerce insan hayatından dört yılını buralarda heba ederken şimdi iyileştirmelerle üç beş kişiye daha kontenjan verilmesi, diğer öğrencilerin emeğinin çöpe atılmasıdır. Biz iyileştirme falan kabul etmiyoruz. Biz geçen seneki şartlarda koşulsuz şartsız formasyon istiyoruz. Bizim talebimiz bu.”

Evrensel'i Takip Et