26 Kasım 2015 18:00

İki kardeş, iki genç işçi

“Kazandığımızı kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullanıyoruz kalanını da ailemize veriyoruz” diyorlar. 8. sınıfa başlar başlamaz iş yaşamı da başlamış onlar için. Tarlada, doğalgaz şirketinde, PVC işlerinde çalışmışlar. Şimdi de tavuk çiftliklerinde çalışıyorlar.

İki kardeş, iki genç işçi

Orhan KURUL
Serhat KALKAN
Elazığ

Fatih ve Furkan iki kardeş… Elazığ’ın yoksul mahallelerinden biri olan Kırklar Mahallesi’nde oturuyorlar. Karakoçanlılar… İkisi de lise öğrencisi ve genellikle haftasonları çalışıyorlar. “Kazandığımızı kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullanıyoruz kalanını da ailemize veriyoruz” diyorlar. 8. sınıfa başlar başlamaz iş yaşamı da başlamış onlar için. Tarlada, doğalgaz şirketinde, PVC işlerinde çalışmışlar. Şimdi de tavuk çiftliklerinde çalışıyorlar. Fatih, Furkan’ dan bir yaş büyük. Kardeşine nazaran daha konuşkan. Aslında ailesiyle arasının  iyi olduğunu ama anlaşamadığı zamanlar da olduğunu o yüzden ara da evden kaçtığını anlatıyor gülümseyerek. Fatih aynı zamanda YGS’ye hazırlanıyor. Hayvanları çok seviyor ve bundan dolayı veterinerlik fakültesinde okumak istiyor. Furkan ise daha içine kapanık… “Okul kalabalık olduğu için sevmiyorum” diyerek de kendini anlatıyor. Kendilerinden küçük bir de kız kardeşleri var.  Babaları da işçi bu iki kardeş gibi. İnşaat işçiliği yapıyor. Anneleri ise çalışmıyor.  Kısa bir süre önce bir arkadaşları vesilesiyle Emek Gençliği ile tanışmışlar. “Emek Gençliği’yle tanıştıktan sonra bizde işçi gençlerin örgütlenmesi fikri gelişti” diyorlar. Şimdi; “sanayide, cafelerde, kantinlerde çalışan arkadaşlarımız var” onlarla da tanıştığımız yeni fikirleri tartışmalıyız diye ekliyorlar. Şimdilerde vakit buldukça Emek Partisi’nin bürosuna gittiklerini anlatıyorlar.  Onlar da aslında Türkiye’deki milyonlarca olan yaşıtlarından farklı değiller. Okumak için çalışmak zorunda yaşıtları gibiler.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et