İdris Naim Şahin hiç gaz yememiş!
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, eylem ve toplantılarda polisin kullandığı göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. Bakan Şahin, Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde olan göz yaşartıcı gaz silahlar ve mühimmatlarının, bütün modern ülke güvenlik teşkilatlarında kullanıldığını iddia etti. Şahin, söz konusu mühimmatların, gerek kanuna aykırı olarak düzenlenen gerek sonradan kanuna aykırı hale dönüşen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, özel maharet gerektiren operasyonlarda ve benzeri eylemlerde, topluluğu dağılmaya zorlamak, belirli istikametlere yönlendirmek ve güvenlik güçlerine karşı yapılan direnişi kırmak amacı ile kullanıldığını öne sürdü. Şahin, gaz silahlarının, "Göz Yaşartıcı Gazlar ile Gaz Maskelerinin Kullanımı Kursu" alan personel tarafından, "Göz Yaşartıcı Gaz Silahları ve Mühimmatları Kullanım Talimatı'na uygun olarak kullanıldığını savundu.
Türkiye'nin 1997 yılında taraf olduğu Kimyasal Silahlar Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde "göz yaşartıcı gaz mühimmatının insan sağlığı üzerinde kalıcı bir etki bırakmama" şartı arandığını belirten Şahin, yapılan laboratuvar testleri sonucunda insan sağlığı üzerinde kalıcı etki bırakmayan gaz mühimmatının kullanıldığını iddia etti. Şahin ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ihtiyaçları doğrultusunda ihale ile yeteri miktarda gaz alımı yaptığını kaydetti.
TTB: GAZ HALKA KARŞI KULLANILAN BİR SİLAHA DÖNÜŞTÜ
Ancak Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) daha önce toplumsal olaylarda kullanılan gaz bombası ya da göz yaşartıcı bomba ile ilgili çıkardıkları "Kimyasal Silahlar Gösteri Kontrol Alanları" kitapçığında, dünyada toplumsal olayların kontrolünde ya da savaş kimyasalı olarak kullanılan gaz bombalarının Türkiye'de günlük bir uygulama haline geldiğine dikkat çekilerek, gazların sokaklardan meydanlara, tutukevlerinden hastane bahçelerine dek uzanan yelpazede halka, hak arayanlara karşı kullanılan bir silaha dönüştüğü belirtilmişti.
'ZARARSIZ' GAZIN ÖLDÜRDÜKLERİ
Kimyasal silah olduğu kabul edilen göz yaşartıcı gazların sağlığa etkileri, gazın kapsamı, etken maddenin, uygulanma biçiminin, uygulandığı ortam koşullarının ve kişilerin sağlık koşullarının farklılıklarına göre, değiştiğine işaret edilen kitapçıkta, on binlerce insanın biber gazının zararlı etkilerine maruz kaldığı, yaralandığı, sakatlandığı ifade edilmişti.
Zararlı etkilerinin geçici olduğu iddia edilmesine rağmen, 1 Mayıs 2007'de İbrahim Sevindik'in, 31 Mayıs 2011'de Metin Lokumcu'nun, 12 Haziran 2011'de Batman'da Hatice İdin'in, 21 Mart 2012'de Hacı Zengin'in ölümünde yoğun gaz kullanımının etkili olduğu da adli tıp raporlarında mevcut. Aynı şekilde Uzman Dr. Ümit Ünüvar da, son 10 yılda medyadan şahit olunan 10 kadar biber gazı sonucu ölüm vakası olduğunu belirtmiş, tek bir toplumsal gösteri sonrasında biber gazına maruz kalan 64 kişide tansiyon krizi, astım krizlerinin yanı sıra panik atak gibi psikolojik sorunların gözlendiğini açıklamıştı. (Ankara/DİHA)
GAZ BOMBASININ ÖLÜM BİLANÇOSU
* 9 Ekim 2009’da Şırnak’ın Cizre ilçesinde gösteri yapan halka saldıran polisin attığı gaz bombası kafasına çarpan 18 aylık bebek Mehmet Uytun yaşamını yitirdi.
* 4 Nisan 2009’da Amara’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak amacıyla giden Mustafa Dağ Jandarma’nın attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
* 27 Nisan 2011’de Bismil’de YSK’nın veto kararına karşı gösterilerde öldürülen İbrahim Oruç’un katillerinin bulunması için yapılan yürüyüşte, polisin attığı gaz bombalarından etkilenen 60 yaşındaki Kazım Şeker kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
*31 Mayıs 2011’de Artvin’in Hopa ilçesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek isteyen gruba saldıran polisin attığı gaz bombalarından etkilenen 54 yaşındaki Emekli Öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
* 12 Haziran’da Şırnak’ta Emek Demokrasi ve Özgürlük Blokunun seçim zaferini kutlayan kitleye saldıran polisin attığı gaz bombasından etkilenen Hatice İdin yaşamını yitirdi.
ÖLÜMDEN DÖNENLER
* 24 Haziranda Yüksekova’da YSK’nın Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürme kararını protesto etmek amacıyla yapılan gösteriye saldıran polisin sıktığı gaz bombası sırtına isabet eden Ümit Özeren yaralandı.
* Polisi saldırıları gazla sınırlı değil. 12 Haziranda Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokunun Siirt’teki seçim kutlamasında polisin kalaslarla dövdüğü 75 yaşındaki Halime Kayar ağır yaralandı. Ayrıca Kayar’ın sol gözünde yüzde 80 zedelenme olduğu anlaşıldı. Kayar günlerce yoğun bakımda kaldı.
* 25 Haziranda Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşe saldıran polisin attığı gaz bombası 18 yaşındaki Hüseyin Caruş’un gözüne isabet etti. Caruş sol gözünü kaybetti.
* 26 Haziranda Mardin’in Nusaybin ilçesinde YSK’nın Hatip Dicle kararını protesto eden kitleye polisin attığı gaz bombası ayağına isabet eden 65 yaşındaki Hasbiye Tunç’un ayağı kırıldı.
* 26 Haziranda Nusaybin’de yapılan gösteride polisin attığı gaz bombası Nezir Gecidibi’nin başına isabet etti. Gecidibi uzun süre yoğun bakımda kaldı.
* 30 Haziranda Mersin’de polisin attığı gaz bombasıyla gözünden yaralanan Mahfuz Kutlu beyin kanaması geçirdi.
Evrensel'i Takip Et