Çekmeköylü kadınlar çözümü ‘birlik’te arıyor

Kübra YETER

Yaşanan çatışma ortamı ve savaş tehtidi ekonomik sorunları, daha da ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarını, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri ikinci plana atıyor, görünmez kılıyor. Buna karşın yerellerde bir araya gelerek sorunların üstesinden gelme çabaları sergileniyor. Bu yerellerden biri de Çekmeköy. Kendi talepleri ve sorunları üzerinden bir araya gelen Çekmeköylü kadınlar, bu çabalarını daha ileriye taşımanın yollarını tartışıyor. Çekmeköy’de kadınların talepleri etrafında birlikte hareket etmesini sağlamak çeşitli faaliyetler yürüten kadınlarla görüştük. Neler yaptıklarını, hedeflerinin ne olduğunu dergimize anlatan kadınlar, şiddete, sömürüye ve savaşa karşı örgütlenme ve mücadele çağrısı yaptılar. 

DAHA ÇOK KADINA ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ
FATMA GÜRHAN: Çekmeköy’de kadınlara yönelik paneller, ev toplantıları, kadın kahvaltıları gibi etkinlikler düzenliyoruz. Tekstil işçisi kadınlarla buluşuyoruz ve daha çok kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Çekmeköy’de kadına yönelik sosyal faaliyetlerin birçoğu yok. Olan da zaten belediyenin tekelinde… Spor salonlarına dahi üye olmak istendiğinde belediyenin web sayfasını beğenme zorunluluğu getiriliyor. Kültür merkezlerinde içi boş, zaman öldürten, kadına yönelik politik, ekonomik, kültürel açıdan hiçbir katkısı olmayan etkinlikler var. En önemlisi Çekmeköy’ün uyuşturucu gibi büyük bir sorunu var. Belediyenin, emniyetin görmezden geldiği, çözüm üretmede yetersiz kaldığı orta. Bizler de kadınlarla bir araya gelirken tüm bu sorunları göz önüne alıyor, her kesimden, her mezhepten bireylerle bu konuları konuşuyoruz. 

BİR KADIN DERNEĞİ FİKRİ GELİŞİYOR 
HÜLYA ÇOBANTEPESİ: İlk etapta bir araya geldiğimiz bütün kadınların kendini ifade edebileceği, yerelde ne yapabileceğimizi konuşabileceğimiz, bir ev kadınının kendine bir alan oluşturabileceği bir çatı olsun istedik. Bundan yola çıkarak da bir kadın derneği için çalışmalar yürütmek fikrinde ortaklaştık. Bununla ilgili çalışmalar planladık. Tabii araya giren seçim süreçleri bu faaliyetlerimizi yavaşlattı. Fakat bu, kadınlarla ilişkilerimizin sürmesine engel olmadı. 
Tek başına ülke yönetme aşkıyla yaşanan acılar, katliamlar kadınları artık iki taraflı da isyan eder duruma getirdi. Bizler de bu gerçekleri insanlara teşhir etmek durumundayız. Şu, bu diye ayırmadan her kesimden kadınlarla ortaklaşmaya çalışıyoruz ve genellikle olumlu tepkiler alıyoruz. Birlikte ses çıkarmanın gücünü gördükçe mücadele azmi ve isteği daha da artıyor. Ekmek ve Gül aracılığıyla da kadınların sesine ses olmayı hedefliyoruz. 

TALEPLERİMİZ İÇİN BİRLEŞMELİYİZ
BİRGÜL AKTAŞ: Bir kadın olarak Çekmeköy yerelinde her mahallede, her okulda, her iş yerinde bireylerin var olan sorunları üzerinden kendi taleplerini oluşturup çözüm noktasında birleşik hareketin önemini vurgulayarak, mücadelede bir araya gelme anlamında çalışmalar yürütmekteyiz. Bir anne olarak gelecek nesillere sınıfsız, sömürüsüz bir dünya bırakma mücadelesi verdiğimi söyleyebilirim. AKP’nin savaş politikaları, emek, barış ve demokrasi eksikliğini derinden hissettirmekte. Tüm bunlardan yola çıkarak da birleşik mücadeleyi daha da yükseltmemiz gerektiğine inanıyorum.

EŞİTLİK İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ
DİLAN KORKMAZ: Kadınların en büyük sorunu eşit olmayan koşullarda yaşamaları ve çalışmaları, her zaman ikinci sınıf olarak görülmeleri ve emeklerinin hak ettiği karşılığı alamamasıdır. Kadınlara çağrım hakları için mücadele etmeleri ve örgütlü hareket etmeleridir. 

KOLEKTİF BİR AKILA İHTİYACIMIZ VAR 
PAKİZE GÜRHAN: Kadınların meselelerini emek mücadelesi gibi toplumun tüm meselelerinden ayrı düşünemeyiz. Kadının cins olarak kendi özgün taleplerini düşündüğünüzde kendi meselelerini gün yüzüne çıkartacak, çözüm üretecek kolektif bir akla ihtiyaç var. Buradaki kolektif akıl da örgütlülüktür. Erkek şiddeti, devlet şiddeti, tecavüz, taciz, ücret eşitsizliği, sosyal haklardan yararlanamama gibi ana sorunlar ortadır. Kadının emeği her zaman yardımcı emek olarak algılatılmaktadır. Bu yüzden de kadın daima ikinci plana atılıyor. Kadınların meselelerinin özünü kavrayıp bilince çıkartmak için, yaşadıklarının kader olmadığını aslında politik bir tercih olduğunu ortaya koyacak bilince ulaşmak için örgütlülüğe ihtiyacı vardır. Bu örgütlülük kadının kendi dönüşümünü sağlayacak, kendi meselesinin takipçisi yapacaktır. 
Bugün açısından en önemli şeylerden biri barıştır. Diğer meselelerin çözümü barıştan geçmektedir. Bir ülke düşünün kendi çocuklarını öldürüyor, açlıkla terbiye etmeye çalışıyor, barış Elçi’lerini katlediyor. Dolayısıyla sadece silahlar sussun demek yetmiyor, savaşı yaratanlarla da mücadele etmek gerekiyor. Bunun yöntemi ise birleşik mücadele cephesini oluşturarak mücadele alanını genişletmektir. 

KADINLARDAN BARIŞ ETKİNLİĞİ
Çekmeköy Kadın Meclisi, ‘Çekmeköylü Kadınlar Barışı Konuşuyor’ adlı bir söyleşi düzenledi. Keçeci Baba Cem Evi’nde gerçekleşen söyleşiye Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan konuşmacı olarak katıldı. Süreçle ilgili slayt gösterisi izlendikten sonra, Selma Gürkan Cizre izlenimlerini ve tanıklıklarını anlattı. Gürkan’ın kadınları savaşa, şiddete, ırkçılığa karşı mücadeleye çağırdığı konuşmasının ardından katılımcılar söz alarak düşüncelerini dile getirdiler.