Kız kardeşlerimizle güzel günler için 25 Kasım’lar

Nurhayat FARIMAZ
25 Kasım için çalışmalarımızı tamamlamıştık, heyecanlıydık. Bu, Kız Kardeşim Kadın Dayanışma Derneği’nin ilk “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü” etkinliği olacaktı. Mahallede basın açıklamamızı yapıp arkasından CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ve Tüm Bel-Sen Genel Örgtülenme Sekreteri Satı Burunucu Çalı’nın konuk olduğu, şiddeti tartıştığımız bir panel gerçekleştirdik. 
Moderatör kız kardeşimiz konuşmasına içindeki duygularla “Bu güzel günde bizimle olan...” diye başladı. Takvime göre güzel bir gün değildi 25 Kasım, ama biz kadınların güzel günlere çevirmek için mücadele ettiği; sessiz çığlıklarımızı kulakları delecek zılgıtlara çevirmek istediğimiz bir gündü. 
Güzel değil mi kız kardeşlerin güzel günler için bir araya gelmeleri? Yaşamında ilk kez basın bildirisini yazan ve yüreğiyle okuyan kız kardeşimiz, hayatında ilk kez bildiriye çıkan, bildiriyi almak istemeyen kadınlara bozulan ama dağıtmaya ısrarla devam eden, ilk kez afişe heyecanla çıkan kız kardeşimiz... Panele gelen ve yüzlerini ilk kez gördüğümüz derneğin sıcak atmosferine kendini kaptıran, çaylarla içlerini daha da ısıttığımız kız kardeşlerimiz... Annesi paneli izlesin diye çocuk odasında inadına uyuyan bebeklerimiz... Panelistlerimizin kimseyi atlamadan sıcacık kucaklaması, sorularıyla kadınları sohbete katmaları... Birçok kadının uğradığı şiddeti ve tacizleri sakladığını düşünürsek kırk kişinin önünde kadınların “Ben şiddete uğruyorum” deyip sessizliğini çığlığa dönüştürmesi... Bütün kadınlar uğradığı şiddeti, tacizi, tecavüzü içine gömmeden bağırdığı gün birlikte olduğumuzu birlikte çözümünü bulacağımızı bilmek güzel bir gün değil midir?
Sokakta tacize uğruyorsak, gece sokağa çıkamıyorsak, giydiğimiz, güldüğümüz, saçımız başımız başkalarını rahatsız ediyorsa hepimiz şiddeti yaşıyoruz! Kendimizi dışında bırakmadan bağırıyorsak ve kız kardeşlerimizle el ele halaylar çekmek istiyorsak; söyleyin bu güzel bir gün olamaz mı?