Kuzey Kafkasların şahı Kabardey-Balkarya ve başkenti:Nalçik
Okay DEPREM
Nalçik
Kuzey Kafkasları bir baştan diğer başa kat eden uzun yolculuğumuz süredururken, Pyatigorsk’tan sonraki durağımız hemen güneydoğuda yer alan komşu eyalet Kabardey-Balkar (Kabardino-Balkarya) Cumhuriyeti’nin (KBP) başşehri Nalçik oluyor. Burası aynen Vladikafkas’ta olduğu gibi, Karadeniz’den Hazar kıyılarına uzanan Kafkas coğrafyasının aşağı yukarı orta noktalarından birisi sayılabilir. Stavropol eyaletinin güneyinden Nalçik’e kadar 85-90 kilometrelik bir mesafe, karşılıklı çalışan minibüsler ile ortalama bir buçuk saatte kat edilebiliyor. Pek çok Kafkas yerleşim birimi gibi Nalçik’in de ismi Türkçe kökenli; “Nal” sözcüğünden türeme. Kente adını veren ırmağın sonuna küçültme eki eklenmesiyle oluşmuş bir adlandırma. Nitekim Nalçik’in şehir armasının merkezi ögesi yeşil bir nal biçiminde (yeşil İslam’ı simgeliyor). Kuzey Kafkasya’nın en büyük yerleşim birimleri arasında bulunan kentin nüfusu 240 bin ve cumhuriyetin sakin sayısının dörtte birinden fazlasına ev sahipliği yapıyor.
ÇERKES KABARDEYLER VE TÜRK BALKARLARIN ORTAK ANA YURDU
Aynen yanı başındaki kardeş cumhuriyet Karaçay Çerkesya gibi, Kabardey Balkarya da iki temel halka dayalı bir demografik-etnik yapıya sahip. Çerkes halklarının en büyük kollarından biri olan Kabardeyler; toplam nüfusu 900 bin olan cumhuriyetin yarısından fazlasını, başkentin ise yarısına yakınını oluşturmaları itibariyle hakim etnik grup konumundalar. Onları ise yüzde 22.5’lik bir oranla Ruslar takip ediyor. Cumhuriyete ismini veren ve aynı zamanda Türki/Türkik halkların Kafkaslardaki dallarından birisi olan Balkarlar (Balkar Türkleri) ise hem cumhuriyet nezdinde (yüzde 13’e yakın) hem de Nalçik’te üçüncü sıradalar (yüzde 15). Karaçay ve Çerkeslerin, ülkelerinin belirli bölgelerinde ayrı ayrı yoğunlaşmalarına çok benzer bir şekilde, burada da Çerkes-Kabardeyler ağırlıklı olarak Nalçik ve çevresindeki şehirsel yerleşim noktalarında yaşarlarken, Balkarlar ise yoğunluklu olarak dağların eteklerinde, derin vadilerin kenarları ile yüksek ve engin yaylalarda ikamet edegeliyorlar tarihsel olarak. Rus azınlık ise neredeyse bütünüyle kentlerde varlık gösteriyor.
KUZEY KAFKASYA’NIN DAĞLARININ ŞAHA KALKTIĞI BİR TABİAT ABİDESİ
Bir büyük denizden diğer iç denize kadar kesintisiz olarak süren Büyük Kafkas Dağ silsilesinin en yüksek zirvelerinin en çok olarak sıralandığı bölge Kabardey Balkarya’dır. Düşünün ki; Trans-Kafkasya’nın 5 bin metrenin üzerinde yer alan 7 büyük zirvesinin 6’sı (Kimisi tamamıyla kimisi ise büyük ölçüde olmak üzere) söz konusu bölgenin sınırları içerisinde konumludur. 5 bin 642 metrelik yüksekliği ile Kafkasların olduğu kadar Rusya ve hatta Avrupa’nın da en yüksek dağı unvanına sahip Elbruz Dağı başta gelmek üzere, sırasıyla Duktau (5 bin 402 m.), Koştan-tau (5 bin 151 m.) (“Tau” eski Türkçede: Dağ), Şxara (5 bin 68 m.), Puşkin (5 bin 33 m.) ve Mizhergi Dağları (5 bin 25 m.) Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin güneydeki Gürcistan sınırını doğudan batıya doğru çevreler. Keza Rusya’nın Kuzey Kafkas cumhuriyetlerinin, Gürcü ve Azeri devletleri ile olan siyasi sınırları aynı zamanda aradaki sıradağların en yüksek zirvelerinden teşekkül doğal sınırlar ile örtüşür. Doruklarındaki kalın ve hacimli kalıcı buz kütlesi sayesinde tepeleri yaz kış bembeyaz görünen Büyük Kafkas Sıradağlarının sırtlarından başlayan gür ve ıslak ormanlar kesintisiz olarak Nalçik’’e kadar iner ve 1000 hektara yakın yeşil alana sahip kentin ormanımsı dokusu ile birleşir. Bu dağlar ülkesinin mavi-beyaz ve yeşil renkli bayrağının ortasında ise “M” başlı Elbruz Dağı bulunur.
NALÇİK - TÜRKİYE HATTININ AYNASI ŞEHİRLER ARASI OTOGAR
Nalçik’e henüz gelirken yol boyunca araçta Türkiye Türkçesine şaşırtıcı bir biçimde yakın bir dil niteliğinde olan Balkarcaya kulağım aşina olmaya başlıyor. Şehrin çeperinde bulunan eski püskü otogarın yanı başında yer alan ’70’li yıllardan kalma otele yerleşiyorum. Dışarı çıkar çıkmaz şehirlerarası otogarın içine giriyorum ve burada ilk dikkatimi çeken, mekana egemen görsel ve yazınsal materyaller oluyor. İstanbul-Ankara-Antalya ve Bursa’nın isimleri, büyükçe tabelalar eşliğinde adeta her köşede. Adı geçen şehirlere, haftada birkaç gün karşılıklı otobüs seferleri düzenleyen Türkiye menşeli firmanın yazıhanesi; bilet ve danışma gişeleri dışında otogardaki yegane ofis olma özelliğini taşıyor. Maykop’tan kalkan otobüsler, Çerkessk’e uğradıktan sonra buraya geliyor ve sonrasında Vladikafkas üzerinden dağları diklemesine yararaktan Gürcistan’a inip oradan da Türkiye’ye devam ediyorlar. Bu ilginin nedenini; Türkiye’de belli kentlerde yoğunlaşmış Çerkes diasporası içinde akrabalarını kuşaklar sonra bulanlar, 24 yıl önce sınırların açılmasıyla birlikte ata yurtlarını merak edip turistik olarak buraya gelip gidenler ile buraya yerleşmiş Türkiye Kabardeyleri oluşturuyor.
ESKİNİN ENDÜSTRİ KENTİNDEN GERİYE KALANLAR…
Nalçik’in hemen girişinde çok görkemli bir takın etrafından dolanarak kente giriş yapılıyor. Takın üzerinde parlayan yazı ise bilhassa dikkat çekici: “Ebediyen Rusya’yla”… Kuzey Kafkasya’daki ender uluslararası havalimanlarından biri olan havaalanının buraya yürüme mesafesinde olduğunu öğrenmenin şaşkınlığından sonra Kirov Caddesi üzerinden şehir merkezine doğru yürüyorum. Ortalık Pirojki (hamur kızartma), Lakumi, Xiçinı (pide), Çebureki (çiğ börek) gibi Oset ve Abkhaz mutfağının ayaküstü tüketilen hamur işlerinin sunulduğu büfeler ile dolu. Arterin devamında genel olarak Kuzey Kafkasların, özel olarak da Nalçik’in günümüzdeki sosyoekonomik karakterine bakarak kolay kolay kestirilemeyecek bir geçmiş görüntüsü ortaya çıkıveriyor. Bir kısmı çoktan kapısına kilit vurulmuş, tek tük bazısı ise düşük randımanlı olarak faaliyetine ağır aksak devam eden fabrikaların bulunduğu semtten geçiyorum. Aynı ana yolun başında bulunan devasa alışveriş merkezi binasının efsanevi eski bir fabrika olduğunu öğrenince hayretler içinde kalmadan edemiyorum. Az ileride bu üretim tesislerinin en büyüklerinden birisi olan “SSCB’nin 50. yıl dönümü - Kuzey Kafkas Elektron-Makineleri Fabrikası – ZTA” yolun karşı tarafındaki yönetim binası ile dikkati çekiyor. Şu anda tam kapasite çalıştığı gözlenen ise, Rusya çapında meşhur “Narzan”, “Elboros” mineral su ve içecek markalarının fabrikaları gibi hafif sanayi kompleksleri…
İLK BAKIŞTA KENT MERKEZİ, MODERN CAMİ VE ÇOK DİLLİ DEMOKRATİK CUMHURİYET
Nalçik’in kent merkezi; birbirlerine paralel seyreden Lenin ve Şogentsukova Caddeleri; onları dik kesen Galovko ve Keşokova Sokakları ile bunların aralarındaki temel yol ve arterler arasında kalan parsellerden meydana geliyor. İlk olarak Osetyalı Sokağı’nın başında Maykop’unkine çok benzer geometrik hatlı bir camii beliriyor. Şehrin kalbinin tek cami olma niteliğini taşıyan yapı aynı zamanda KBP Müslümanlarının ruhani idaresi sıfatını da taşıyor. Bu bilginin geçtiği girişteki tabela ise tam 4 dilde yazılmış: Arapça, Rusça, Kabardeyce ve Balkarca. Zaten son 3 lisan da cumhuriyette resmi dil statüsüne sahip (Kabardeyce’nin Baksan lehçesi). Çerkes dil ailesinden Kaberdeyce, KBP haricinde 1 milyonu aşkın bir nüfusa sahip diasporanın da ata-soy dili aynı zamanda. Devam edecek…