12 Aralık 2015 13:07

Tarihinde de bugününde de indirgemeci, öteleyen, ayrıştıran saptamaların öznesi olan bir kent İzmir. Cumhuriyet mitinglerinin yarattığı keskin kutuplaşmanın ardından AKP’nin laiklik talebini irfansızlıkla damgalaması, DTP konvoylarına dönük linççi saldırıların yaşandığı kentin 7 Haziran seçimlerinde Kürt siyasal hareketine oylarıyla sunduğu barışçıl destek, AKP-CHP kutuplaşmasında İzmir’in dayanak yapılması, kentte yaşanan dönüşüm süreçlerini anlamak için çabayı gerektiriyordu. Laik İzmir, faşist İzmir, ulusalcı İzmir, hoşgörülü İzmir, gavur İzmir… Doğu’nun simgesi nasıl Diyarbakır ise Batı’nın simgesi de İzmir’dir. Bu yüzden büyükşehir belediyelerinin yakın geçmişte buluşmaları barış ve kardeşlik için umut yaratmış ve çok tartışılmıştır. Doğu’daki savaş ve çatışmaların aynası Batı olmuş, Batı’nın barışçıl ve kardeşlik yanlısı tutumu birlikte yaşamaya yakınlaşmamıza olanak sağlamıştır. Kobanê’de IŞİD’e karşı direnen Kürt halkına, Suruç’a, Êzidîlere tIr’lar dolusu yardım İzmir’den gitmiştir. Suriye’deki savaş yüzünden evlerini, topraklarını terk etmek zorunda kalan Suriyelilere devlet Ege Denizi’ni mezarlık yapmış, İzmirliler ise mültecilere kucak açmış, mültecilerin yasal haklarının sağlanması için devleti göreve çağırmıştır. Ankara’da, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne yapılan alçak bombalı saldırının ardından toplumda yaratılmak istenen korku perdesi İzmir’de yırtılmıştır. Sendikalar, emek ve meslek örgütleri iş bırakarak alanlara çıkmış, savaşa karşı barış talebini haykırmıştır.
‘Bağırsan sesin buradan duyulur’ diyerek Ortadoğu’daki savaşın yakıcılığını anlatan ve emek barış ve demokrasi mücadelesinin öznesi biziz diyen işçiler, milli maçların ırkçılığa kürsü edilmek istenmesine karşı tutum alan taraftarlar, yeme içme kültürünün kardeşliğe sunduğu katkıyı önemseyen akademisyenler, evlat acılarına son vermek isteyen kadınlar, edebiyatın şiirin yorulmaz işçileri şair ve yazarlar ile gazeteciler BARIŞ için bu tartışmaya katıldılar. Evrensel İzmir Eki ile başlattığımız bu tartışmanın barış ve demokrasi mücadelesine katkı sunması umuduyla…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et