'Erdal Eren'in mücadelesini yaşatmakla mükellefiz'
12 Eylül cuntası tarafından idam edilen devrimci Erdal Eren, yarın 35'inci ölüm yıl dönümünde Türkiye'nin dört bir yanında yapılacak eylemlerle anılacak. Geçen 35 yılda Erdal'ın miras bıraktığı mücadele yolundan giden gençler Erdal Eren'le birlikte yoldaşları Sinan Suner ve Ercan Koca'yı da Karşıyaka Mezarlığı'nda anacak. Hafta boyunca Erdal ve yoldaşları için yapılan etkinliklerde de Erdal'ın bayrağını taşıyan gençler daha çok mücadele vurgusu yaptı. Batıkent'te yapılan etkinlikte konuşan Erdal'ın arkadaşı Ferhat Gürkan ise gençlere seslenerek "Erdal'ın mücadelesini yaşatmakla mükellefiz" dedi.
12 Eylül faşist darbesinde yaşı büyütülerek idam edilen devrimci Erdal Eren ve yoldaşları Sinan Suner ile Ercan Koca yarın saat 12.00'de Karşıyaka Mezarlığı'nda yapılacak törenle anılacak. Erdal Eren, dönemin MHP’li Bakanı Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir'in ODTÜ öğrencisi Sinan Suner'i öldürmesinden sonra yapılan protestolarda bir askeri öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmış ve idam edilmişti. Lise öğrencisi Ercan Koca ise Erdal Eren'in idamını protesto ederken gözaltına alınmış ve işkence ile öldürülmüştü.
'GENÇLİĞİN GELECEĞİ İŞÇİ SINIFININ GELECEĞİDİR'
Erdal Eren ve yoldaşları hafta boyunca yapılan etkinliklerle anıldı. Yenimahalle Emek Gençliği, Batıkent Meydan Sahnesi'nde yaptığı etkinlikle Erdal'ın idam edilişinin 35. yılında ondan devraldıkları bayrağı ve mücadelesini sürdürecekleri vurgusu yaptı. Açılış konuşmasını yapan Yenimahalle Emek Gençliği Yöneticisi Burcu Çeviker, Erdal Eren'den önce de sonra da ölenlerin olduğunu dile getirdi. Nice Erdal'ların doğduğunu ve fikirleri uğruna onlardan da gidenlerin olduğunu belirten Çeviker, "Kobanê, Suruç, Ankara katliamları. Ali İsmail Berkin Elvan, Muhammet bebek... Nice yerlerde nice canlarımız gitti. Biz bugün yoldaşlarımızın bıraktığı mücadeleyi ilerletmek için daha çok çalışmalıyız. Çünkü faşist yönetim hâlâ tepemizde" diye konuştu. Her gün her yerden dört bir taraftan fikirlerinden vurulduklarını ifade eden Çeviker şu şekilde devam etti: "Emeğimizi sömüren, dilimize, kültürümüze saygısı olmayan, insanlarımızı öldüren yönetime karşı, gençlik mücadeledeki yerini tereddütsüz almıştır. Gençliğin geleceği işçi sınıfının geleceğidir."
'MİZAHINI YANINDA TAŞIRDI'
Daha sonra sahneye çıkan Erdal'ın yoldaşı ve OSTİM işçisi Ferhat Gürkan ise Erdal Eren'i anlattı. Erdal'ın yaşından büyük inisiyatifler alan biri olduğunu ifade eden Gürkan, Erdal'ın aynı zamanda muzip yönünün de olduğunu kaydetti. Gürkan, Eral'ın idam sehpasına giderken avukata göz kırptığını dile getirerek "Örgütçüydü, mizahını her zaman yanında taşırdı. Şakayı severdi. Onu anlatmakla bitiremeyiz. Onun ideallerini birimlerimize, çalışma alanlarımıza yayarak yaşatmakla mükellefiz. O zaman Erdal'ın gayesini yerine getirmiş oluruz" diye konuştu. Gürkan, Erdal'ın idam sehpasına çıkarken 'Yaşasın partim; faşizme ölüm halka hürriyet' sloganlarını atmasının da mücadelesine bağlılığının göstergesi olduğunu belirtti.
'BUGÜNÜN MÜCADELESİ O GÜNDEN BAŞLAMIŞTI'
Erdal'la aynı birimde olan yoldaşı İlknur Bilgen de, Erdal Eren'in 17 yaşında hücrede tek tutulduğu ve diktatörlüğe yüreğiyle, cesaretiyle ders verdiğini dikkat çekti. Bilgen, "Erdal, o günkü yapıya korku salacak bir duruşa sahipti. Gençlerimiz bugün ondan aldığı bayrağı yukarı taşıyarak devam ettirmek zorundadır. Bugünkü eğitim sisteminin nerelere geleceği o gün görülmüştü. Mücadele o günden başlamıştı. Eğitimin piyasalaştırılması; gerici, faşist, feodal eğitime karşı mücadele o günden başlamıştı. Erdal'ın bıraktığı mücadelenin sahiplenilmesi Erdal'ı yaşatıyor, yaşatmaya da devam edecek" dedi. Etkinlik, müzik ve şiir dinletisiyle son buldu. (Ankara/EVRENSEL)