22 Aralık 2015 07:15

Hrant Dink Davası’nda Yargıtay kararı beklenecek

Paylaş

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davasında iki davanın birleştirilmesine yönelik mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın çözümü için Yargıtay kararı beklenecek.

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülen duruşmada, TÜBİTAK “Görüntü üzerinden kişinin kimlik tespiti faaliyet kapsamımız dışında” deyince, Mahkeme, siyah pantolonlu kişinin Osman Hayal olup olmadığını bu kez Adli Tıp Kurumu’na sordu. Mahkeme “Hrant Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmali” davasının birleştirilmesine yönelik 14. Ağır Ceza Mahkemesi ile aralarındaki  uyuşmazlığın çözümü için Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kararının da beklenmesine hükmederek duruşmayı erteledi. 

İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7. celsesi görülen davaya, Dink ailesinin avukatları ile Erhan Tuncel’in avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı Ahmet Tokat, firari sanık Ahmet İskender’in Belçika Krallığı’nda adresinin olduğunun bildirildiğini tutanağa geçti. Başkan Tokat, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Kamu görevlilerinin ihmali” ile ilgili davanın birleştirilmesi talebini kabul edilmemesi nedeniyle iki mahkeme arasında birleştirme hususunda çıkan uyuşmazlığın çözümlenmesi için dosyaların Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderildiği ve henüz cevap gelmediğini de açıkladı.

Cinayet günü Ogün Samast’ı takip ettiği belirtilen kişinin sanık Osman Hayal olup olmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK’a yazılan müzekkereye de cevap geldiğini belirten Tokat, görüntü üzerinden kişinin kimlik tespitine yönelik adli analiz çalışmalarının faaliyetlerinin kapsamı dışında olduğundan, sadece görüntü iyileştirme çalışmaları yapılarak gönderildiğini bildirdi. 

‘DAVALAR BİRLEŞTİRİLSİN’

Duruşmada söz alan Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, kamu görevlileriyle ilgili 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığını, örgütün yöneticilerine yönelik ayrı bir soruşturma dosyasının savcılıkça yürütüldüğünü ifade ederek, “Bu dosyada soruşturmanın hangi aşamada olduğunun sorulmasını talep ediyoruz. Soruşturma dosyasıyla mahkemenizdeki dosya bir bütünlük arzetmektedir. Bu nedenle bu soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesini talep ediyoruz. Kamu görevlilerinin ihmali davası ile mahkemenizdeki dosya arasında da bağlantı vardır. Bu nedenle iki dava birleştirilerek görülmelidir” dedi. 
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, TÜBİTAK’tan gönderilmiş görüntülerin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Ses Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek görüntülerde bulunan siyah pantolonlu kişinin Osman Hayal olup olmadığına  ilişkin rapor verilmesinin istenmesine karar verdi. 14. Ağır Ceza Mahkemesi ile kamu görevlilerinin ihmali davasının birleştirilmesi yönündeki uyuşmazlığın çözümlenmesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kararının beklenilmesini kararlaştıran heyet, Ogün Samast’ın duruşma günü bulunduğu cezaevindeki SEGBİS sisteminde hazır edilmesine ve İstanbul’daki cezaevlerine nakil talebinin reddine hükmetti. (HABER MERKEZİ)

'HAYKO BAĞDAT: DEVLET 8 YIL SONRA DEDİĞİMİZ YERE GELMİŞTİR'

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın Yargıtay'ın bozma kararından sonraki 7. duruşması öncesi adliye önünde toplanan "Hrant'ın Arkadaşları" basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan gazeteci Hayko Bağdat, “Kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame, ürpertici gerçeği gözler önüne sermiştir. O zamanki devlet yapısının neredeyle tamamı bu cinayetin işleneceğini biliyordu, kıllarını kıpırdatmadılar. Dolayısıyla devlet, 8 yıl sonra dediğimiz yere gelmiştir” dedi.

‘HEPİMİZ HRANT’IZ HEPİMİZ TAHİR ELÇİ’YİZ’

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın karşısındaki alanda duruşma öncesi toplanan aralarında HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan’ın da aralarında bulunduğu grup, "Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz" şeklinde pankart açıp, “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, ”Hepimiz Hrant’ız hepimiz Tahir Elçi’yiz”, ”Öldür diyenler yargılansın” şeklinde sloganlar attı.

‘DEVLET, 8 YIL SONRA DEDİĞİMİZ YERE GELMİŞTİR’

Yapılan konuşmanın ardından grup adına açıklamayı yapap Hayko Bağdat şunları söyledi:

“Hrant Dink cinayetine şu ya da bu sebeple bulaşmış kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame, ürpertici gerçeği yeniden gözler önüne sermiştir. O zamanki devlet yapısının neredeyse tamamı bu cinayetin işleneceğini biliyordu, kıllarını kıpırdartmadılar. Dolayısıyla devlet, 8 yıl sonra dediğimiz yere gelmiştir. Elbette hiçbir şey tamamlanmış deği. Daha yolun başındayız. Hatta şunu söyleyebiliriz ki, dava daha yeni başlıyor. Evet bu iddianame cinayetle ilgili tüm kamu görevlilerini kapsamıyor. Ve daha önemlisi Hrant Dink’i hedef haline getiren, onu bu ülkede yaşayamaz hale getiren yapı da henüz yargının alanına girmiş değil. Ancak şurası bir gerçek ki, mahkeme tarafından kabul edilen son iddianame devletin bu cinayetteki rolünün açığa çıkması için önemli bir aşamadır, bir imkandır. Bu imkan sonuna kadar kullanılmalı, sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.”

‘TAHİR ELÇİ CİNAYETİNDE DE AYNI SENARYO YAŞANMASIN’

Açıklamasında, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine de değinen Bağdat, “Tam da bugünlerde aynı Hrant Dink gibi barış için çırpınan bir güvercin, yani Tahir Elçi, o karanlıktan yararlanan güçlerce aramızdan alınmıştır. Hrant Dink cinayetinde tetiğin arkasında olanların yargı önüne çıkma aşamasına gelinmesi için 8 yıl bekledik. Tahir Elçi cinayetinde de aynı senaryonun yaşanmaması için buradan çağrıda bulunuyoruz.” şeklinde konuştu. (DHA)

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Asıl haber yapmasaydık suç işlemiş olurduk

SONRAKİ HABER

DİHA: Cizre'de bir kadın çatışmaların etkisiyle kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa