Susmak Konuşmaktır Bazen Aslında
Tartışma çıkmasın, kimsenin tadı kaçmasın. Her konuştuğunda dayak yemiş, hakarete uğramış, iftira atılmış kadınlar, hayatta sevgiye, aile olmaya, aşka güvenlerini kaybetmiş.

Tartışma çıkmasın, kimsenin tadı kaçmasın. Her konuştuğunda dayak yemiş, hakarete uğramış, iftira atılmış kadınlar, hayatta sevgiye, aile olmaya, aşka güvenlerini kaybetmiş. Hiçbir kadının hayatta aşka, kendine güvenini kaybetmesine izin vermemeliyiz. Mesela benim kocamla farklı fikirlerde olduğumuz bir konu hakkında konuşmamız mümkün değil. Geçmişe dair hiçbir olayı ve söylenmiş hiçbir sözü unutmuyoruz. İlgisi olsun olmasın, konuşma sırasında geçmişten bir şeyleri hemen konuya dahil ediyoruz. Tabi orada ipler kopuyor ve karşılıklı bağrışmaya başlıyoruz. Bu nedenle bugüne kadar hiçbir konuyu tatlıya bağlayamadık ve her şeyi içimize attık.
Sevdiğimiz adamla bir ömür boyu mutlu yaşayacağımız inancıyla evlilik imzası atan biz kadınlar, mutsuz da olsak çocuklarımızı babalarından uzaklaştırmamak için devam ediyoruz, katlanıyoruz mutsuzluğa. Kadınlar hep daha sabırlı. Bir gün erkeğin değişeceği, evliliğin düzelebileceği ümidiyle yol almaya devam ediyor. Kendi umutlarını kendi besliyor. Kadınlar hep daha güçlü. Derdini anlatmaya çalışır, elinden gelenin fazlasını yapar. Susmak; konuşmaktır bazen aslında ama anlayana, harfsiz, kelimesiz, cümlesiz. Anlayan susmanın ifade ettiği tüm manayı okur suskunluğun derin yüzünde. Susarken bütün çığlıkların, hıçkırıkların, yalvarışların, isyanların düğümlenir kalır bir yerde.
Çoğu kişinin başından bazı olumsuz olaylar geçmiştir. Bir yakının ölümü, ağır bir hastalık, evlilikle ilgili sorunlar, ayrılık, işsizlik gibi nedenler mesela. Bazılarımız zor karşısında çabuk pes edebiliyoruz. Kimseyi incitmemeye, herkesi hoşnut etmeye çalışıyoruz. Bazılarımızsa aşırı duyarlı, titiz, sorumluluk duygusu çok daha fazla. Tıpkı benim çok sevdiğim bir arkadaşım gibi. 20 gün boyunca evinde ölü olarak bekleyen, 20 gün kimsenin kapısına gitmediği, telefon etmediği, merak etmediği arkadaşım. Hemen herkesi damgalıyoruz. Evde tek başına, boşanmış, bir erkek çocuğu olan, işsiz bu kadının karamsarlığına neden ortak olamadık. Kadınların birbirine destek olmaya, yan yana olmaya ne de çok ihtiyacı var oysa ki.
Emine AKBAŞ
Kız Kardeşim Dayanışma Derneği /ANKARA
Evrensel'i Takip Et