Nereden başlayacağımı bilemiyorum
Ben 33 yaşındayım ve iki yıldır evliyim. Evlenmeden önce yaklaşık 15 sene her işte çalıştım. Ekonomik özgürlüğüm vardı. Aslında evlenmeyi düşünmüyordum.
TUZLA/İstanbul
Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben 33 yaşındayım ve iki yıldır evliyim. Evlenmeden önce yaklaşık 15 sene her işte çalıştım. Ekonomik özgürlüğüm vardı. Aslında evlenmeyi düşünmüyordum. Fakat abimle sürekli tartışmalarımız oluyordu. Nereye gideceğime, ne yapacağıma sürekli karışıyor; karşı çıktığımda ise beni dövüyordu. Şimdi düşününce evlilik benim için her gün uğradığım bu şiddetten kaçış yoluydu.
Evliliğim görücü usulü sayılır. Eşim ile kız kardeşi aracılığıyla tanıştım. İki ay konuştuktan sonra yedinci ayın sonunda evlendik. Kaynanam ve kayınbiraderim ile aynı evde yaşamaya başladık. Sadece eşim çalışıyordu. Evlenmeden önce annesinden ve kardeşinden borç para almış. Evliliğimizin altıncı ayından sonra bu borç yüzünden sıkıntılar yaşamaya başladık. Böyle şeyler yaşayacağımı bilseydim baştan beraber oturmayı kabul etmezdim.
Evliliğimin başından beri eşim ve ben çocuk sahibi olmak istiyorduk. Eşimle ilişki sırasında ağrı yaşıyordum. Eğitim araştırma hastanelerinden, özel hastanelere kadar birçok doktora gittim. Fakat sorunun ne olduğunu, neden hamile kalamadığımı bir türlü bulamadılar.
Kaynanam, akrabaları ve çevremizdeki herkese benim kısır olduğumu söylüyordu. Birçok test yapıldı. Çok acı çektim, çok ağladım. “Neden ben?” diye kaç kez isyan ettim. Ama gene de sorunun bende olmasına seviniyordum. Çünkü eşim de sorun olsaydı o içine atardı, kimseye anlatamaz, daha çok acı çekerdi. En sonunda Zeynep Kamil hastanesine gittim. Orada tüplerimin kapalı olduğu, ameliyat sonrası yüzde 80 hamile kalabileceğim söylendi.
Tam her şey düzeliyor derken kaynımla yaşadığım bir tartışma sonrası aynı gece iki kere şiddet gördüm. İlk önce kaynım onunla ilgili etrafta kötü konuştuğumu söyleyip benimle tartışmaya başladı. Annesi ile beraber, yapmadığımı söylediğim halde beni dövdüler. Eşim de, kardeşine ve annesine bir şey yapamadığı için öfkesini beni döverek çıkardı.
Birileri sesimi duysun, beni kurtarsın, diye çığlık attım. Aslında binadakiler sesimi duymuş. Bir ara sesim kesilmiş merak etmişler(!) Ama hiç kimse kapıyı çalmayı, “Ne oluyor kardeşim” demeyi ya da polisi aramayı düşünmemiş. Çünkü aile kavgasıymış, karışılmazmış! Sesim kesildiği anda beni sevdiğini söyleyen, çocuğumun babası olacak adam, eliyle boğazımı sıkıyordu. Ve en son hatırladığım “Öldürsem bile elimden almayacaksınız” cümlesi...
Şimdi çocuk sahibi olmak için yaşadığım acıları düşünüyorum. Hastanede yapılan testler, ilaçlı filmler çekilirken yaşadığım kanamalar, ağrılar. Ameliyat için kaç kez hastane kapısından geri çevrildim. Üç ay boyunca ameliyat günü alabilmek için uğraştım. Bu arada bazı insanlar çocuğum olmadığı için –kendileri de benzer sorunları yaşadıkları halde– bana acıyarak bakıyordu. Bana acıyarak bakmalarından nefret ediyordum.
Bu sıkıntıları yaşarken eşim bana hep destek oluyordu. Kızımız olacağı söylendiğinde “Evladım olsun, sağlık olsun, benim için fark etmez” diyordu. Peki, ne oldu da beni öldüresiye dövdü? Anlayamıyorum. Çok kırgınım. Bir kadın olarak onurum kırıldı. Eşimle aynı yatakta yatmıyorum. Kaç defa benimle konuşmaya çalıştı. Her seferinde bana yaptığını asla affetmeyeceğimi söyledim. Ve asla affetmeyeceğim...
Eşim ve ailesinin bana uyguladığı bu şiddeti ailemden sadece kız kardeşim biliyor. Uzun süre kimseye anlatamadım yaşadıklarımı. Beni kimsenin anlamayacağını, hakkımda belki acıyarak belki kınayarak konuşacaklarını düşündüğüm için... En sonunda kendime çok yakın bulduğum bir arkadaşıma anlattım. Anlattıkça biraz daha rahatladım. Psikolojim oldukça bozuk. Bir daha böyle bir şiddetle karşılaştığımda kaybolmayı bile düşündüm. Biliyorum benim gibi şiddet gören birçok kadın var. Aslında birlikte mücadele ile sorunun çözülebileceğini de biliyorum. Ama nereden başlayacağımı bilemiyorum.