Zırhlı aracın joystick’i ya da Beritan’ın heyecanı
Kürt şehirlerinde devam eden savaşı takip etmek için yapılan haberciliğin sarkacı, özel harekat polisi eşliğinde abluka altındaki Sur ilçesine girip, zırhlı aracın joystick’i ile oynayarak haber yapmakla, heyecanlı olduğu için gözaltına alınıp tutuklanan gazeteciler arasında gidip geliyor. Sarkacın nerede duracağını mücadele belirleyecek.
Şafak TİMUR
Hürriyet gazetesi yazarı İsmet Berkan’ın, özel harekat polislerine iliştirilmiş* şekilde, bir zırhlı aracın içinde neredeyse bir aydır sokağa çıkma yasağı altında olan Diyarbakır’ın Sur ilçesinden haber yaptığı gün; bir başka gazeteci, JİN Haber Ajansı (JİNHA) muhabiri Vildan Atmaca, Van-Erciş’te hakim karşısındaydı.
Vildan’ın hapishaneye götüren olaylar ise Kasım ayında polis ablukası altındaki bir mahalleyi takip ederken, İMC TV muhabirlerinin gözaltına alınmak istemesine tepki göstermesiyle başladı. Jinha’nın aktardığına göre, önce polise mukavemetten gözaltına alındı, sonra polislerin aynı gün sosyal medya hesabında yaptıkları “inceleme” sonucunda, sayfasında paylaştığı kadın gerilla Arin Mirkan ve IŞİD tarafından öldürülen Kürt gazeteci Deniz Fırat’ın fotoğrafı nedeniyle örgüt propagandası iddiasıyla tutuklandı.
Vildan hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı.
İSMET BERKAN VE ZIRHLI ARAÇ
O esnada Hürriyet gazetesinin sayfalarını süsleyen fotoğrafta İsmet Berkan, zırhlı aracın kamerasını yöneten joystick ile oynuyordu.
Bundan sadece bir hafta kadar önce ise, aynı yerde, Sur yakınlarında yine bir JİNHA muhabiri, ablukaya karşı bir protestoyu izlerken, polise göre fazla “heyecanlı” olduğu için, eylemi yönlendirdiği gerekçesiyle gözaltına alındı.
Nasıl mı? Eylem takip eden bir muhabirin izleyeceği yol, kendisi İsmet Berkan değilse, aşağı yukarı şöyledir: Kalabalığın hacmini anlamak, grubun hareketlerine hakim olmak için etrafında dolaşır, içine girip çıkar, insanlarla konuşur, yüksek ihtimalle haber merkeziyle sık sık telefonda konuşur.
Sonuç: Polise göre eylemi yönlendiriyor olursunuz. Hele ki Kürt basınındansanız, gözaltı olağandır.
BERİTAN TUTUKLANDI!
Dolayısıyla, bildiğimiz hikaye bir kez daha gerçek oldu. Beritan Canözer önce gözaltına alındı, sonra da sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar nedeniyle, bu kez örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek iddiasıyla tutuklandı.
Beritan için henüz belirlenen bir duruşma tarihi yok.
Jinha, bilmeyenler için, 2012 yılında kurulan ve tamamı kadınlardan oluşan bir haber ajansı. Öyle bir iş örgütlenmeleri var ki, sloganları “Erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz!”
AA, TRT, İHA gibi basın kuruluşlarının, bir çok büyük TV kanalının çatışmalı bölgelere kadın muhabir göndermediği bir sektörde, sokak sokak, ev ev gezerek, hayatın içinden haber yapıyorlar. Erkekler ne der diye düşünmeden, erkek devlet ne der diye düşünmeden yazıyorlar.
Sıklıkla gözaltı yaşamaları, tutuklanmaları da bundan. Jinha’dan başka bir muhabirin cümlesiyle “Her mahalleye her eve her sokağa girdikleri, çok görünür oldukları için.” Meali: Devleti rahatsız ettikleri için.
Gazetecilikte heyecan birinci şarttır. Kimin iyi gazeteci olduğunu tartışırken aramızda, haber için heyecan duyup duymadığını sorarız. Emniyet ve devlet gözünde bunun bir suç unsuru olabileceğini düşünmeden.
2016’nın ilk sorusunu hâlâ heyecanını kaybetmemiş olan meslektaşlar arasında tartışılsın diye buraya bırakayım: Devletin Kürt gazeteciye baktığında keskin gözleri ile gördüğü şeyi, Türkiye’nin batısındaki gazeteciler ne zaman görecek?
Yoksa, ikisinin gördüğü birbirinin zaten aynısı deyip geçelim mi?
Gazetecilik heyecanımızla, Beritan ve diğer tüm gazeteciler özgür oluncaya dek!
* İliştirilmiş gazetecilik, muhabirlerin çatışma durumlarında, taraflardan biri olan askeri birimlere eklenerek savaşı takip etmesi. Kavramın dünya gündemine oturması 2003’te, ABD’nin Irak ve Afganistan işgali sırasında, ABD ordusuna eklenen gazetecilerle oldu ve medya içinde de çok tartışıldı.
Evrensel'i Takip Et