04 Ocak 2016 18:00

Geri Gönderme Merkezi’nde cinayet şüphesi devam ediyor

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nde ranzaya kendisini asarak intihar ettiği ileri sürülen Rojavalı mülteci Dilo Derviş’in ölümünde cinayet şüphesi ortaya çıktı. Derviş’in otopsisinde her intihar vakasında rutin olarak yapılan ve cinayet, zorlama, boğuşma gibi şüpheleri açığa çıkaran tırnak arası dokuların alınmadığı ortaya çıktı. Öte yandan bu dokuların cenaze yıkama esnasında kimyasal ilaçlarla silinmiş olabileceği de iddia ediliyor. Derviş’in soruşturmasını takip eden Adana Barosu’ndan avukat Tugay Bek, gazetemize yaptığı açıklamada, 1.80 boyundaki Derviş’in ranzadan kendisini asmasıyla boyun kırığı oluşmasının inandırıcı olmadığını, cinayet iddiasını güçlendiren veriler bulunduğunu kaydetti. Derviş, Erzurum’un Aşkale ilçesinde Êzidî ve Rojavalı mültecilerin tutulduğu Geri Gönderme Merkezi’nde 28 Aralık tarihinde “isyan çıktığı” bahanesiyle özel hareket timlerinin de katılımıyla yapılan baskından 3 gün sonra ölü bulunmuş, Geri Gönderme Merkezi yetkilileri, Derviş’in intihar ettiğini ileri sürdü.

SORU İŞARETLERİ VAR

Derviş’in ölümü ile ilgili ölüm muayene tutanağına göre Derviş, kendisini yalnız kaldığı koğuştaki ranzadan boyunluk ile astı. 1 metre 80 santim boyundaki Derviş’in kendisini ranzadan asarak öldürmüş olma ihtimalinin düşük olduğunu ifade eden Bek, o mesafeden kendini asan birinin boynu kırılarak ölmüş olma ihtimalini de inandırıcı bulmuyor. Derviş’in bırakılması için girişimlerde bulunduklarında Geri Gönderme Merkezi’nden bırakılması için ufak tefek prosedürler kaldığının söylendiğini ifade eden Bek, Derviş’in tek başına bir odada tecritte tutulmasının bir mantığı olmadığını, bunun da kuşku yaratan bir başka unsur olduğunu ifade etti.

YALNIZCA ÖLÜ MUAYENE TUTANAĞI VAR

Bek, soruşturma dosyasına kendisine de verilmiş olan ölü muayene tutanağı dışında bir belge olmadığını dile getirdi. Derviş’in ranzada kendisini boyun atkısına asarak intihar ettiğinin iddia edildiğini aktaran Bek,  “Nasıl bir ranzadan kendisini asarak intihar ettiğini bilmiyoruz. Odayı görmemize izin vermedikler. Bu tür vakalarda boyun kırığı oluşabilmesi için yüksekten atlama olması lazım.  Ranza gibi boyuna yakın mesafede boyun kırığı oluşma ihtimali oldukça zayıf bir ihtimal” şeklinde konuştu.
28 Aralık’ta isyan olduğu iddiası ile gerçekleşen polis müdahalesi ile ilgili isyana katılanların başka merkeze gönderilmiş olduklarını ifade eden Bek, “Olayın aydınlanması için o gün orada neler olduğunun, Dilo Derviş’in olayla ilgisinin ne olduğunun, başka merkezlere gönderilen mültecilerin neler bildiğinin araştırılması gerekir” dedi.

OTOPSİ İŞLEMİ EKSİK YAPILDI

Otopsi işlemlerinin de eksik olduğunu söyleyen Bek, “Tüm asılarak intihar vakalarında adli tıp işlemlerinden birisi ölmeden önce bayıltıldığını anlamak için ölüden kan, idrar sıvısı almak; İkincisi ölünün elinden, tırnak aralarından doku örnekleri alınarak başkalarının doku örneği varsa boğuşma, cebir unsurunun varlığını anlamak. Maktulün tırnaklarından doku örneği alınmadığını tespit ettik ve alınmasını talep ettik” dedi. Doku örneğinin henüz dosyaya gelmediğini söyleyen Bek, doku örneği alındıktan sonra cenazede yıkama işlemi yapıldığı için kanıtların silinmiş olabileceğini aktardı.

PARLAMENTONUN DA OLDUĞU BİR HEYET KURULMALI

Olayın açığa çıkarılması için yalnızca savcının değil, insan hakları savunucularının, parlamentoda oluşturulacak bir heyetle kapsamlı incelemeler yapılması gerektiğini ifade eden Bek, “Göç İdaresi’nin ve Geri Gönderme Merkezi’nin incelenmesi ve ölüme sebebiyet veren olayın açığa çıkarılması, biz ihtimal vermiyoruz ama şayet intiharsa da intiharsa sürükleyen nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yarın okulların tatil olduğu il ve ilçeler

SONRAKİ HABER

DHA: Nusaybin kaymakamının lojmanına roketli saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa