05 Ocak 2016 00:22

Ara transferin hayal kırıklıkları

Paylaş

Hakan KARAKOCA
Ankara

Devre arası yapılan transferler yaz transferleri kadar curcunalı olmasa da taraftar için her zaman “yeniye” duyulan heyecan sebebiyle dört gözle beklenir. Takımlar koca bir yaz döneminde kapatamadıkları eksiklerini ocak molasında tamamlamak için, gazeteler tiraj, taraftarlar ise bu heyecan için bekler ara transfer dönemini. Kimi Ernst-Yusuf ikilisi gibi, Nobre gibi, Drogba gibi gelir gelmez takıma uyum sağlar ve şampiyonlukta anahtar rol oynar; kimi ise adı anıldığında “kimdi o?” sorusuyla beraber bir sürü nahoş kelimeyle muhatap olur. Ama genel kabuldür ki bu işin zararı faydasından çoktur. Türkiye’de transfer piyasasını canlı tutan takımların da bu yönde hataları bir hayli fazlaydı. İşte o hatalardan bazıları:

VLADIMIR BESCHASTNYKH

Tıpkı benim yazarken birkaç kez kontrol etmem gibi spikerler de bir hayli zor zamanlar yaşadı onun adını söylerken. Gerçi spikerler onun adını söylemeyi tamamlayamadan Beschastnykh pozisyonunu kaybediyordu. Bu çile uzun sürmedi ve büyük ümitlerle transfer edilen Rus oyuncu ile yollar sezon sonunda ayrıldı. Beschastnykh’in düşüşü de böyle başladı. Rusya’da birkaç takımda forma giydikten sonra Romanya’da da forma giyen oyuncu futbolu bıraktı.

GORDON SCHİLDENFELD

Beşiktaş’ın şimdiki gibi yana yakıla stoper aradığı dönemlerdi. Hırvat, Dino Drpic’e yoğunlaşılır ama Drpic’in eşinin fazla magazinsel olması ve “Türk aile yapısına uymadığı” düşüncesi ile sona kadar gelinen transfer iptal olur. O sırada bir başka Hırvat Gordon Schildenfeld ismi önerilir ve transfer yıldırım hızıyla tamamlanır.

Sonrası ise fazlasıyla dramatiktir iki taraf için de. Gordon’un gözlerinde problem olduğu söylenir, topları göremediği ile başlayan efsane “KÖR STOPER” başlıklarına kadar varır. Kör denilerek gönderilen Schildenfeld, Beşiktaş’ta oynadığı 8 maçın ardından çıkışa geçer. Hırvatistan Milli Takımı’na yükselen stoper, bugünlerde Dinamo Zagreb’e dönerek kaptanlık bandını yeniden taktı. Taraftar köşe yazarlarına göreyse Gordon halen “kör bir stoper”.

HAKAN YAKIN

Galatasaray, sene 2005 olsa da halen Hagi’nin yerini doldurabilecek yeni Hagi’sini arıyordu. Bir çok isim denendi, bir çok isme o kutsal denebilecek 10 numara giydirildi ama olmadı. O arayışlardaki adreslerden biri de Hakan Yakın oldu. Antrenmanlarda “göz dolduran” Hakan, bir türlü maç performansını izletemedi taraftarlara. Birkaç maçın ardından kiralık gelişindeki yüksek sesin aksine sessiz sedasız Galatasaray’dan ayrıldı. Kardeşi Murat Yakın’ın Fenerbahçe performansının gölgesinde kalan Hakan-Galatasaray performansının ardından EURO 2008’teki performansıyla “Burada niye oynayamadı” diye sorduran bir başka oyuncu oldu.

MARIUS MALDARASANU

Lucescu’nun 2002-2003 sezonunda Beşiktaş’ta kurduğu harika makineye devre arasında yaptığı eklemeydi. 100. yılda şampiyonluk hedefleyen Beşiktaş’ın orta sahasına destek olması için alınmıştı. Geldikten sonra geçirdiği sakatlık antrenmanda dahi takıma destek veremeden ülkeden ayrılmasına neden olmuştu. “Beşiktaş’a yeni Pancu” başlıkları ise kısa sürede unutuldu. Lucescu ise bir sonraki sezon Adrian Ilie ile benzer bir hataya daha imza attı.

Ali Lukunku, Simao, Jo Alves, Maldonado gibi isimlerle listeyi uzatmak mümkün. Yine bir çok isim yazılıp çizilirken, geleceklere temkinli yaklaşmakta fayda var. Bu isimler de o dönem büyük ümitleri büyük üzüntülere dönüştürmüş isimlerdi. Her zaman bir Nobre, bir Guinti, bir Ernst bulmak mümkün değil, hayaller ise her gelenin onları unutturacak performanslar sergilemesi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Turp otunun mevsimi geldi

SONRAKİ HABER

Agnès Varda’nın gözünden: Sosyalizm ve Küba

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa