Parsel parsel ölüyorlar!
Kanserli köy olarak bilinen Ürgüp’ün Karain köyünü taşımak için yapılan TOKİ evleri parselizasyon hatası bulunduğu gerekçesiyle 2 yıldır boş. Köyün yeni yerleşim yerinin Tıbbi Jeolojik raporunu hazırlayan Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey, konuyla ilgili köylüleri aradığında, kanserden ölen bir vatandaşın cenazesine denk geldi.
Özer AKDEMİR
İzmir
Volkanik tüf kayaları içindeki eriyonit mineralinden kaynaklı kanser hastalığının sık görüldüğü Ürgüp’ün Karain köyünü taşımak için yapılan evler parselasyon hatası olduğu gerekçesiyle iki yıldır boş tutuluyor. Skandal ise köyün yeni yerleşim yerinin Tıbbi Jeolojik raporunu hazırlayan Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbı Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey’in Ürgüp Belediyesine köylülerin evlere neden taşınmadığını sormasıyla ortaya çıktı. Belediye, bazı konutların yanlış parsel hesaplanması nedeniyle özel mülk sınırları içerisinde kaldığını bu nedenle imar düzenlemesi yapıldığı yanıtını verdi. Öte yandan parsel hatası tanımayan kanser ise can almaya devam ediyor. Köyde geçtiğimiz günlerde birkaç gün arayla 2 kanser hastası yaşamını yitirdi.
DÜNYA ORTALAMASINDAN 1000 KAT FAZLA!
Nevşehir’in turistik yörelerinden Kapadokya’da özellikle Tuzköy, Karain ve Sarıhıdır köylerinde yoğunlaşan kanser olaylarının araştırılması sonucu kanserlerin yöredeki jeolojik yapıdan kaynaklandığı ortaya çıkarıldı. Dünyada milyonda bir görülen Mezotelyoma’nın (akciğer zarı kanseri), Tuzköy’de bu orandan tam 1000 kat daha fazla görüldüğü tespit edildi. Araştırmalar, bunun nedeninin ise köyün bir göl yatağı üzerinde kurulması ve göl yatağında eriyonit minerallerinin yoğunluğu olduğunu ortaya koydu. Bu köylere komşu başka köylerde Mezotelyoma’ya rastlanılmaması kanserlerin eriyonitten kaynaklandığına kanıt olarak gösterildi. 2008 yılında yapılan bir araştırmada Karain ve Sarıhıdır köyündeki 661 ölümün yüzde 44.5’inin akciğer zarı kanserinden kaynaklandığı açığa çıkarıldı. Uluslararası bilim çevrelerinde şaşkınlıkla karşılanan bu ölüm oranları, sadece ölümlerin yüzde 50’si AİDS’ten kaynaklanan Bostvana ile kıyaslanabildi.
YENİ KONUTLAR HAZIR AMA...
Köylerdeki bu ölümcül sağlık sorununa çözüm olarak 2007 yılında hazırlanan Tıbbı Jeoloji Etüt raporuyla Karain köyünün Ürgüp ilçe merkezine taşınmasına karar verildi. TOKİ tarafından üslenilen proje ile yaklaşık 2 yıl önce Ürgüp ilçe merkezinde 126 konut yapıldı. Ufak tefek eksikliklerin dışında taşınmaya uygun olan evlere aradan geçen 2 yıla rağmen Karain köylülerinin taşınamaması, köyün yeni yerleşim yerinin Tıbbi Jeolojik raporunu hazırlayan Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbı Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey tarafından araştırıldı. Yaklaşık 35 yıldan beri yörede inceleme- araştırmalarda bulunan Atabey’in geçtiğimiz ağustos ayında BİMER’e bilgi edinme kanununa dayanarak sorduğu soruya yanıt veren TOKİ çözümün Ürgüp Belediyesinde olduğunu belirtti. Atabey’in Ürgüp Belediyesinden istediği bilgiye gelen yanıtta ise, bazı konutların yanlış parsel hesaplanması nedeniyle özel mülk sınırları içerisinde kalmasından doğan imar düzenlemesinin yapılmakta olduğu, kısa zamanda çözülmesinin ardından konutların teslim edileceği dile getirildi.
HATANIN BEDELİ KÖYLÜLERİN YAŞAMI!
Aradan geçen zamanda konutların teslim edilip edilmediğini öğrenmek için Karain’de bir vatandaşı telefonla arayan Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbı Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey “cenazedeyim” yanıtını aldı. Atabey konuşmanın geri kalan kısmını şöyle aktardı; “Vefat nedeni nedir diye sorduğumda, ‘Ne olacak malum bilinen hastalıktan’’ yanıtını verdi. Yani köyün yerleşim yerindeki eriyonitli kayaçlardan kaynaklanan akciğer kanseri. Öğrendiğime göre köyde birkaç gün önce de aynı nedenden ölüm olmuş.” Yörenin jeolojik yapısını ve bunun yaratacağı sağlık risklerini çok iyi bilen bir uzman olarak bu durumda ne yapılabileceği konusunda çaresiz kaldığını belirten Atabey, Karain köylülerinin dramının bir an önce çözüme kavuşturulmasını istedi. Teknik olarak önerilerini yıllardır yetkililere sunduğunu ifade eden Atabey, “Bir parselasyon hatası bu kadar zamanda düzeltilemez mi ki Karain halkı kanser riskinden kurtulabilsin” diye konuştu.
Köydeki bu durumun yaklaşık 40 yıldır bilindiğini ve basında da birçok kez gündeme getirildiğini, devlet yetkililerinin de her defasında sözler verdiğini belirten Atabey, köylülerin artık hem umutlarını hem de yaşamlarını kaybettiklerini söyledi.