6 Ocak 2016 16:00

Uludağ'da birşeyler oluyor

Yapalım ama nasıl? Karar mekanizmasının ögrenciler olduğu, içeriğini öğrencilerin belirlediği, hep birlikte karar verip hep birlikte eyleme geçtiğimiz el emeği göz nuru bir festival olsun. Ama önce daha kalabalık olalım, ulaşabildigimiz herkese anlatalım mevzuyu diye düşünüyorduk. En sonunda da bir forum yapıp içeriğini tartışalım söyleyecek sözü olanlarla dedik ve kolları sıvadık. Ulaşabildiğimiz topluluklara anlatabildiğimiz kadar anlattık derdimizi, duyurabildiğimiz kadar duyurduk sesimizi. Ve nihayet 20 Aralık’a, forum gününe geldik.

Uludağ'da birşeyler oluyor

Can KAYLAN
Eren ÖNER
Uludağ Üniversitesi
Bursa

Uludağ Üniversitesi’nde okuyan bilir neler çektiğimizi. Yeni atanan rektörle birlikte bizleri baskılayan koşulların giderek artması, bizleri tek tipleştirme girişimleri, yola gelmeyenin türlü yöntemlerle baskılanması, soruşturulması ve kovuşturulması... Sonunda üniversite yönetimi ile bir orta yol bulamayacağımızı, kapıların bize kapalı olduğunu görünce biz de başka çıkış yolları aramaya başladık.
Üniversitenin bu yapısını bizlerin değiştiremeyeceğine veya bizleri bu koşulların değişmeyeceğine ikna etmeye çalışılan bir üniversite Uludağ Üniversitesi. Kısaca bir hatırlayalım istersen neler vardı, neler yoktu üniversitemizde? Mesela topluluklar olarak yapmaya kalkıştığımız her etkinlikte önümüze çıkan bürokratik engeller vardı, topluluk faaliyetlerine yönelik “öyle yapma, böyle yap” söylevlerinden de bolca vardı üniversitemizde. Tabii bir de yasaklanan üniversite şenlikleri...
İLLE KENDİ İSTEDİKLERİ OLACAK
Şenlikler demişken, yıllarca ihaleye giren “tek” şirkete peşkeş çekilen, öğrencilerin sadece konserlere katılma noktasında özne olabildiği öğrenci şenlikleri var. Öğrencilerden oluşan bir şenlik komitesi var ama o komiteyi de rektörlük bir bırakmıyor ki! İlle kendi istekleri olacakTüm bunlar olurken “Biz ne yapabiliriz?” diye soracak öğrenciler de var elbette. Biz de toplandık bu soruyu soranlarla ve tartışmaya başladık. Biz ne yapabilirdik? Tüm dayatmalara ve yasaklara karşı nasıl durabilir, biraz olsun nasıl nefes alabilirdik?
Bizlerin elini kolunu bağlayan, bizi iş yapamaz hale getiren her şeyi kaldırıp atalım o zaman dedik. Kendi imkanlarımızı kendimiz yaratalım,  bu işe de yasaklanan üniversite şenliklerinden başlayalım. Alternatif yaratalım... Bu sene şenlikleri rektörlük değil, biz yapalım!
FORUM İÇİN KOLLAR SIVANDI
Yapalım ama nasıl? Karar mekanizmasının ögrenciler olduğu, içeriğini öğrencilerin belirlediği, hep birlikte karar verip hep birlikte eyleme geçtiğimiz el emeği göz nuru bir festival olsun. Ama önce daha kalabalık olalım, ulaşabildigimiz herkese anlatalım mevzuyu diye düşünüyorduk. En sonunda da bir forum yapıp içeriğini tartışalım söyleyecek sözü olanlarla dedik ve kolları sıvadık.
Ulaşabildiğimiz topluluklara anlatabildiğimiz kadar anlattık derdimizi, duyurabildiğimiz kadar duyurduk sesimizi. Ve nihayet 20 Aralık’a, forum gününe geldik.
TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN BİR FESTİVAL OLSUN
Forumun çıktıları, forumda tartışılanlar ve ortaklaşılan noktalar bizlere gösterdi ki aslında birileri bir şeyler söylemek, üniversitenin dayatmacı tutumuna alternatif demokratik bir platform oluşturmak istermiş… Neler mi tartıştık?
Yalnızca tükettiğimiz değil ürettiğimiz bir festival olsun bir şeyler üretelim dedi birileri. Diğerleri onlara el verdi dedi ki “barış söyleşisi de olsun doğa söyleşisi de…” gençliğin bütün kesimlerini tanıdığımız bir festival olsun. Gençler üretsin, gençler yönetsin ve gençler konuşsun…
Bİ GÜNÜN ADI BARIŞ OLSUN DİĞER GÜNÜN ÖZGÜRLÜK
‘Her şeyi tartışalım. Atölyelerde bir şeyler üretip, ürettiklerimizi üniversitemizde yaşatalım. Üniversite yönetiminin, rektörün bize yaptırmadığı ne varsa olsun bu festivalde!’ dedik. Yıllardır Uludağ Üniversitesi öğrencilerine, üniversitede ve dışarıda dayatılan bütün hegemonyalara karşı alternatif birkaç gün yaratalım. Kararlarımızı aldık, 23 kişilik kordinasyon ekibimizi oluşturduk, geliyoruz! Üniversitedeki antidemokratik yönetime ve dogmatik eğitime karşı, dışarda dayatılan bireyci, yoz kültüre karşı geliyoruz. Açın kapıları… Şimdi iş üniversite içerisinde yürüteceğimiz tartışmaların yoğunlaşması kararların alınması ve uygulanması ile devam edecek. Artık Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin ipleri eline alma zamanı geldi ve bunun ilk adımı olarak da alternatif festival ve alternatif yaşantı örgütlemeye girişti.
Şimdi yapmamız gereken çevremizdeki herkese festivali ve festivalin çıktısı olacak bu platformu anlatmak ve bu sürecin bir parçası olmaya çağırmak olmalı. Üniversitemizde baskılanan ve yoksayılan kim varsa olaya el atmaya, işin bir ucundan tutmaya çağırıyoruz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et