Urfa Barosu: Sokağa çıkma yasakları AİHM'den dönecek

Urfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili Türkiye'den savunma isteyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararının hukukun üstünlüğü açısından önemli bir karar olduğunu söyledi. Sokağa çıkma yasağının ancak "sıkıyönetim komutanı" tarafından ilan edilebileceğini belirten Delebe, "Günümüzde sıkıyönetim bulunmadığına ve bu doğrultuda bir yasa uygulanmadığına göre böyle bir yetkinin mülki idare amirleri tarafından kullanılır olması hukuka aykırıdır. Şu anda valiler bulundukları bölgede il özel idaresi yasasına dayanarak sokağa çıkma yasağını getirmektedirler. Oysaki valilere böyle bir yetki tanınmış değildir. AİHM'e yapılan başvuruları hemen değerlendirmesi hukuk çerçevesinde önemli bir karar" dedi. 

YASAKLAR AİHM'DEN GERİ DÖNER 

Sokağa çıkma yasaklarının hukuki hiçbir dayanağının olmadığını ve AİHM'den geri döneceğini düşündüklerini ifade eden Delebe, "Yaşam, eğitim, sağlık gibi temel haklarını doğrudan ortadan kaldıran bu uygulamaların AİHM'e taşınması ve mahkemenin Türkiye'den savunma istemesi hukukun üstünlüğü bakımından dikkate alınması gereken ve son derece önemli bir karardır" dedi.

İSTANBUL BAROSU'NUN AÇIKLAMASINA TEPKİ 

İstanbul Baro Başkanlığı'nın DTK'nin "özyönetim deklarasyonu"na ilişkin yaptığı "Talep edilen demokratik özerklik ve özyönetim açıkça ülkenin bölünmesini istemektir" açıklamasına da değinen Delebe, şunları söyledi: "Yerelden yönetimlerin güçlendirilmesi demokratik ülkelerin vazgeçilmezidir. Dünyaya baktığımız zaman ABD'nin 50 eyaletten oluştuğunu, İsviçre gibi küçük bir ülkenin 200'den fazla kantondan oluştuğu görülmektedir. Türkiye gibi geniş topraklara sahip ve kalabalık nüfusu olan bir ülkenin merkezi yönetimle idare edilmesi ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır." 

'TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA OLARAK KAYITLARA GEÇTİ'

Yerel yönetimlerin tartışılması gerektiğinin altını çizen Delebe, "İstanbul Barosu'nun 'Özerklik ülkeyi böler' açıklaması kabul edilebilir bir açıklama değildir. Dünya ölçeğinde bu modeller son derece başarılı uygulanmıştır. Dolayısıyla bunu milliyetçi, ırkçı duygulardan arınmış hukukun üstünlüğünü savunarak dile getirmekte fayda var. Hukukçuların, meslek örgütlerinin başında bulunan kişilerin bölgede yaşanan çatışmaların durması açısından çağrılarda bulunması gerekiyorken, İstanbul Barosu'nun bu açıklaması çok talihsiz bir açıklama olarak kayıtlara geçti" diye konuştu. (DİHA)