İşverenlere teşvik işçiye fiyasko
Hükümet tarafından yeni teşvik paketi hafta içinde açıklandı. Açıklanan yeni teşvik Paketine göre Türkiye altı bölgeye bölünmüş durumda. Bölgelere coğrafi konumundan bağımsız olarak gelişmişlik ve sanayileşme oranına göre iller aktarılmış durumdadır. En çok teşvik alan bölge altıncı bölge olarak belirlenip geriye doğru diğer bölgelere de altıncı bölgeye göre biraz daha düşük teşvik miktarı kısılarak bazı avantajlar sağlanmıştır.
Düzce ili ise 4.Bölgeye girerek komşularına göre yatırım için daha avantajlı bölge konumunu devam ettirmiştir.Komşularına göre coğrafi avantajı da hesaplandığında Düzce ili önümüzdeki günlerde yatırım olarak Türkiye’deki cazibe merkezlerinden biri olacaktır. Bu da daha çok işyeri ve daha çok işçi demektir. Çoğalan işletmelerin çalıştırdıkları işçilere verdikleri ücretleri itibariyle Düzce piyasasına bir hareket ve canlılık getirmesi ise en tabii sonuçtur.
Hükümet bölgelere göre teşvik programı ortaya koyup işverenlere özellikle asgari ücret üzerinden alınan vergilerden ciddi avantaj sağlarken aynı avantajı işçiye sağlamaktan çok uzaktadır. Yapılan teşvik programının ödenmeyen vergilerin devlet kasasından çıkacağı hesaplandığında aslında halkın vergisiyle işverenlere bir kıyak yapılmasıdır ortaya koyulan. Peki işverenlere bu kıyak sağlanıp daha çok kâr etmesi sağlanırken işçilerin yaşam seviyesinin ve gelirinin fazlalaşması neden hiç hesaba katılmıyor? Hükümetin bütün sorumluluğu ve ödevi işverenlerin cebine giren paranın fazlalaşması üzerine mi kurulu? Bu hükümetin bir görevi de halkının refah seviyesini geliştirmek değil mi?
Halktan vergiyi toplayıp işverenlere daha çok avantaj sağlamak için kullanmak dürüstlük değildir. Eğer bir avantaj sağlanacaksa sadece bir tarafı düşünerek avantaj sağlamak Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. İşverenlere sömürü bölgeleri oluşturup avantaj sağlanıyor ise işverenlere sağlanan avantaj oranında işletmelerin diğer tarafı olan çalışanlara da aynı oranda avantaj sağlamak daha insani ve vicdani olacaktır. Yaptığı uygulamaların insani ve vicdani olmasını hesaplamadan yapan hükümet yine özetle işverenlere teşvik işçiye ise sefalet ücreti demiştir. Geçen hafta yaptığı zam oranlarıyla ağır bir travma yaşattığı çalışanlara yeni teşvik paketinden de biraz daha ağırlaştırılmış sömürüden başkası da çıkmamıştır.
Hafta sonu Burası Düzce gazetesi olarak yaptığımız kahvaltının konuğu olan Düzce 1.Sıra Milletvekili İbrahim KORKMAZ önemli konularda önemli açıklamalar yaptı bizlere. Bir konu üzerine konuşurken ‘Her kim bu fakir halkın bir kuruşunu HAKSIZ yere kendi tarafına yahut başkasının tarafına alırsa Namussuzdur şerefsizdir ve alçaktır.’dedi. Aslında her kesin söylemesi gereken bir şeyi dürüstçe söylemiş oldu. Peki bu teşvik paketi bir bütün olarak düşünüldüğünde çalışanlardan toplanan vergilerin oluşturduğu havuzdan sadece İşverenlerin sigorta payını bölgelere göre oranlarda karşılayarak belli ölçüde bir paranın işverenlerin cebinde kalmasını sağlayıp işçiye ise teşvik uygulamamak aslında buna benzer bir şey değil mi?
*Birleşik Metal İş Kocaeli Şube Sekreteri
Evrensel'i Takip Et