24 Ocak 2016 01:21

Eylül’de bile gülen kadın

Paylaş

Cem GURBETOĞLU

İlknur abla... Onun için ne anlatsak eksik kalır. Ama o belgeseline ismini verdi ya, “Eylülde bile gülmek” diye, “Eylül’de bile gülen kadın” diyelim ona. Eylül’de, karanlıklarda, korkularda, kaçmalarda, işkence tezgahlarında, cezaevlerinde... Gülmek güzel günlere olan tüm inancıyla...
Biliyorum o şimdi kendi vedasından bile anlatacak komik bir hikaye çıkarmıştır. “Aynı gün ölecek bula bula Kamer Genç’i mi buldum be” diyip o hiç unutmayacağımız gülüşünü koyvermiştir.
Geleceğin ilmek ilmek örülürse güzelleşeceğini biliyordu. Çağın koşturmacasında unutulacak ne kadar detay varsa onun dünyasında yarını örmek için atılacak birer ilmikti. Herkesi severek tanırdı o nedenle, herkesi severek anlardı. Hesapsız ve beklentisiz, herkese açıktı gönlü. Onun için herkes biricikti. O nedenle tanıştığı herkeste bir iz, bir gülümseyiş bıraktı.
Öylesine inanıyordu ki kadın yaşamaya, tanıştığım ilk gün demiştim içimden, hepimizden genç, diye. Kanseri de yenecekti, işkencecilerinden hesap da soracaktı... Kurulacak yeni bir dünyayı şen gülüşüyle anlatacaktı başka gençlere.
Bir masal vardı aklında anlatacağı. Dört elle sarıldığı Hayat Televizyonu’nu kurma çalışmalarında tanıştığı kamerayı bir araç olarak gördü o masalını anlatmak için. Kimler yoktu, neler yoktu ki masalında. Kadınlar, erkekler, çocuklar, bebekler... Davullar, zurnalar, tulumlar... Birbirine vurulan tahtalar ve illa ki akordeon... İlla ki Gürcüler... ve Çerkesler, Kürtler, Abhazlar, Türkler, Kızılbaşlar... Ama en güzel taneleriyle İlknur’un boynunda bir kolyeye dizilmişlerdi.
İnsanları seviyordu. O sevgisi onu hiç yarı yolda bırakmadı. En karanlık günlerde bile. Yoksa bütün zorbalığına karşı düzenin, nasıl büyütebilirdi Gökhan’ı ve umudu.
Dedim ya hepimizden gençti. Acelesi vardı... Çünkü daha çok insan vardı kazanılacak. Daha çok şey vardı yapılacak. Daha çok ışık vardı, yıldızımıza katılacak. Ama sabrı da biliyordu. Birlikte çalıştığı tekstil işçilerinden öğrenmişti sabrı, ilmek ilmek geleceği kurmayı ve kötülükleri birer teyel gibi tek tek söküp atmayı.
Acelesi vardı ve cesareti...
Daha çok yolumuz var... İki simitle geçiştirilmiş uzun günlerin akşamında bir çorba kaynatacak İlknur abla bize. Bisküvilerden ve de bir elmayla dünyanın en güzel tatlısını yapacak yine. Yapışacak yakamıza “montaj” için. En güzel günleri İlknur’la birlikte kurgulayacak bu dünyanın güzel insanları.
Haydi boş durmayın... Daha çok şey var öğrenilecek, daha çok şey var yapılacak. İş başına...

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

DİSK 15. Genel Kurulu'na giderken...

SONRAKİ HABER

Akademisyenler dayanışmada birleşti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa