Biraz güvenle birlikte hareket etmekle yol alabiliriz
Arçelik yan sanayi işçisi-Eskişehir
Ben Eskişehir’de Arçelik’e yan sanayi üretimi yapan firmaların en büyüklerinden birinde çalışıyorum. Eskişehir’de 20’ye yakın Arçelik yan sanayisi var.
Sadece bizde 1000’den fazla işçi çalışıyor. Arçelik gibi işletmelerde işçilerin sorunları olduklarını biliyoruz. Sendikalı metal fabrikalarında işçilerin isyanını, tepkisini gördük. Mutlaka haklılar ancak bizim gibi işletmelerde sorunlar çok daha fazla. Arçelik öyle bir yer ki bizdeki haklara bile müdahale ediyor. Bazı hakların verilmesinde ya da işyerindeki çalışma düzenine belli mekanizmalarla engel oluyor.
Bir yerde Arçelik’ten fazla bir hak olsun istemiyoruz. Aslında orada olan bir çok şey burada yok bile. Asgari ücretin biraz üstüne çalışıyoruz. Fazla mesailer olmasa bir çok arkadaşımız inanın geçinemez. Sendikanın “S”sini ağzımıza alamıyoruz. Yemeklerimiz çok sorunlu. Yemek şirketleri devamlı değişiyor ancak çözüm olmuyor.
Bunların nedeni sesimizi duyaracak birlikteliğimiz yok. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde çok fazla metal fabrikası var ama sendika yok. Asgari ücrete, kafasına göre uygulamalarla insanlar çalıştırılıyor. Bizim gibi fabrikalarda çalışınca insanın içini umutsuzluk sarıyor. Hiç bir şeyin değişmiyeceğini hep böyle devam edeceğini düşünmeye başlıyor insan. Yani umutsuzluk içine işliyor insanların.
Benim eşim de karton fabrikasında çalışıyor. Ben saat 18.00 gibi eve geliyorum o bazen 22.00 de geliyor birbirimizin yüzünü göremiyoruz. Ev genelde sessiz boş çünkü yorgunluktan konuşamıyoruz bile. Bir çok işçi ailesi böyle.
Şimdi kış ayları doğal gaz faturaları için herkes mesaiye kalmaya çalışıyor. Bir de şefler dalga geçiyor. “Yazın olsa kalmazsınız uyanıksınız hadi iyisiniz” diye. Sanki keyfimizden kalıyoruz hem bu paralara çalıştır hem de dalga geç, bazen bırakıp gidesi geliyor insanın. Ancak nereye gideceksin. Köle gibi çalışmaya devam etmek zorundayız. Bir yandan herkes şikayetçi. “Böyle devam eder mi?” diye sorsan çoğu işçi “Yok kesinlikle” der. Ama umutsuzluk hakim bir moralsizlik var.
Bir de işçinin aklını meşgul ediyorlar devamlı. Futboldu magazindi siyasetti kendi sorunlarını düşündürtmüyorlar. Kendini düşünen, arayış içinde olan işçi doğru yolu bulur.
Biraz güvenle birlikte hareket etmekle yol alabiliriz. Geçen belgesel izlerken gördüm karıncalar suyun üstünde birlikte yapışık öyle duruyorlar ki batmayı bırakın suya bile değmeden hareket ediyorlar. Bizler de birliğimizi sağlarsak bu baskıları yenebiliriz. Başka da yol yok. Yoksa ömürü billah sürünerek yaşarız.