Güvencesiz işçi havuzunun önemli kaynağı: Çocuk İşçiler
Faik ALKAN
Eskişehir Tüm Öğrenci ve Velileri Derneği
(Öv-Der) Başkanı
Son yıllarda özellikle ilkokulda devlet okullarının sayısı belirgin bir şekilde azalırken, sürekli kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayılarındaki artış hız kazanmıştır. Velilerin çocuklarını giderek artan oranda özel okullara yöneltmesinde kamu eğitim kurumlarının 4+4+4 nedeniyle yaşadığı tahribat belirleyicidir. Bu sorunların başında; 72 ay öncesi çocukların hâlâ okula uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatleri, velilerden para toplama uygulamalarının yaygınlığı, temizlik sorunu, okulların servis sorunları gelmektedir.
Bu eğitim döneminde açılan temel ortaokul ve liseler parası olanların çocuklarını gönderdiği okullar olmuşlardır. Devlet liselerinde 11. ve 12 sınıflar büyük ölçüde boşalırken, devlet liseleri öğrenci kaçışını engellemek için fiilen dershanecilik faaliyeti yapar hale getirilmiştir.
Aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği, fiziki koşullar gibi pek çok neden birçok velinin özel okullara yönelmesini beraberinde getirmiş, devlet okullarında eğitim bizzat MEB eliyle çökertilme noktasına getirilmiştir. Okulların bütün masrafları velilere yıkılmıştır. Anaokullarının yarım gün olması nedeniyle çalışan anne ve babalar zor durumda kalmıştır. Okul çağında olması gereken çocuklar mecburiyetten dolayı çalışmaktadır. Okul çağındaki her yüz öğrenciden 90’ı okula gitme şansına sahipken, okul sıralarında olması gereken çocuk ve gençlerimizin yüzde 10’u örgün eğitimin dışına itilmekte, tarlalarda, atölye ve fabrikalarda, sokaklarda çalışmaya zorlanıyor. 2014 yılında yaşamını yitiren 1886 işçinin 54’ü çocuk işçidir (19’u 14 yaş ve altı, 35’i 15-17 yaş arası). Yine 2014 yılında ölen işçilerin yüzde 3.4’ü çocuk işçilerden oluşuyor. Hayatını kaybeden her 30 işçiden birisi yoksulluktan dolayı çalışan çocuk işçilerdir. Çocuk işçiler güvence-siz işçi havuzunun önemli bir kaynağıdır ve çocuk işçi cinayetleri oranının artacağı da aşikardır. Eğitim sisteminin, yıllardır birikerek artan sorunları her geçen gün katlanarak yeni sorunlar doğurmuştur. Çözüm üretmesi gerekenler ise çözüm yerine paran kadar eğitim demektedirler.