Mersin Serbest Bölge işçileri birleşirse kazanır…
Halil İMREK
Mersin
Mersin Serbest Bölgede patronlar; öteki teşvikler yanında sınırsız bir biçimde işçileri sömürerek kârlarını katlıyorlar. Serbest bölgede, aynı zamanda kuralsız çalışma koşulları olup, işçiler bir yerden çıkıp başka bir yerde işe giriyor. İşçilerin çoğunluğu genç ve sınıf mücadelesi tecrübesinden yoksunlar.
İşçilerin sigorta primlerinin tam olarak yatırılmaması, işçilerin çalışma süresinin az gösterilerek kayıt dışı çalıştırılması serbest bölgelerdeki uygulamalardan. 48 saate varan aralıksız çalıştırılma, fazla mesai ve buna karşılık fazla çalışma ücretlerinin tam olarak ve zamanında ödenmemesi en bilindik yöntemler.
Mersin Serbest Bölge’de 2007 yılında binlerce işçi bir anlık patlamayla patronlara başkaldırmıştı. Fiili olarak greve çıkan işçiler, eylemlerini günlerce sürdürmüşlerdi. İşçiler, firma farkı gözetmeksizin; ortak talepler üstünden kalkarak, bir haftaya yayılan bir eylem, direniş gerçekleştirmişlerdi.
KAZANIM ELDE EDİLDİ
Eylem kendiliğinden gelişse de, acil talepler üzerinden ve genel işçi birliğini sağlayarak başlanan ilk eylem olması açısından anlamlı ve öğretici olmuştu.
Serbest bölgedeki ağır çalışma koşullarına fiziki olarak artık dayanamayan işçiler, üretimden gelen güçlerini, en meşru direnme haklarını kullanarak ve her tür saldırıyı göze alarak eylemlere başlamışlardı. İşçilerin o dönemki mücadelesi, önce Mersin’de, ilerleyen günlerde tüm ülkede kamuoyu gündeminin ilk sıralarına oturdu. İşçinin hakkını gasbeden; ücretini, fazla çalışma ücretini, sigorta primini ödemeyen, 30 gün çalışan işçiyi 15-20 gün çalışmış gibi gösteren ve yasal olmayan belgeler düzenleyen patronların tutumu, emekçiler ve halk tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. Eylemler sonrası patronlar bazı düzenlemeler ve ücretlerde iyileştirmeler yapmak durumunda kalmıştı.
“Yeter artık, bu sömürü dursun, biz köle değiliz” diyerek sokağa dökülen işçiler, o dönem ki çıkışlarıyla, herhangi bir örgütlülüğe ve mücadele deneyimine sahip olmasalar da, birleştiklerinde neleri başarabildiklerini gördüler/gösterdiler.
O zamanlar “Hiçbir şekilde serbest bölgede eylem olmaz, sendika kurulamaz, işçiler bir araya gelemez” şeklindeki işçiler arasındaki güvensizlik, işçilerin eyleme geçmesiyle kırılmış, bu yönlü düşünceler, yerini öz güvene, kararlılığa ve sınıfa inanca bırakmıştı.
İŞÇİLER YİNE EYLEMDELER…
Bugün de Mersin Serbest Bölge’de işçiler asgari ücrete yapılan zammın kendi ücretlerine yansıtılmasını istiyor. Serbest bölgede faaliyet gösteren Raysi ve Trent Tekstil işçileri, patronlarının asgari ücrete yapılan zammı vermemesi üzerine önceki gün iş bıraktı.
Patron, işçilerin bu eylemine “işten atmakla” karşılık vermek istese işçiler, işyerine noteri getirerek yaşanan hukuksuzluğu belgeledi. Zira asgari ücret asgari geçim indirimi de içinde olmak üzere 1300 TL oldu. İşçiler de yasal olan hakkını istiyor. Yeni asgari ücret aynı zamanda başlangıç ücreti. Patron eylem üzerine kıdemsiz, kalifiye olmayan ve ücretleri düşük olan işçilerin ücretlerini 1300 TL yaparken. Diğer işçi ücretlerine ise her hangi bir zam yapmadı. Görüştüğümüz işçiler, 1300TL alırlarken yeni asgari ücret ile birlikte 1560 TL net ücret almaları gerektiğini söylüyorlar. Ancak patron işçilere eski ücreti vermeye devam etmek istemiş. Patron, işçilerin kaldığı fazla mesaileri normal ücretmiş gibi göstererek kağıt üzerinde işçilere asgari ücret vermiş olacak. Ancak işçiler, ise asgari ücrete yapılan zammın uygulanmasını ve kaldıkları mesailerin de bordroya yansıtılmasını istiyor.
İşçilerin istekleri kabul olmayınca Raysi ve Trent işçilerin bir bölümü üretimi durdurdu. 350 işçinin çalıştığı Ternt fabrikasında 150 işçi iş bıraktı. Gün boyu işyeri önünde bekleyen işçiler, kendi aralarında belirledikleri temsilciler aracılığı ile patronla görüşme yapmışlar. İlk görüşmede patron ücretlerin 1400 TL olmasını önermiş. İşçiler bu teklifi kabul etmeyince. Patronun ikinci önerisi, “Ücretiniz 1475 TL olsun. Ama bu 75 TL zammı ise nisan ayından itibaren vermeye başlayayım” Bu teklifi de kabul etmeyen işçiler. Akşam mesainin bitmesi üzerine servislerle eve dağıldılar. Bugün için tekrar sabah 08.00’den itibaren işyeri önünde direnmeye devam edecek işçiler, aynı zamanda kendi işyerlerinde direnişe çıkmamış diğer arkadaşlarını ve patronun ikinci firması ile Serbest Bölgede çalışan diğer işyerlerindeki arkadaşlarını da haberdar edecekler.
Serbest bölgede bazı firmaların asgari ücrete yapılan zammı işçilere yansıtacağı söylentileri dolaşırken, konuşulan diğer bir şeyde Raysi ve Trent firmalarında işçi ücretleri 1560 TL olursa diğer işçilerin de bunu isteyeceği. Çünkü serbest bölgede çalışan işçilerin sorunlarının patlama noktasına gelmiş durumda.
Tıpkı mart 2007 tarihinde, Rebeka firmasında çalışan 100’e yakın işçinin mesai ücretlerinin zamlı ödenmesi gerektiğini ve zorunlu mesailerin kaldırılması talebi ile başlattıkları eylemin serbest bölgeye yayılması gibi bugün Raysi ve Trent işçilerinin eylemi de bütün serbest bölgeye yayılma potansiyeli taşıyor. Yeter ki işçiler birliğini bozmasın ve diğer işçilere de ulaşmayı becersin.