BERRİN İÇİN YÜRÜDÜK
Zilan Oruç
Açık Lise (Sınav Öğrencisi)
Geleceğin öğretmeni doktoru olacak arkadaşlarımızın bu köhne eğitim sisteminin kurbanı olmaya devam ediyor olması içimi acıtır. 13’ünde sınava tabii tutulan canlarımız, sınav nedir bilmezken bu eğitim sisteminin beraberinde getirdiği ölümlere kurban gitmesi içimi acıtır. Bu lafları duymayan var mıdır; ‘iyi bir yere gitmezsen adam olamazsın, kocaya gidersin ya da girer bir tekstilde çalışırsın’ Bu eğitim sistemi bir arkadaşımızın daha katili oldu. Biz eğitim sisteminin başka bir kıskacında köseye sıkışmış Bursalı liseliler olarak ne yapabileceğimizi tartışarak sonucunda çözümü yine alanlarda aradık. Ayşe Berrin’in ardından biz sınav öğrencileri liseliler olarak bir eylem örgütlemek istedik. Bildiriler bastırdık dağıttık. Bütün engellemelere rağmen okullarımızda bunu yaptık. Bursa’da ses getirdiğini görebiliyoruz. Cuma günü eylem yapacağımızı duyan okulların karne saatlerini eylem saatine alması bazı okullarda ise eylem saatinden sonra verilecek haberi geldiğinde tekrar görmüş olduk ki sistem gençlikten hep korkuyordu hala da korkuyor. Belli bir kitleye ulaşan ve Bursa Atatürk Stadı’nın önünden başlayarak Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü önüne kadar devam eden yürüyüşümüz, Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü’nün önüne karnelerimizi bıraktıktan sonra, çocuklar ölmesin şeker de yiyebilsin diyerek şeker dağıtmamızın ardından basın açıklamamız ile sona ermişti. Çalışma ve rekabet üzerine kurulu sistem, bu rekabeti kaldıramayan küçücük bedenlere başka çıkış yolu bırakmıyorlar. Ancak bizler bu eğitim sistemine ve rekabetçi gidişata karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Ayşe Berrin’i intihara sürüklemeye neden olan bizim karşısında olduğumuz bu rekabetçi eğitim sistemidir. Bu eğitim sisteminin ortadan kalkmadığı sürece ölümleri getireceğini biliyoruz. Ayşe Berrin ve daha nicelerinin katili olan ve olmaya devam eden bu eğitim sistemine karşı mücadeleye, sınavsız bir hayat için arkadaşlarımızın katillerinden hesap sormak için, temel hakkımız olan laik bilimsel eğitim için, ölümler son bulsun demek için bir araya gelmeliyiz. Geleceğimiz için yan yana gelerek mücadele etmeliyiz.
BİR YOLU OLMALI
Didem Gül
Yıldırım Ticaret Meslek Lisesi
12. Sınıf öğrencisi
Meslek Lisesi öğrencisiyim, üniversite okumak istiyorum. Okulumun sınava hazırlama konusunda yetersiz olduğundan temel liseye geçiş yapmak istedim. Ancak dar gelirli bir işçi ailesi olduğumuzdan bir temel liseye geçiş yapamadım. Sınava çalışmaya sanki vaktimiz kalıyormuş gibi bir de zorunlu stajımız var. Haftada üç gün normal bir işçi gibi sabah sekizden akşam beşe kadar çalışıyorum. Kalan iki gün okula gidiyorum. Stajdan aldığım para günlük yemeğim ve yoluma dahi yetmiyor. Bu yarıyıl tatilinde birçok arkadaşım tatil yaparken, konu eksiklerini tamamlayıp ders çalışırken ben çalışmak ve stajımı tamamlamak zorundayım. Bütün bu adaletsiz koşullarda sınava çalışmak şöyle dursun koşuşturmaca içerisinde nasıl yaşadığımı dahi unutuyorum. Bunun en temelde bir eğitim sistemi sorunu olduğunu ve bu sorunun eğitim sistemi en temelden değişmeden değişmeyeceğini biliyorum. Geçtiğimiz günlerde Ayşe Berrin isimli ufacık bedenli bir arkadaşımız Bursa’da canına kıydı. Bir şeyler değiştirmek istiyoruz, çünkü biliyoruz ki hayat bize okullarda anlatıldığı gibi olmayacak. Doktor, hakim, savcı da olsak bu eğitim sisteminin yetiştirdiği insanlar olarak bu sisteme mahkum kalacağız. Okuldaki diğer sorunlardan bahsetmiyorum bile zaten birçok arkadaşımızın okulunda yaşadığı sorunlara benzer sorunlar yazacağım. Ancak bu sistemi değiştirmenin daha adaletli, daha eşit ve daha özgür bir eğitimin bir yolu olmalı…
BİZ GÜZEL BİR GELECEĞE LAYIKIZ
Ramazan FİDAN
Bursa Temel Lisesi
Ben Bursa Temel Lisesinde okuyan bir 11. Sınıf öğrencisiyim. Ailem beni temel liseye yazdırdığından beri üzerimdeki psikolojik baskı katlanarak arttı. Bir taraftan dersler ve gençliğimin sorunları yetmez gibi bir de bu baskı bana çok ağır ve boğucu gelmeye başladı. Ben ve benim gibi nice öğrenci arkadaşım her geçen gün mağdur oluyor. Bu mağduriyet bazen hızını alamayıp ölümle bile sonuçlanıyor. Daha geçen haftalarda Bursa da TEOG sınavından istediği puanı alamadığı için intiar eden Ayşe Berrin arkadaşımızın haberini aldık. İşte o zaman fark ettim ki eğitim sistemi ne yaşa ne mahsumiyete ne de mağduriyete bakıyor. Önüne çıkan gençlerimizi birer birer aramızdan alıyor. Tam da buna dur diyebilmek ölümlerin önünü alabilmek için ilkokuldan, liseden, açık liseden, üniversiteden arkadaşlarımızla bir araya gelerek sesimizi duyurmaya çalıştık. Sınavların öğrencilere yüklediği bu ağır yükten , dayattığı sınav korkusundan ben de bir hazırlık öğrencisi olarak her öğrenci gibi payıma düşeni sırtımda taşıyorum. Bana ait olmayan bu yükten kurtulmak ve bana yani; bir öğrenciye, bir gence, bir ülkenin geleceği olan nesile ait olan hayatı yaşamak için bu mücadele etmem gerektiğini biliyorum. Bu ülkenin gençleri ve öğrencileri olarak bizi dibe çekmeye çalışan bu eğitim sistemine karşı kendi mücadelemizi vermekten başka çıkar yolumuz kalmadı.
Evrensel'i Takip Et