Barış Listesi’ne bir imza da benden
Bir sürü dilde yaşar yüreğim, Erivan radyosunda Ararat’ın karını anlatan türkü, güneşin çocukları Ezidiler’in Laleş’de mırıldandığı bir dua, Alevi törenlerinde semah, Türkçe’de Aşık Veysel’in sesi, Zilan’da Kürtçe bir ağıt olur.
Bir sürü dilde yaşar yüreğim, Erivan radyosunda Ararat’ın karını anlatan türkü, güneşin çocukları Ezidiler’in Laleş’de mırıldandığı bir dua, Alevi törenlerinde semah, Türkçe’de Aşık Veysel’in sesi, Zilan’da Kürtçe bir ağıt olur.
Dünyanın her yerinde yaşayan yüreğim, anlamsız ülke sınırlarını hiçe sayarak çiçek olur açar rengarenk. Bir sürü dinde, dilde yaşar yüreğim, kilise, cami, cemevi olur. Barışın sevginin kardeşliğin sesi olur konuşur Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Lazca…
Birkaç yıl önce okuduğum bir dergide bir yazı yüreğime, beynime işledi. Havaalanında uçağını beklerken pasaportunda bir sorun çıkan Ezidi’ye yardım edip, sorunu çözen bir adamın söyledikleriydi beni etkileyen. “Bir an için kendimi tarihi eser kaçakçısı gibi hissettim. O benim gibi bu topraklarda yaşayan kardeşimdi, gitmesini hiç istemedim” diyordu. İnsan olmanın öznesiydi, adını hatırlayamadığım güzel yürekli yazar.
Dünyayı insanların dili, dini, rengi, tercihleri nedeniyle dışlanmadığı, savaşların olmadığı, açlıktan kimsenin ölmediği, ülke sınırlarının silindiği bir yer haline getirmek, insanca eşit koşullarda yaşamak hepimizin hakkı değil mi?
Ateist ol, Müslüman ol, Hıristiyan ol, kadın ol, erkek ol ne olursan ol gel, “Barış”ın sesi ol.
Her dilin, her dinin, her ırkın insanı olarak hepinizi saygıyla selamlıyor, Cizre, Nusaybin, Şırnak’ta ve dünyanın hiçbir yerinde insanların ölmemesi için “Barış Listesi”ne bir imza da ben atıyorum. Bütün insanları da bu onur listesine imza atmaya davet ediyorum…
Necla ALTAŞ
Didim / AYDIN