Silahlar sussun, bu topraklara barış gelsin!
Didim, emek ve demokrasi güçlerinin bir arada, sıkça sokağa çıktığı ve eylemlerde birleştiği bir yer. Bu yüzden baskılar giderek artıyor. Artık Didim’de de TOMA su sıkıyor, maskeli ve kalkanlı polisler gaz fişekleri atıyor, coplar havalarda uçuşuyor.
Zerrin ALPARSLAN
Emek ve demokrasi güçleri olarak bizler, “analar ağlamasın, çocuklar ölmesin, bu ülkeye barış gelsin, gelsin ki oğullarımız kızlarımız ölmesin, ölülerimiz yollarda kalmasın” diyerek Didim Kadın Platformu’nu oluşturduk.
Bizler ülkenin en batısındayız. Şu an belki ölülerimiz yollarda kalmıyor, evlerimizi de terk etmek zorunda değiliz. Ama biliyoruz ki bu savaş ekmeğimizi küçültüyor ve giderek daha çok yoksullaşıyoruz.
Didim, emek ve demokrasi güçlerinin bir arada, sıkça sokağa çıktığı ve eylemlerde birleştiği bir yer. Bu yüzden baskılar giderek artıyor. Artık Didim’de de TOMA su sıkıyor, maskeli ve kalkanlı polisler gaz fişekleri atıyor, coplar havalarda uçuşuyor.
10 Ocak’ta Ankara Katliamı anmasında Didim Kent Meydanı’na toplanan insanlar TOMA ve çatılardaki keskin nişancılarla birlikte oluşturulan polis kuşatması ile yalnızlaştırılmaya ve yıldırılmaya çalışıldı. Oysa ki 10 Ekim’de patlayan bomba Elif’imizi bizlerden kopartmıştı. Elif Kanlıoğlu sadece barış istemek için oradaydı yitirdiğimiz diğer yoldaşlarımız gibi. Babası bunları anlatırken TOMA ve keskin nişancılar onu tahrik ediyordu. Oysa baba da barış istiyordu.
BEYAZ EYLEM
Bölgedeki kadın ve çocukların sanki başka bir ülkede yaşıyormuşçasına, ekmek almaya beyaz bayraklarla gitmelerinden, hastalarını beyaz bayrakla taşımalarından çok etkilenen biz kadınlar dedik ki, barışı haykıralım. Yapacağımız eylemleri “Beyaz Eylem” diye adlandıralım ve sessiz çığlık atalım. Elimizde “Barış” yazan kağıtlar ve beyaz mendillerimiz bile devleti korkuttu. Hiç slogan atmamamıza rağmen yine TOMA gelmişti, kalkanlı, maskeli ve gaz tüfekli polisler tarafından yine kuşatıldık. “Barış İstemek” ne kadar tehlikeli ki, parkta beyaz mendilleri ile sessiz bir şekilde yerde oturan bir avuç kadından bile korkuyorlar.
Biz Didimli kadınlar olarak diyoruz ki, kız kardeşlerimizle ele vererek, birbirimize sahip çıkarak, dayanışarak beraber olduğumuzda ulaştığımız o büyük gücü hissederek bu kirli savaşı durdurabiliriz.
Biliyoruz ki, insanlık suçu işleyen bu zalimleri durduramazsak Didim’de sürdürdüğümüz yaşamı da elimizden alacaklardır. Silahlar sussun, bu topraklara barış gelsin diye bağırmaya devam edeceğiz.