08 Şubat 2016 12:39

Hayatımızda kaç tane kalem var, zam yapılan!

Ocak ayında yapılan düzenlemeyle yeni asgari ücret belirlendi ve birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Asgari geçim indirimi asgari ücrete tabi olacak mı? Asgari ücret vergiden muaf olacak mı? Asgari ücretin yükselmesi ile beraber eski işçilere ne kadar zam yapılacak?

Paylaş

 

Gülten ÜZÜM

Ülkemiz bir sene içerisinde iki seçim yaşadı. Her iki seçimde partilerin seçim bildirgelerinde işçiler ve emekliler için birçok ekonomik vaat yer alıyordu. AKP, 7 Haziran seçimlerinde CHP ve HDP’nin vaat ettiği asgari ücret, emeklilere yapılacak olan zamlar, ikramiyeler için “Nereden kaynak bulacaksınız?” derken, 1 Kasım seçimlerinde iktidarını garantilemenin bir yolu olarak vaatlerinin arasına asgari ücreti 1300 TL’ye çıkarmayı almak durumunda kaldı.
Ocak ayında yapılan düzenlemeyle yeni asgari ücret belirlendi ve birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Asgari geçim indirimi asgari ücrete tabi olacak mı? Asgari ücret vergiden muaf olacak mı? Asgari ücretin yükselmesi ile beraber eski işçilere ne kadar zam yapılacak?
Gülsuyu’nda otomotiv elektrik aksamı yapan bir fabrikada çalışan iki kadın işçiyle, Seher ve Cemile ile tüm bunları, ama öncelikle de fabrikalarında süren sendikal mücadeleyi konuştuk.
 

YILMADIK, KAZANDIK
Sendikalaşma mücadelesinin nasıl başladığını bize Seher anlatıyor; “10 yıllık çalışanın bile hiçbir sosyal hakkı yok fabrikada; sadece çıplak maaş. Yılda bir kez 10-20-30 lira en fazla 50-60 lira zam yapılıyordu. Çalışanların çoğunun ücreti asgari ücretin biraz üzeri. Bu yüzden sendikaya üye olduk. Sendika ile ilgili daha öncesinde de bir denememiz oldu, fakat başarılı olamadık. Ama yılmadık arkadaşlarla bir araya geldik. Yaklaşık 15-20 kişi tekrar deneyelim dedik. Bu sefer farklı bir sendika denedik ve Birleşik Metal-İş’te örgütlendik. Beş senenin sonunda kazandık ve yetkiyi aldık.”
Beş sene gibi uzun bir süreçte işyerinde neler yaşadıklarını şöyle özetliyor: “Çoğunluğu sağladıktan sonra patron tarafından fazla bir baskı görmedik. Aksine düzenlemeler getirdi, eksiklikleri tamamladı. Bir arkadaşımız sendikayla uğraşmasından dolayı işten atılınca biz kokart eylemi yaptık; ‘İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız’ diyerekten... Bu eylem hemen yankı buldu ve işveren tüm katlara inerek konuşma yaptı. ‘Yapmayın, etmeyin bu şekilde yaparsanız müşterilerimizi kaybederiz’ dedi. Onun dışında işten çıkarmalar olmadı. Sadece yetkiye itiraz etti ve üye olan arkadaşların imzalarına ‘sahtedir’ diye itiraz etti. Günden güne uzadı davalar. Beş sene sonunda işçilerde sendikaya karşı soğumalar oldu fakat kimse vazgeçmedi, dirayetli olduk. İşverenin işten atmalar yapmaması bizim de biraz gevşek davranmamıza neden oldu. Mahkemeler belki de bu yüzden bu kadar uzadı. Bir kaç haftadır toplusözleşme görüşmeleri yapılıyor. Henüz ekonomik boyutuna gelemedi, yasal mevzuatlar kısmındayız.”
 

FAKİRİZ, ÇOK FAKİR
Tüm bu süreçten sonra fabrikadaki havanın nasıl olduğunu ise Cemile anlatıyor: “Moralimiz yerinde. Önceden üye olmayanlar şimdi daha çok sahiplendiler sendikayı. Fakat fakiriz, çok fakir…” Asgari ücrete yapılan zam nedeniyle işçilerin bir beklentiye girdiğini ve asgari ücretin vergiden muaf olup olmadığını merakla beklediklerini söylüyor Cemile. 
“CHP olmasaydı asgari ücret yükselmezdi. Haziran seçimlerinde örnek vaatleri vardı, ilk defa böyle vaatlerde bulundu CHP. Bir partinin Atatürkçü olanlara da Kürt olanlara da Müslüman olanlara  destek vermesi lazım ayrım yapmaması lazım” diye ekliyor Seher. 
Asgari ücrete yapılan zam yeterli olacak mı diye sorduğumda, Cemile, “Ben battım, battım” deyip başlıyor giderleri sıralamaya: “400-500 kira, elektriğe gelen zam, tüm bunlar karşısında asgari ücret eridi bitti. Şimdi burada tek bir kaleme zam yapılırken, bizim hayatımızda ise kaç tane kalem var zam yapılan. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de vergi kesintileri var. Gelir vergisi oranı yüzde 10’dan yüzde 15’e yükseldi. Kesinti yapılan sınır 12 binden 12 bin 400’e yükseldi… Birçok ülkede petrol fiyatları düşüyor. Fakat ben hiç görmedim düştüğünü. Bir de petrol fiyatları düştüğünde doğalgaz fiyatlarının da düşmesi lazımmış. Biz de birçok kişi bunu bilmiyor. Doğalgazı hep zamlı kullanıyoruz.”
 

HAYATIN KENDİSİ SİYASET
Seher giriyor söze; “Biz bulunduğumuz her yerde konuşuyoruz. Hani derler ya işyerinde siyaset yapmayın, arkadaşınla siyaset konuşma. Oysa ki hayatın kendisi siyaset. Kaçamazsın. Eğer yiyor içiyorsan zaten siyasetin içindesin.”
Sonra kıdem tazminatına geliyor sohbet. Seher, kıdem tazminatının işçiler için önemini, “Kırmızı çizgimiz; hem de kalın kırmızı çizgi” diyerek vurguluyor. “Bu bir güvence. Patron pat diye kapıya attığında bu bizim güvencemiz. Kıdem tazminatının fona devredilmesi de işçiden yana değil, işverenin işine yarayan bir şey. Patron istediğinde sokağa atabilir. Yani önceden bazı haklar vardı. Mesela evlendikten sonra bir sene içerisinde işten ayrıldığında tazminatını alabiliyorsun. Şimdi ise böyle bir hak olmayacak.” 
Cemile de kadınlar için iyi bir şey gibi sunulan yarı zamanlı çalışma konusuna parmak basıyor ve bu uygulamanın bir süre sonra patronun işten atmasına sebep olacağını düşünüyor. Nedenini de şöyle açıklıyor: “Çünkü hiçbir patron, yarım gün çalışan bir işçi istemez. Kadınları işten çıkarıp eve hapsederek çocuk bakmaya mahkûm ediyorlar. Tabii erkekleri de kadınların yerine alıyorlar. Kadınlar yarım gün işte, yarım gün çocuğuyla zaman geçireceği için bu meseleye seviniyor. Oysa bu üzücü bir durum.”
Cemile ve Seher’in fabrikasında yaşanan sorunlar diğer fabrikalarda da konuşulup tartışılıyor. Tüm bunlar bize çözümün ortak mücadele etmekten geçtiğini bir kez daha gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Avcılar'da kadınlar, barışı konuştu

SONRAKİ HABER

Samsun'da taşeron işçilerinden tabutlu eylem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa