Kalemini deklanşör yapan gazeteci; Zehra Doğan

Beyar ÖZALP
Şırnak

Zehra Doğan, evin eşiğinden ayağını uzatmanın yasak olduğu, kan ve barut kokan sokaklarda neler olduğunu duyurmaya çalışan bir gazeteci. Bir saniye dahi durmayan bombardımanların altında gaztecilik yapmaya çalışan Zehra,  ‘En büyük zorluğumuz, serin kanlılığımızı korumaya çalışmak’ diyor. Zira bir saat önce ateş etrafında halay çeken, birlikte sohbet ettiği, devrim türküleri söyleyen kişilerin katledilmesine tanık olmak zor iş... Cansız bedenlerinin fotoğrafını çekmek... Annelerinin feryadını kaydetmek, cami avlusunda çürümüş bedenleri izlemek ve beyaz bayraklarla o çürümüş bedenleri almak için yürüyen kitleyle taranmak... Bir yandan canını kurtarmaya çalışırken, bir yandan da kaydetmek... Morglardan çıkan bilmem kaçıncı tabutun ardından ailelerin, “Bijî berxwedana Cizirê, Silopi, Nusaybi, Kerboran” sloganlarını yazmak...

Zor iş, habere gitmek için kanalizasyon hatlarını kullanmak.. Evden eve delinmiş duvarlardan geçmek... Elektriğe, telefona, internete ulaşmaya çalışmak...

Zor iş, sivil halkı “terörist” ilan eden; sivil olduğu ispatlandığında ise “onları PKK katletti” diyen açıklamaları çürüten tek delil  olmak...

Bütün bu yaptıklarından sonra bile eksik kaldığını düşünmek. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı zamanlarda gördüklerini  ‘görmeyenlere, duymayanlara’ bir de çizgilerle ulaştırmaya çalışmak. Tıpki Goya’nın fotoğraf makinesinin devreye girmediği anları resmederek aktarması gibi. Ya da  yaşadıklarını ve tanıklıklarını haberlerle birlikte çizerek kurguladığı çizgi romanıyla Filistin’de olanları tüm dünyaya aktarmayı başaran Filistinli Gazeteci Joe Sacco gibi.  

Zehra Doğan’a hafızasına kazının direnişin acısını, hüznünü, özlemini, onurunu deklenşöre basıp ölümsüzleştirmek yetmemiş. Kalemini deklanşör gibi kullanmış. İşte o resimler...
 

BİŞENG

Cizre’nin Cudi Mahallesindeki evlerine bomba isabet eden 12 yaşındaki Bişeng Garan, beyaz bayrakla ailesiyle birlikte dışarı çıktı. Kapı önünde beyaz bayrağı ve umutları kurşuna dizildi.

REFİK TEKİN

 Cizre’de günlerce yerde kalan cesetlerin beyaz bayraklarla cenaze aracına taşınması anını görüntüleyen İMC TV Muhabiri Refik Tekin, vurulduğu anları da çekmek zorunda kaldı.

TAYBET ANA
Silopi’de elinde beyaz bayrağıyla evine giden Taybet Ana defalarca vurularak katledildi. Cesedi 7 gün sokak ortasında kaldı

HÜZÜN
Cizre’de arkadaşlarını kaybeden kadınların hüzün dolu anları.

KADINLARIN DİRENİŞİ

Katliama karşı direniş de kaldığı yerden devam eder. Mem û Zîn’den bu yana direniş meşalesini kaldıran kadınların meşalesiyle aydınlanır tüm karanlıklar.

ÇIĞLIK

Silopi’de onlarca can, evleri başlarına yıkılarak katledildi.  

MİRAY BEBEK

Miray bebek, beyaz bayrak sallayan annesinin kucağında hastaneye götürülürken katledildi. Miray bebeğe Silopi ve Cizre’de katledenlerin cesetleriyle dolup taşan Şırnak Devlet Hastanesi Morgu’nda yer bulunamayınca, kendisi gibi katledilen bir cesedin kucağına verildi.