Urfalı TEDAŞ işçileri: Savaş bitsin, çocuk parkları yapılsın

Ali Sadık KAYA
AKP Hükümetinin 7 Haziran’da almış olduğu seçim yenilgisinin ardından adeta intikam için düğmeye basıldı. Yüzlerce kadın, çocuk, genç, yaşlı ve güvenlik güçleri halen bu ısrarcı-intikamcı savaş politikaları yüzünden ölmeye devam ediyor. Tüm kesimlerin dile getirdiği barış çağrılarına karşılık tank ve toplarla evler yıkılarak vahşet bodrumlarında halen insanlar katlediliyor. Bölgede süren savaşa dair son zamanlarda işçi ölümleri, iş güvenliğindeki aksaklıklar ve maaş sıkıntısının gündemde olduğu Urfa TEDAŞ işçileriyle konuştuk.
TEDAŞ işçisi İbrahim, “İnsan ölümlerinin durmasını istiyorum. Can ve mal kayıplarının derhal karşılanması ve şehrin normal yaşama döndürülmesi gerekiyor. İnsanların sokaklara rahatlıkla çıkabilmesi ve çocukların oyun oynayabilmesi için hükümetin artık adım atması gerekiyor. Burada ve bölgenin diğer illerinde yaşananları yandaş medya görmüyor. İnsan hayatı çok ucuz, iş güvenliği sıkıntılı; baret ve kemer yok. Yaşam kalitemizin yükselmesini istiyoruz artık. En ufak bir şey söylediğimizde sürgün ediliyoru” diyor. Yanı başımızda oturan bir diğer işçi de “Duyduğumuz ölümler ciğerimizi yakıyor. Artık ölüm haberi duymamak için haber izlemek istemiyoruz. Evlerin yıkılması, yaşlıların, çocukların ölmesi hepimizi üzüntüye boğuyor” diyor.
Burada çalışan bir başka işçi de Cuma. “En büyük zarar çocuklara geliyor. Bir savaştan çok onursuz bir katliam vardır. Utanç hepimizin utancıdır. 7 Hazirandan önce her şey güllük gülistanlık iken 7 Hazirandan sonra neden bu savaşa gerek duydular? Bölgede yetişecek olan çocuklara nasıl ülke sevgisi aşılayacaklar? Yeniden görüşmelere başlanmasını ve barışın sağlanmasını ülkem ve geleceğim için istiyorum” diyor.
Başka bir işçi söze karışarak, “Ölenler gariban… Hak hukuk yok, çoluk çocuğa yazık. İnsanlar dükkanlarını bir gün açamasa ekonomik olarak batıyor. Bölge halkı yatırımlara destek olmasına rağmen hükümet savaşta ve ölümlerde ısrar ediyor” diyor.
Üniversite mezunu olarak TEDAŞ’ta asgari ücretle çalışan Azad, “Biz işçiler barış içinde yaşamak istiyoruz. Hayatın normale dönmesini ve halkımıza her zamanki gibi hizmet götürmek istiyoruz. AKP’nin koltuk sevdası yüzünden yüzlerce insan canlarından olmakta. İzlediğimiz kadarıyla medyanın çoğu kendi bakış açılarıyla bölgeden haberleri vermektedir. Basının tarafsızca, olanları olduğu gibi vermesini istiyoruz. Futbolcu Deniz Naki sadece “Çocuklar ölmesin, maça gelsin” dediği için 12 maç cezaya çarptırıldı. Hepimiz çocuklar ölmesin, maça gelsin diyoruz. Bu savaşta mağdur olan insanlar bir de yüksek kiralarla boğuşuyor. 3-4 aile birlikte bir ev tutabiliyor. Barış sürecinin bir an önce başlamasını, halkın kayıplarının karşılanarak evlerinin onarılmasını ve hayatın normale döndürülmesini istiyorum” şeklinde konuşuyor.
Son olarak söz alan işçi Xalo ise şunları söylüyor: “7 Haziran’dan sonra özellikle havuz medyası Bölgede bir savaş olmadığını ve burada yaşayan herkesin terörist olduğunu söylüyor. Bin yılı aşkın Türk-Kürt kardeşliği 7 Haziran’dan sonra bir düşmanlığa dönüştürülmüştür. 2 ayı aşkın süredir bölgedeki savaş işçi, esnaf ve diğer tüm kesimlere zarar veriyor. Savaşın bitmesini, çocuk parklarının yapılmasını ve halkın yaşayabileceği ortamın oluşturulmasını istiyorum. Yüzlerce insanın katledilip, cenazelerinin günlerce ve haftalarca yerlerde bırakılması insanlık dışıdır. Son olarak Cizre’de bir kadının çırıl çıplak fotoğraflarının sergilenmesi utancın dibidir. Özgecan için nasıl yüreklerimiz ortak.” yandıysa, Filistin’de ölen Müslüman çocuklar için nasıl acı çektiysek aynı acıyı Kürtler için de hissetmemiz gerekiyor. Biz işçiler olarak barış için gerekirse canımızı vermeye hazırız. Gerekli adımların bir an önce hükümet tarafından atılmasını istiyoruz. Edî Bese.”
Evrensel'i Takip Et