20 Şubat 2016 12:19

Tarık KAYA
Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı

Ah günüm yetse görmeye seni/ Seni övmeye gücüm yetse/ Barış çağı altın çağ / Son ozanı ben olayım bu özlemin/ Bu özlem bitse/ O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör (M. Cevdet Anday)

Televizyonlar, gazeteler her gün, her saat ölüm haberlerini veriyor. Herkes her şeyden söz ediyor. Çözüyor, öneri sunuyor, hakaret ediyor, bitirdik, az kaldı, bugün olmadı yarın, yarın olmadı öbür gün.

Teraneler almış başını gidiyor. Cizre yanıyor, Sur yanıyor. Çoğu insan da yangına bomba atıyor. Yanma yetmez, yanarken de patlasın diye. Az sayıdaki vicdanlı insanın ise yüreğine kor düşüyor. Umudun var mı? Vicdansızlığın, vicdana dönüşeceğinden…

Bu arada yıllar önce İstanbul Bilgi Üniversitesinde  “Barışı Kurmak” konulu bir konferans geliyor aklıma. Bu konferansa Güney Afrika’nın baş müzakerecisi ve eski savunma bakanı Roelf Meyer katılmış ve şuan Silivri Cezaevinde bulunan ağırlaştırılmış müebbetle 25 Martta hakim karşısına çıkacak olan Sevgili Can Dündar’a mülakat vermişti. Sevgili Can, Meyer’e siz yılların sorununu kendi ülkenizde nasıl çözdünüz diye sorduğunda aklımda kaldığı kadarıyla Meyer, “Hepimiz kendimizi karşımızdakinin yerine koyduk ve birbirimizi anlamaya çalıştık” diyordu. Sanırım bu dönemde hepimizin yapması gereken tek şey bu olabilir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et